“İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın eklerinde yer alan ve Korgeneral Nusret Taşdeler’in adını taşıyan Eylül 2007 tarihli ‘Bilgi Destek Planı’nda 22 Temmuz 2007 seçimleri sonrası Türkiye’nin durumuyla ilgili tespitler ve değerlendirmeler yer alıyor. Bu tespitlerde “İslami Gelişmeler” başlığı altında başörtüsü sorunu da gündeme geliyor ve şöyle deniliyor:

“Kamuoyu ve medya türbanı benimsemiş görülmekte. Cumhurbaşkanı, türban ve diğer hassas konularda başlangıçta dikkatli davranmış ise de yavaş yavaş türbanın davetler, karşılama, uğurlama törenleri vs. ile resmi mahaller ile günlük yaşama girmeye başladığı görülmektedir. Zaten bir müddetten beri esas kamusal alan olan TBMM’de yapılan çeşitli toplantılarda türbanlı ve hatta çarşaflı hanımlar boy göstermektedir.”

Genelkurmay’ın hassasiyeti sürüyormuş ama medya eskisi gibi değilmiş. Herhalde güçleri yettiği yerde başörtüsü yasağının sürmesi için ellerinden geleni yapıyorlar ama her davete yetişemedikleri için rahatsızlık duyuyorlar! Genelkurmay bu tespiti ile başörtüsünün sosyal hayattaki varlığına ve görünümüne tahammül edemediğini bir kez daha ortaya koymuş oluyor. Yeni bir durum değil tabi…

Sorunun kaynağında da bu egemen zihniyetin payı ve rolü büyük! Bu gerçekle yüzleşmeden, soruna sahici bir çözüm üretebilmek ise mümkün değil.

Dolayısıyla Hükümet, bu belgenin gereğini yapma becerisini gösteremediği takdirde, askeri vesayet tespitlerinden hareketle eylemlerinde daha rahat devam edecektir. Başörtüsü sorununa ilişkin hergün iç karartan haberlerin geldiği bir dönemde, ortaya saçılan belgeler arasındaki bu detay, aslında yaşadığımız günlerin temel çelişkilerini de net biçimde izah ediyor.

Platform Haber