VAHÖP: Darbeciler ve cuntacılar yargılansın!
Van Hak ve Özgürlükler Platformu (VAHÖP), Mazlumder Van şube binasında “DARBECİLER ve CUNTACILAR YARGILANSIN” konulu bir basın bildirisi yaptı. Bildiri metnini Mazlumder Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır TOK okudu.
Basın açıklamasının metni:
Ergenekon davasında gelişmeler arttıkça, gizli-saklı belgeler ve planlar da yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. ‘Ak Parti ve Fetullah Gülen’i Bitirme Planı’ olarak basında ve kamuoyunda nam bulan darbe taslak ve planlarının yayınlanmasının ardından, cesur bir subayın (ya da subayların) bu planların sürecini ve faillerini de deşifre etmesi gösterdi ki daha açığa çıkmamış çok kirli iş ve karanlık hesaplar mevcut.
Darbeler her zaman kötüdür ve kötü sonuçlara yol açmıştır. Bir milletin iradesine, kararlarına ve tercihlerine yönelik her türlü müdahale suçtur ve kabul edilemezdir. Bu ve benzeri tutumların dünyanın hiçbir yerinde meşruiyeti yoktur. Hele hele demokratik toplumlarda bu tür tutum ve yeltenmeler demokrasinin imhası, kendi varlık gerekçe ve sebeplerini yok etmektir. Çünkü orduların görevi milleti tasallut altına almak değil, millete yönelik dış tehditleri bertaraf etmektir. Milletin sorunlarını kendi çözme iradesi ve sistemine demokrasi denmesi, sorunlarını kendi çözme güç ve iradesini ibraz etmesindendir. Vesayet ve militarizm kavramları demokrasilerde prim bulmayan kavramlardır.
Bu ülkede hukukun nasıl vesayet ve tasallut altında tutulduğunu Ergenekon süreci ile daha net ve delilleri ile görmüş olduk. Ancak ne nehrin suyu aynı su, ne de zaman aynı zamandır. Köprünün altından çok sular akmış, değişim, tekâmül, ilerleme hayatın her alanında görüldüğü gibi bu toplumun siyasal, sosyal ve kültürel hayatında da gözle görülür hale gelmiştir. Artık hukuk ve demokrasi kavramları sadece kâğıt üzerinde değil bizzat aktörleri tarafından icra edilen bir tecrübe haline gelmiştir. Mızrak çuvala sığmamış, hesap sorma ve hukuka dayanma bir hak ve yetki olarak asli mecrasına doğru akmaya başlamıştır.
Genelkurmay başkanlığının darbecileri, müteşebbisleri ve darbe planlarını hazırlayanları, devletin bir kurumu ve hukuk gereği adalete teslim etmesi hem süreç açısından hem de bu ülkenin normalleşmesi açısından kaçınılmazdır. Yoksa, ya genelkurmay bu cuntacıların karargâhı olarak kötü bir sicil taşıyacak ya da karargâhında cuntacıları barındırmak, yardım ve yataklık etmekle ondan geri kalmayan bir suç işlemiş olacaktır. Başbakana Anayasal bir bağla bağlı olan bu kurumun suça ve suçlulara ilişkin tutumunu bir an önce netleştirmesi gerekmektedir. Bu kurumdan beklenen; belgelerin biçim ve kimyası hakkında gündem değiştirmek, belgeler konusunda oluşan şayiayı belgeleri hukuka teslim etmeyerek bürokratik taktiklerle zaman kazanmak ve sair oyalamalar değil, Albay Dursun ÇİÇEK ve birlikte anılan kimselerin bir an önce salimen adalet mekanizmalarına teslimidir. Zira eğer mezkûr eşhasın hukuk yolu ile yargılanmaları süreci işletilmez ise;
– Belgelerin karatılması, oluşan gündeme dair yeni manipülasyonlarla konunun değiştirilmesi,
– Albay ÇİÇEK ve birlikte çalıştığı iddia edilen mezkûr eşhasın alt kademe personel olduğu şeklinde bir sonuca vardırmak ve bu personelin olabilecek en hafif suçlar ile cezalandırılmaları ile yargılama sürecinin, emir vererek çalışmaları başlatan ve yönlendiren komuta kademesine sıçramasının önüne geçmek,
– Anayasa Mahkemesi’ne etki edilerek askerlerin de sivil mahkemelerde yargılanmalarını öngören değişikliğin iptali için karar çıkarttırmak ve yargılama sürecini askeri yargıya yönlendirerek ‘iyi çocuklar’ın akıbetine çevirmek,
– Ordunun hukuka rağmen ve hukuk dışı bir tutum ve tavrı benimsediği,
şeklinde ihtimallerin kamuoyunda bir kanaat haline gelmesi riskini taşıyacaktır.
Bu ve sayılabilecek daha birçok saik ve endişeye binaen, hukukun ikamesi ve adaletin te’sisi için; sorumluların, hiç olmazsa yasal soruşturma süresince açığa alınmaları, delilleri karartmalarının önlenmesi gerekiyor. Bu konuda genelkurmayın başbakana bağlı bir kurum olarak başbakanın çağrısına icab etmesi bir tercih değil bir görev ve zorunluluktur. Kaldı ki başbakanın çağrısına gerek kalmadan üzerindeki bu şaibeden bir an önce aklanabilmesi için yapması gereken bir iş olduğunu düşünüyoruz.
Başbakanın bu yönde yaptığı çağrının bir an önce makes bulmasını, sürecin takipçisi olacağımızı, demokrasinin denetim ve hesap sorma kulvarını bu yönüyle daha canlı tutmak gereğini bir kez daha basına ve kamuoyuna duyuruyoruz.
Mazlumder Adına Bahadır TOK
VAHÖP (VAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU)
Gökkuşağı Derneği / İnsan-Der / Erdem-Der / Memur-Sen / Mazlumder / Vim-Der / Umut Işığı Derneği / Anadolu Gençlik Derneği