Başörtüsü zulmü devam ederken, yasak kanıksanıyor. Müslüman kitlenin sistemin zorbalığa karşı güçlü bir mücadele yürütememesi, yasakçıları da iyice azdırıyor. Azgın azınlık son olarak Denizli’de işbaşında görüldü. Açık İlköğretim sınavına girmek isteyen yaklaşık 30 kadın, başörtülü oldukları gerekçesiyle sınava alınmadı. Sabah erken saatlerde okula gelen başörtülü kadınlar, sınav salonuna kadar girebildi. Ancak kadınlar, okul yönetiminin “İmtihanın başlaması için başörtülüler başörtüsünü çıkarsın” uyarısıyla neye uğradığını şaşırdı. Bunun üzerine kadınlar, “Biz başörtüsünü inancımız nedeniyle örtüyoruz. Buna kimse karışamaz. Hem biz öğrenci değiliz. Biz ev kadınıyız” diye itiraz etti.

PİŞKİN MÜDÜR: “O ZAMAN GİDİN AYDIN’DA GİRİN SINAVA”

Olay yerine çağrılan işgüzar Okul Müdürü Faruk Can, meselenin kendisini aştığını belirterek durumu İl Milli Eğitim Şube Müdürü Şerif Ali Cengiz’e bildirdi. Cengiz ise başörtülü bayanlara “Kanun var, yönetmelik var. Başörtüsüyle sınava giremezsiniz. İmtihanın başlaması için başörtüsünü çıkaracaksınız” diyerek bayanların dışarıya çıkmasını istedi. Bir bayanın “Bu bir çifte standarttır. Burası başka bir şehir mi? Benim arkadaşlarım var. Aydın’da sınava girebiliyorlar” demesi üzerine Cengiz, “O zaman gidin, sınava Aydın’da girin” diye karşılık verdi. Tartışmanın ardından bayanlar, sınav salonundan ayrıldı.

BAKANLIK UYUYOR MU?

Bu zorbalık, suskunluğun zulme hizmet ettiğini gösteriyor. Hak ve özgürlüklerini savunamayanlar süreç içinde zilleti yaşamaya mahkum oluyor. Çözüm ise direnmekten, sistemin her türlü zorbalığa karşı tevhid, adalet ve özgürlük çağrısı yükseltmekten geçiyor. Adil şahitler olması gereken Müslümanlar başta olmak üzere bu zulme herkesin ses vermesi gerekiyor.

Bu arada, tüm bu süreçte sessiz kalan Milli Eğitim Bakanlığı bir çözüm düşünüyor mu? Her konuşmasında ayrımcılıktan bahseden Bakan Nimet Çubukçu, bu ayrımcılığa dur demek için harekete geçmeyi düşünmüyor mu?

Kaynak: Vakit