Sakarya: Açılım rüzgarı Küçük Ceylan’a değmiyor

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu 214. kez Adapazarı kent merkezinde toplanarak gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. Geçen hafta başörtüsü eylemlerine başlayan Kütahya’ya selam verilerek başlayan eylem, son haftanın başörtüsü yasaklarının bir dökümünü yaparak devam etti. İsrail ile hükümet arasındaki gerginliğin uluslararası dengeler açısından ve islamiş direniş için ne ifade ettiğinin bir tahlili yapılarak bitirildi. “Başörtüsü müslüman kadının kimliğidir”, “Direniş 5. yılında zillet bizden uzaktır” ve “Zalimlere meyletmeyin yoksa size ateş dokunur. hud 113” pankartları taşınan eylemde “zalimler halka hesap verecek” “tevhid adalet özgürlük” sloganları atıldı. Açıklamayı SAGİR adına Sakarya Dayanışma Derneği’nden Kadrican Mendi okudu.

Basın açıklamasının tam metni:

214. kez Sakarya halkının hoşgörüsüne ve platformumuza gösterdiği desteğe teşekkür ederek başlamak istiyoruz. Şehrimiz dışında, Akyazı, İzmit, Ankara, Konya, Van, Antalya ‘dan sonra geçen hafta itibariyle
Kütahya’da sürekli basın açıklamalarıyla sesimize güç katmaya başladı. Yine Diyarbakır’da da İkra Eğitim Derneği tarafından düzenlenen “Sesimize ses ver, inancına sahip çık” adlı geniş katılımın olduğu başörtüsüne destek veren basın açıklamasını da iyi bir haber olarak sizlerle paylaşmak istiyoruz. Kardeşlerimize bu meşakkatli yolda sabır ve başarılar diliyoruz.

Bu uzun bir yürüyüş, nefesi yetmeyen, yüreği kaldırmayan naylon muhaliflerin ayıklandığı küçük ama kararlı adımlarla ilerleyen bir yürüyüş. Öğreten ama daha önemlisi sürekli öğrenilen bir mektep.  Protesto edip bırakmakla değil ısrarla yola devam etmekle, kararlılık ve sabrı görünür hale getirmekle yoğrulmuş bir irade.
Platformlar mütevazi nicelikleri ama pes etmeyen iradeleriyle İslami mücadeleye kalıcı bir güzergah ve sahici tecrübeler kazandırmakta.

Bu hafta sizlerle paylaşmak istediğimiz platformlarla ilgili ikinci haber ise Antalya’da başörtüsü mücadelesini devam ettiren kardeşlerimizle ilgili. Antalya Savcılığının kanunu keyfi yorumlaması nedeniyle 3 kasım 2007 de ADAP‘ın düzenlediği Başörtüsü eylemi nedeniyle 17 kişi hakkında açılan mesnetsiz dava 15 Ekim perşembe günü saat 15:30′da görülmeye başlandı. 17 anne-baba başörtüsü eylemine çocuklarıyla katılmış, Cumhuriyet gazetesinin tahriki ile eylem sonrası çocuklarıyla birlikte gözaltına alınmış, daha sonra da
savcılık tarafından haklarında “velayet hakkını kötüye kullanmak ve çocukların ruh sağlığını bozmak” iddiasıyla 1 yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. 17 anne ve babanın ifade verdiği duruşma,
29 Ocak 2010’a ertelendi. Başörtüsü eylemlerine destek verdikleri için açık bir haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayan kardeşlerimizi yargılamaya kalkışanların, bizim vicdanımızda şimdiden mahkum olduklarını ifade
etmek isteriz.

Geçtiğimiz hafta Başörtüsü yasağının bazı kurumlar ve anlayışlarda nasıl kökleştiğini gösteren örneklerle doluydu yine. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen bir geziye katılmak için seçilen Giresun İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi Demet Özdemir, başörtülü olduğu gerekçesiyle otobüsten indirildi. Kafilede görevli bayan öğretmen Şehit İsa Yüksel İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Hatice Kumaş “Otobüs kamusal alandır, ya başını açarsın, ya otobüsten inersin…” diyerek yasakçı ve ayrımcı zihniyetin hangi noktalara
vardığını gösterdi!

Yine Eskişehir’de yaşlı bir kadın Başörtülü olduğu için aile hekimi tarafından muayene dilmedi. İddialara göre Fatma Arduç (69), mide sancıları içinde gittiği sağlık ocağında tedavi edilmek yerine, Dr. Gülsen Y.’nin “Siz niye kapalısınız?” sözlerine maruz kaldı. “Normal kıyafetimiz.” diyerek karşılık veren yaşlı kadından doktor, nüfus kâğıdı istedi. Rahatsızlığına rağmen evine giden Fatma nine, kimliğiyle sağlık ocağına döndü. Nüfus cüzdanındaki başörtülü fotoğrafı gören doktorun, bu kez kimlik ve sağlık karnesindeki resimlerin benzememesini gerekçe göstererek hasta kadının muayenesini yapmadığını basından öğrendik.

CHP ise istikrarlı bir şekilde Başörtüsü düşmanlığına devam ediyor, Denizli’nin Çivril ilçesine bağlı Gürpınar Belediyesinde Kadınların başörtüsünün altına taktığı boneyi devrim kanunlarına aykırı olarak bulan Cumhuriyet Halk Parti’li (CHP) başkan, beldede boneli kızların fotoğraflarını uygun bulmayarak nikâh kıydırmıyor. Evlendirme memurluğu, başörtüsünün altına takılan boneli fotoğraflı evlenme müracaatlarını, ‘yönetmeliğe uygun değil’ diye kabul etmezken İstanbul’un Beykoz ilçesinde Belediye Meclis üyesi seçilen Neslihan Aydos’un çalışmalara başörtülü geldiği gerekçesiyle CHP’li üyelerin oturumları protesto ederek
meclisi terk ettiklerini basından öğrendik.

Üniversitelerde de yasak aynen devam ediyor. Hatta Mersin Üniversitesi, hızını alamayarak başörtüsü yasağını okul sınırlarının dışında da uygulamaya başlamış. Üniversitenin, Büyükşehir Belediyesi Kongre ve
Sergi Sarayı’nda düzenlediği uluslararası sempozyumda ödül alan öğrencinin başörtülü olarak salonda oturmasına müsaade edilmedi. Ödül alan öğrenciler arasında yer alan 3. sınıf öğrencisi Sinem Gül Çolak,
başörtüsü ile platforma çıkarak ödülünü aldı. Ödül töreninin ardından çay molası verildi. Moladan sonra salona gelen Sinem Gül Çolak, görevliler tarafından uyarılınca başörtüsünü çıkardı ve sempozyumu
başı açık takip etmek zorunda kaldı. Evet yasağı koyan ve uygulayanlar mı yoksa yasağı bu kadar kolay hazmedip itaat edenler mi daha suçlu kararı ehl-i insafa bırakıyoruz.

Ülkemizde AKP’nin açılım rüzgarları devam ederken Diyarbakır Lice’de koyunlarını otlatırken askeri birlikten atıldığı iddia edilen bir havan mermisi ile parçalanan küçük ceylan’la ilgili sessizlik devam ediyor.

Bu vesile ile “one minute” cülerin kendi halklarına dönük vurdum duymazlıklarını izah etmek kendileri açısından mümkün olmasa gerek.

Ancak bizim israil’e dönük sözde tavır alışların biraz eşelendiğinde nasıl koku verdiğini bildiğimiz için hükümetten herhangi bir açıklama beklentimiz yok. İsrail’le yapılacak tatbikatın hükümet tarafından
iptal edildiği iddiası yine hükümet yetkilileri tarafından inkar edilirken maalesef camiada ikinci bir one-minute rüzgarı estiriliyor. El insaf diyoruz. Dışişleri bakanı ve Bülent Arınç çok net bir şekilde “israile devlet olarak hiçbir tavrımız olamaz” derken Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in sözleri ise
adeta Başbakan’ın one-minute yorumunu yalanlıyor. Gazetecilerle yaptığı toplantıda, tatbikata İsrail’in katılmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istemediğine ilişkin soruya Cemil Çiçek “Yok öyle bir şey. Tatbikat Hava Kuvvetleri’nin bir etkinliği. Etkinliğe kimlerin katılıp katılmayacağına kendileri karar verir, Genelkurmay da uygun görür. Hükümetin bu konuda bir müdahalesi yok.” şeklinde cevap
verebiliyor.

Kimsenin kendi vicdanında ne düşündüğü bizi ilgilendirmez ancak kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye ve daha kötüsü manipüle etmeye dönük tavırlar kesinlikle kabul edilemez.

Kamuoyuna dönük Kasımpaşa siyaseti ekranlara servis edilirken Ortadoğu’da direnişi bitirmek , Filistin direniş örgütlerinin lojistik merkezlerinin olduğu Suriye’yi abd-israil bloğuna bağlamak için Türkiye’nin devlet ve hükümet olarak üstlendiği misyon son sürat devam ediyor.

Suriye ve Türkiye halklarının kardeşliği diye sunulan projenin aslında Suriye’yi batı bloğuna angaje etmek ve bu sayede Lübnan ve Filistin’deki direnişi güçsüz bırakmak ve İran’ı tecrid etmek amacını güttüğünün farkındayız. Yine Suriye açılımı projesinin 2005 yılında A.N.Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde başlatıldığını hatırlıyor ve şimdi Ergenekon davasında yargılananların da desteklediği bir derin
devlet projesi olduğunu da biliyoruz.

Bu konuda şimdilik son olarak şunu söylemek istiyoruz. Eğer hükümetin Ortadoğu da halkların
kardeşliği gibi bir misyonu varsa bunu bölge ülkelerini abd-israil kampına taşımaya çalışarak değil, direniş bloğunu destekleyerek göstersin. Tabii böyle bir iktidarı varsa.

Evet söz çok lakin zamanımız kısıtlı, elimizden başkası gelmediği için dilimizle hakka şahitlik etmeye çalışıyoruz..

Rabbimiz ayaklarımızı sabit kıl zulme meyletmekten bizleri koru.

Bizlere Hakkı söylemeyi, Hak üzere yaşamayı ve Hak üzere ölmeyi nasip et.

Amin.

SAGİR adına Sakarya Dayanışma Derneği

 

 

Bir cevap yazın