Sakarya: Kütahya’daki müdahele sindirme politikasıdır, işe yaramaz!
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu 215. kez Adapazarı AKM önünde toplandı . Okunan basın açıklaması hafta içi yaşanan hak ihlallerinin hatırlatılması ile başladı. Açıklamada Kütahya da eylemlere başlayan Kütahya İnanç Özgürlüğü Platformu üyesi iki bayanın emniyet güvenlik amirliği ekiplerince kanunsuz bir şekilde gözaltına alınması protesto edildi. Direnişin 5. yılında zillet bizden uzaktır, “Direniş bir mekteptir bizde Sakaryalıyız,”Başörtüsü İslamın emri müslüman kadının kimliğidir” pankartları taşınan eylemde “Zalimler Halka Hesap Verecek “sloganları atıldı.Açıklamayı SAGİR Başörtüsü Platformu adına İlim Ve Hikmet Vakfından Av. Haluk Can okudu.Açıklamanın tam metni :
Geçtiğimiz günlerde 16 yaşındaki lise öğrencisi Büşra Pirci’nin, okulu tarafından tertip edilen Çanakkale şehitliğine yapılacak ziyaret gezisine giderken otobüste rehber öğretmen tarafından Pirci’ye, başörtülü olarak şehitlik ziyaretinde bulunamayacağını ancak otobüste başörtüsünü çıkarmayabileceğini söylenmiştir.
Rehber öğretmenin, bir öğrencinin “din ve vicdan hürriyeti”, “ifade özgürlüğü” ve “seyahat hakkı”nın ihlaline yönelik bu cüretkâr tavrı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “kılık kıyafet yönetmeliği” ve “Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün emrine” dayandırılmıştır. Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce de bu emir yönünde öğrencileri bilgilendirmeyen eğitimciler hakkında yasal işlem yapılacağını açıklanmıştır. Bu açıklama; Pirci’nin geziye katılmasını engelleyen kişi veya kişiler hakkında soruşturma başlatması gerekirken “şehitlik
gezisine başörtülü katılamayacağını” bildirmeyen kişilere yönelik yasal işlem başlatacaklarını ifade etmeleri başörtüsü yasağının boyutlarını ve hukuksuzluğun vahametini göstermesi bakımından önemlidir.
Başta insan onuruna, uluslararası sözleşmeler ile korunan temel hak ve özgürlüklere rağmen yönetmelik hükümlerine dayanılarak yapılan hak ihlalleri kabul edilemez, geçiştirilemez. Üstelik yasağa mesnet gösterilen yönetmeliğin öğrencilerin dış görünüşlerine, kılık ve kıyafetlerine ilişkin “okul içinde makyaj
yapılmaz, kaşlar alınmaz, tırnak uzatılmaz ve cilalanmaz. Yüzük, küpe, kolye, iğne ve bilezik gibi süs ve ziynet eşyası takılmaz, baş açık, saçlar temiz ve düzgün taranmış olup, saçların uzun olması halinde
örülür veya arkaya toplanarak bağlanır” hükmü okul içinde bile uygulanmazken, başörtülü olmanın gezi otobüsünden indirilmeye neden olması kaygı verici olduğu gibi, utanç vericidir de.
Eğitim ve çalışma alanında alışık olduğumuz hukuka aykırı başörtüsü yasağının, “seyahat hürriyeti”ni kısıtlar boyutlara ulaşması, sorunun acilen çözülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Temel insan hak ve hürriyetlerinin dokunulmazlığına inananlar olarak, kanunsuz ve hukuka aykırı fiili uygulamalara son verilmesini, sorumluları hakkında işlem başlatılması bekliyoruz. Hak ve özgürlüklerin tesisinden yana herkesi söz konusu uygulamaya tepki göstermeye davet ediyoruz.
Ayrıca bilindiği gibi, haksız ve hukuksuz başörtüsü yasağına tepki göstermek için Türkiye’nin birçok yerinde bir araya gelerek eylemler gerçekleştiren İnanç Özgürlüğü Platformu üyelerine Kütahya’da müdahale edilmiştir. Kütahya’da ilk defa düzenlenen başörtüsü eyleminden sonra polis tarafından, eyleme katılarak haksız hukuksuz yasağa tepki gösteren Mazlumder’li yöneticiler gözaltına alınmıştır. Gerçekleştirilen ilk eylem sonrası Mazlumder Şube Başkanı Lütfiye Özkul ile bir akrabası yolda yürürken polis ekipleri tarafından
alınarak İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüşler, iki bayana saatlerce uyarılar yapan Güvenlik Şube görevlileri “Kütahya ne Ankara’ya benzer, ne de Kocaeli’ne” diyerek gözdağı vermişlerdir.
Görüldüğü üzere başörtüsü yasağına devam edilmekle kalınmıyor, bu yasağın ve yasakçıların teşhir edilmesi engellenmek suretiyle bir sindirme politikası da sürdürülmek isteniyor. Toplumsal muhalefetin temel dinamiğini teşkil etmesi gereken kesimlerin bu yasak karşısındaki itirazları da maalesef gittikçe azalıyor, sesler kısılıyor. Başa çıkamadığımız bu zulüm zamanla kabulleniliyor, bıkkınlığa yol açıyor.
Bunca yıldır sağdan veya soldan zulmün unutulmasını, üzerine ölü toprağı serilmesini isteyenlere karşı, direnişi ayakta tutan inancımızla başörtüsüne özgürlük talebini her zaman haykıracağız.
Haksızlık karşısında susmanın şeytani bir davranış olduğunu inancıyla zulmü yapanları ve destek olanları unutmayacağız, unutturmayacağız.
Kimseden bir lütuf, bir ayrıcalık değil yalnızca hakkımızı istiyoruz.
Yapılan bütün vaatlere rağmen hala inanç özgürlüğü ihlalleri bir kâbus gibi ülkemizin ve insanımızın üzerindedir.Hiçbir gerekçeyle örtülemeyecek kadar büyük ve acı bir gerçekliktir. Yine biliyoruz ki
hiç bir durum sonsuza kadar varlığını sürdüremez, elbette son bulur ve kara bir leke olarak tarihte ve zalimlerin alınlarında yer alır. Yürütülmekte olan demokratik açılım sürecinde yaşanan bu çifte standart uygulamalar görmezden gelinemez, geçiştirilemez. Tüm alanlarda her türlü hak ihlallerine karşı sesimizi çıkarmaya, “Kim olursa olsun mazlumdan yana, kim olursa olsun zalime karşı” tavrımızı koymaya devam edeceğiz.
Sagir adına – İlim ve Hikmet Vakfı
One thought on “Sakarya: Kütahya’daki müdahele sindirme politikasıdır, işe yaramaz!”
kütahyada şerefli islami direnişe katılan tüm müslüman kardeşlerimize selam ederim.
umarım bu direniş halkasına kütahya gibi diğer illerde katılırlar.zulum heryerde ,
direniş de
tüm kardeşlere selam olsun