Konya: Hukuksuz yargılamalar Cumhuriyet tarihinde çoktur
110. Haftada Konya İnanç Özgürlükleri Platformu üyeleri bu haftada gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Platform adına açıklamayı yapan Mehmet Ali SAKMAN yaptığı açıklamada şunları dedi.
Basın açıklamasının tam metni:
Rahman, Rahim Allah’ın adıyla
Bakmaz mısın şunlara ki: Allah’ın azab etmiş olduğu bir kavme yardakçılık etmektedirler?! Onlar ne sizdendirler ne onlardan ve bilip dururken yalan yere yemin ederler. (Mücadele suresi 14. Ayet)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Hak, mutlak doğru olandır ve adaletin tesis olabilmesi için gerekli ilk şarttır. Adaleti tarif edecek olursak; her hak sahibine hakkının teslim edilmesi ve eşyayı yerli yerinde kullanmaktır diyebiliriz. Bilinmesi gereken bir başka gerçek ise Hakkın, ancak onu içtenlikle arayan insan tarafından bulunacağıdır. Başka türlüsü düşünülemez.
Bu izahat, zalim iktidarların neden zalim olduklarını yeterince açıklamaktadır. Onların mayasını oluşturan enaniyyet, ihtiras, ekâbirlik, sonu gelmez şehvet ve arzular onların hakkı görmelerine engel olmaktadır. Onlar asla mazlumun yanında yer alamazlar. Hakkı da ikame etmezler. Çünkü mazlumların ve hak sahiplerinin hali, daha önce saymış olduğumuz zalimlerin sıfatlarını okşamadıkları gibi, onlara diken olup batmaktadır.
Kenan Alpay’ın eğitim sistemindeki çarpıklıklara ve askeri vesayet sisteminin ülkeyi savurduğu anafora işaret edip, bunları eleştirmesinin sonucu olarak, bugün mahkemelerde sürüm sürüm süründürülmesi yukarıda bahsettiğimiz teorik gerçekliğin pratik halidir. Bu pratik halin tek örneği değildir.
Cumhuriyet tarihi bizim için birçok örneklik içermektedir. Bu pratik halin günümüzdeki bir başka örneği Antalya başörtüsü platformu üyelerine reva görülen uygulamadır. Hakları gasp edilmiş insanların çığlık atmalarını bile hazmedemeyen zihniyet, uydurma bahanelerle onları yargılamaktadır.
Bu hafta içerisinde ülkemizin çeşitli illerinde gerçekleştirilen gözaltılar da bu durumun en canlı örneğidir. Erdem-Der başkanının da aralarında bulunduğu insanların tutuklanma gerekçeleri artık gına getirmiştir. Daha önce defaatla oynanan ve tekrar edilen bir tiyatro sahnesine dönen El-Kaide operasyonlarının fos çıkmasından sonra yine aynı gerekçeye sarılarak hakkı haykıran insanların susturulmaya çalışılması neyle izah edilebilir? Egemen zihniyet Müslümanları kötü ve sakıncalı gösterme eğiliminden vazgeçmelidir.
Türkiye ve İsrail arsında oluşan gerginliğin sebepleri olan ‘’Ayrılık” dizisi ve İsrail’in ‘’Anadolu Kartalı” tatbikatından çıkartılması, gerçeklerin ortaya çıkması ve taşların yerine oturması anlamında olumlu gelişmelerdir. Bunlar Müslüman halkın gür sedasının eseridir. Aklın yolu birdir.
Ancak bu güzel gelişmeye karşın müslüman toplumun üyesi olan, onlar adına düşünen, konuşan, yazan, çizen çeşitli sivil toplum kuruluşu üyelerinin, başkanlarının ve gazetecilerin de içinde bulunduğu bir heyetin Çeçenistan’ı ziyaretinde ağzından kan damlayan, ırz düşmanı, sadist, hain, çanak yalayıcı Kadirov’la görüşmeleri ve akabinde bu heyetin, görüşme sonrası Çeçenistan’daki sözüm ona güzel gelişmelere işaret etmeleri ilk başta okuduğumuz -Bakmaz mısın şunlara ki: Allah’ın azab etmiş olduğu bir kavme yardakçılık etmektedirler?! Onlar ne sizdendirler ne onlardan ve bilip dururken yalan yere yemin ederler. – ayetinden başka bir şeyi hatırlatmadı bize. Bu ayeti bu heyete ithaf ediyoruz. Çeçenistan’da kirletilen kadınların, katledilen çocukların ve dağlarda mezarları belirsiz yiğitlerin kanları bu heyeti tekzip etmektedir. Bu heyeti sizlerin vicdanına havale ediyoruz.
Kadınların ve çocukların katledilmediği, mazlumlar üzerinden oyunların oynanmadığı ve yiğitlerin mezarlarında rahat uyuduğu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 111. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU