Kütahya: Önyargılar yıkılmalı!

Mazlumder Kütahya Şubesi 7. başörtüsüne özgürlük eylemini yaparken, çarşaflı bir kadını örümcek ağında resmeden çalışma protesto edilirken, Aynur Tezcan’a da dikkat çekildi. Kütahya Küçük Hamam Parkı önündeki eylemde basın açıklamasını grup adına Rıza Aslan okudu.

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:

Saygıdeğer basın mensupları kıymetli Kütahyalılar;

Ülkemizde yaşanan hukuksuz ve anti demokratik uygulamalara ilkeli ve uzun soluklu bir direnişle cevap veren gönüllü kuruluşlar, Türkiye’nin birçok şehrinde değişik isimler altında mevcut hakların korunması ve genişletilmesi için aynı gün ve saatte açıklamalar yapıyorlar. MAZLUMDER Kütahya Şubesi olarak da ilimizde sürdürmekte olduğumuz Başörtüsüne Özgürlük açıklarımızın 7. sini yapmaktayız. Türkiye’nin pek çok şehrinde yıllardan beri başörtüsüne özgürlük arayışını sürdüren bu kervana bizden sonra katılan Afyon ve Bursa kuruluşlarını da buradan selamlıyoruz. Hak ve özgürlük gibi yaşamsal değere sahip taleplerimizi eğmeden bükmeden sizlerle paylaşıyoruz. Açıklamalarımızın ana temasının hakça paylaşım ve adil muameledir. Bu taleplerimiz dini, ırkı, ideolojisi farklı olan herkes için geçerlidir.

Maalesef başörtüsü zumlu olağan karşılandığı ve kimilerince sistemin korunması için elzem görüldüğünden dolayı insanlar rahatça kinlerini ortaya koyabilmekteler. Bir internet sitesinde yayınlana habere göre Muğla Üniversitesinde “Büyük Buluşma Projesi” kapsamında sergilenen “karakul” adını taşıyan bir resim inanç hürriyetine ve kişilerin kıyafetlerine saldırı olarak nitelendirildi. Söz konusu resimde İnancı gereği örtünenleri ve çarşaf giyenleri örümcek ağının içine hapsederek, hakaret ima etmektedir. Olayı gözlemleyen Öğrenci ve öğretim üyeleri de resmi eleştirmişlerdir. Bu çağda insanların giyim tarzlarıyla dalga geçerek sanat yapmak çağdaşlığın neresindedir? İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne ters düşen bu resim derhal kaldırılmalıdır. Üniversiteler, her fikre ve inanca eşit mesafede olmalıdır.

Başörtülü ve dindar insanlara karşı yıllardır ekilen ayrımcılık ve kin tohumları bir kez daha başak vermiş ve hayatının baharında bir genç kız yasakçı zihniyetin ektiği tohumların son kurbanı olmuştur. Bunun en yakın örneği Aynur TEZCAN dır. Peki, Aynur TEZCAN kimdir? Geçirdiği grip ve soğuk algınlığı sebebiyle İstanbul Üniversitesi 23 Nisan 2009 da Çapa Tıp Fakültesine gitmişti. Annesi çarşaflı babası sakallı olan başörtülü genç kız kimsenin ilgilenmediği ve kız ayrımcılığın vardığı son noktada 7 saatlik ilgisizlikten, geç müdahaleden ve yanlış uygulamalardan dolayı beyin ölümü gerçekleşmişti. Aylarca bitkisel hayatta ama uğradığı ayrımcılığın derin acısını çekerek “yaşamış” ve şimdi örtüsüyle teslimiyetini gösterdiği 14 Kasım 2009 da hayata gözlerini yummuştur. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyor bu ihmali kınıyoruz… En azılı suçlulara bile ayrımcılık yapılması en azından tıp etiği açısından mümkün değilken insanların kıyafetleri dolayısıyla karşılaştıkları ayrımcılıkların sınır tanımaz hale gelmesi çok acıdır.

Basına ve Kamuoyuna duyrulur;

İrticayla ve başka sanal düşmanlarla mücadele edeceğiz diye ülke tarihine kara sayfalar yazanlar toplumun belli kesimlerinde de böyle trajik meselelerin vuku bulmasına sebeptirler.

Tehlike olarak görülen tüm olgular bu ülkenin kendi benliğinden başka bir şey değildir. Artık kendimizle kavga etmeyi değil barışa ve kardeşliğe doğru adım atmalıyız. Bu önyargılarımızı yıkmadıkça gerçek özgürlüğe kavuşamayız. Özgürlüğün özlemini taşıyan herkesi haftaya 8. Basın açıklamamıza bekliyoruz.

One thought on “Kütahya: Önyargılar yıkılmalı!

  • kütahya’dan gelen özgün ve taze soluk platformları hem yaygınlık hem de zenginlik anlamında besliyor.
    gencecik kardeşlerimiz kendi tecrübelerini biriktiriyor ve “direnişe” aktarıyorlar. hepsine selam ve dualarımızı gönderiyoruz.

Bir cevap yazın