Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 112. hafta eylemini Kayalıpark mevkiinde gerçekleştirdi. Her Cumartesi zulme karşı direniş mesajları veren platform mensupları bu hafta, 29 Ekim’deki şaşalı törenlerin arkasındaki gerçeklere dikkat çekerek “Kral çıplak” dedi.

Konya’da “Örtünmeye Çağrı” başlıklı bir konferans vermek üzere Heda-Der’in misafiri olan Mehmet Göktaş hoca da eyleme destek vererek bir konuşma yaptı.  

Basın açıklamasının tam metni: 

Rahman, Rahim, Allah’ın adıyla
İnkârcılara gelince, onların amelleri çöllerdeki serap gibidir. Susayan kimse onu su zanneder. Nihayet oraya vardığında, herhangi bir şey bulamaz. Ama yanında Allah’ı bulur. O’da onun hesabını tastamam görüverir. Allah hesabı çok çabuk görendir.(Nur Suresi 39. Ayet)

Sevgili dostlar değerli basın mensupları;

112.kez buradayız ve bir çözüm bekliyoruz. Başta, başörtüsüne getirilen anlamsız ve gaddar yasak olmak üzere insanın onur ve haysiyetine eza veren, inanca yönelik tüm yasakların kalkmasını temenni ediyoruz. Gerekirse bir 112 hafta daha bekleriz. Yeter ki zulüm son bulsun.

Hafta içerisinde Türkiye cumhuriyeti yeni bir yaşına daha girdi. Ülke genelinde yapılan bayram kutlamaları, iteleye kakalaya, bir parça da olsa, coşkulu ve gösterişli geçti. Devlet erkânı görüntüden memnun olmalı. Ancak aynı coşkuyu paylaşmayan, paylaşamayan insanlarda var bu memlekette. Getirilen anlamsız yasaklarla okulundan, işinden, mesleğinden olan yahut inancına ters bir eyleme mecbur edilen insanlar, aynı coşkuyu paylaşmıyorlar.

Medyaya yansıyan bayram görüntüleri ve oluşturulan coşkulu hava sanki ülkede hiçbir sorun yokmuş ve insanlar çok mutluymuş gibi bir manzara arz ediyor. Merkezden yönlendirilen cumhuriyet kutlamaları, Edirne’den Kars’a kadar resmi erkânın da katılımıyla, ülkede bir bayram havası estiriyor. Ancak ne söylerlerse söylesinler, ne yaparlarsa yapsınlar, cumhuriyet kutlamaları, resmi bir seremoni görünümünden öteye geçmiyor. Çünkü kutlamaların yapıldığı her şehirde, protokolü dolduran askeri ve sivil devlet erkânı ile okulları tarafından getirilen, öğrencilerin varlığını bir kenara atacak olursak, geriye cumhurdan pek bir şey kalmıyor.

Bunun sebebi, başta ifade ettiğimiz gibi; cumhurun, inancından dolayı sahip olduğu değerlerin, cumhuriyeti sahiplenen ve bekçiliğine soyunan siyaset ve bürokrasinin içersinde yuvalanan derebeyleri tarafından hor görülmesidir. Evet şu ana kadar gerek başörtüsü gerekse diğer dini semboller, laiklik gerekçe gösterilerek, dışlanmış, aşağılanmış buna karşın, toplumun akıl sağlığını bozan, onları soysuzlaştıran, cahilleştiren, her tür materyal piyasaya sürülmüştür. Amerika’nın keşfinden önce aya çıkan (!) öğretmen adayları bu cumhuriyet bekçilerinin ürünüdür.

Ne garip! Bir cumhuriyet rejimi için, olmazsa olmaz olan cumhurun değerleri, hiçbir tarihi mirası olmayan cumhurca da reddedilen laiklik söylemi için kurban ediliyor. Buna – deyim yerindeyse – ‘’Aslan’ı kediye boğdurmak” denir. Cumhursuz cumhuriyet havariliği yapmanın bir anlamı yoktur. Herkes görüyor: ‘’Kral çıplak!”

90 yıl önce bugün, Fransız işgalcilere ilk kurşunu sıkan, Müslüman halkı işgalcilere karşı kıyama çağıran ve kendisini rahmetle andığımız Sütçü İmam’ı hiddetlendiren görüntü, işgalci Fransız askerlerinin, Müslüman kadının başörtüsüne karşı sergilemiş olduğu aşağılık tavırdır. Bu tavır neticesinde Fransızlar Kahraman Maraş halkının gazabına uğramış ve akabinde oluşturulan direniş hareketleriyle işgalciler güney bölgemizden sökülüp atılmıştır.

Dikkat edin! Kurtuluş savaşını veren halk gücünü, inançlarından ve inandıkları dini değerlerden alıyordu. İstiklal Marşı’nın dizelerinde yer alan ‘’ Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal” ifadesi bunu en net bir biçimde ortaya koymaktadır. Bugün gelinen durum ise bir paradokstur. Ne bir izahı ne de bir açıklaması vardır. Bunun sebebi cumhura, cumhuriyet diye kendi hevalarını dayatan zihniyettir.

Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği, adaletin tesis edildiği, zulmün olmadığı ve fitnenin yok olduğu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 113. Haftada direnişimizin kalbi Kayalıpark’ta saat 12:30’da buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU