Kütahya: Darbe teşebbüsçüleri acilen yargılansın!

Başörtüsüne özgürlük eylemlerinin dördüncüsü yapılan Kütahya’da, Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu ve  Antalya Özgür-Der Temsilciliği Platformu mensupları da hazır bulundu. Basın açıklamasını Kütahya Mazlumder Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Esra Efe okudu

Basın açıklamasının tam metni:

Değerli Basın mensupları, Kıymetli Kütahyalılar;

Taraf Gazetesi’nin “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı” adlı haberinin ardından askeri savcı tarafından ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı ile unutulmaya bırakılan, yaklaşık 4 ay nihayetinde “İrticayla Mücadele Eylem Planı” belgesinin orijinalinin ortaya çıkmasıyla birlikte Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığınca hazırlanmış darbe planının gerçek olduğu anlaşılmıştır.

Adı geçen darbe planı ve diğer darbe planları, TSK içerisindeki üst düzey komutanların görevlerini yapmayıp siyasetin içine gömüldüklerini, darbeci faaliyet ve yapılanmalar içerisinde bulunduklarını alenen göstermektedir. Türkiye’de sivil iradenin egemenliğinin sağlanması için tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. Elli senedir darbeci geleneği alışkanlık haline getiren, başörtülü vatandaşların eğitim ve iş hayatında görünmesine tahammül edemeyen bu cuntacıların, bir taraftan irtica söylemleri yürütüp, bir taraftan da “dine saygılıyız” imajı çizmesi trajikomik bir görüntü sergilemektedir

Genelkurmay yetkilileri Ramazan ayında şehit ve gazi yakınlarına iftar yemeği vermekte laiklik adına tezat görmezken, subaylarını, öğrencilerini “gizlice namaz kılıyor” diye inancından dolayı fişleyen ordu içindeki cuntacı, darbeci kesim değil midir? Darbe planları yapanlar bu ordunun üst düzey subayları değil mi?

Cephede evladına nöbet tutturduğu annenin başörtüsüyle evladını ziyaretine bile tahammül edemeyen bu komutanlar değil mi? Her sene Yüksek Askeri Şura toplantısında dindar subayları sözüm ona “İRTİCA” isnadıyla ordudan atılmaları bir ritüel haline geldi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin anlayışında “İRTİCA” kavramı maalesef dindar halka tekabül etmektedir.

Bunca zaman sayısız ordu personeli eşinin başörtülü olması dolayısıyla, namaz kıldığı için ya da benzeri gerekçelerle ‘İRTİCACI’ diye suçlanıp ordudan ihraç edilmiştir. Aynı ordu mensupları darbeci ve cuntacı subaylarını hukuksuz olarak kollamaya devam etmektedirler. Bu kollamada “Askeri yargı” da aktif görev almaktadır. Bu olumsuz manzara karşısında yargıdaki çift başlılığın tümüyle giderilmesine yönelik toplumsal talebin giderek yükseldiği görülmektedir.

Ordunun yeri siyaset arenası değil, kışladır. Milletin rağmına iş görme alışkanlığı milletimize bir asır kaybettirdi, daha fazlasını kaybettirmemeli. Yaşadıklarımızın hazin bir miras gibi evlatlarımıza kalmasını istemiyorsak, orduda da kapsamlı bir ‘hukuki açılım’ yapılması gerekiyor.

Genelkurmay Başkanlığı, “Hukuk devletinde her şeyin yasalara uygun olarak yürütülmesine hiçbir kimsenin ve hiçbir kurumun itirazı olamaz.” dedi. Oysa biz bugüne kadar gerçekleştirilen tüm darbelerin zaten “demokrasiyi korumak” bahanesiyle yapıldığını iyi biliyoruz. (!) Ordu fiilen suç işleyen, içindeki cuntacı ve darbecileri tasfiye edecek her türlü önlemi derhal almalıdır.

Milli Güvenlik Dersi adı altında liselerde sergilenen militarist görüntülere de son verilmelidir. Hukuk dışı örgütlenmelerle ülkenin geleceğini karartmaya çalışanların, halkın iradesini hiçe sayanların yıllardır darbelerle canlarından edilen, hakları çiğnenen, aşağılanan, işlerinden atılan, eğitim hakları engellenen tüm mağdur ve mazlumlar için adaletsiz günler geride bırakılmalı, zulmedenler yargılanmalıdır.

Haftaya yine aynı gün ve saatte bu meydandayız. Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederiz…

ESRA EFE

MAZLUMDER KÜTAHYA ŞUBESİ
YÖNETİM KURULU ÜYESİ

 

 

Bir cevap yazın