Habertürk Ece Nur’un durumunu “kaos” diye manşete taşıdı
Habertürk Gazetesi, başörtüsü sorununun ilköğretime kadar indiğini söylerken, Diyarbakırlı başörtüsü direnişçisi Ece Nur Özel’in durumunu “İlköğretimde türban kaosu çıktı” diyerek manşete taşıdı. Gazetenin internet sitesinde de konuyu okurlarına “Diyarbakır’da türban konusunda Türkiye’de ilk olacak nitelikte ilginç bir olay yaşandı. Yönetmelikte tam aksi yazmasına rağmen, okuluna türbanla devam etmek isteyen Diyarbakırlı 12 yaşındaki ilköğretimokulu öğrencisi Ece Nur Özel, Milli Eğitim’i kilitledi.” diyerek duyurdu. Bilindiği gibi Ece Nur Özel, öğrenim gördüğü Hamravat İlköğretim Okulu’na başörtülü gittiği için önce ikna odaları zulmüne uğradı, sonra da başörtülü okumaya devam etmek isteyince başka bir okula gönderildi. 8 yıl kesintisiz eğitim zorunluluğu nedeniyle okuldan da atılamayan Ece Nur, “Öğrenci Kılık Kıyafet Yönetmeliği”ne uymadığı gerekçesiyle 20 kilometre uzaktaki başka bir okula gönderilmesi kamuoyunda tepki toplarken, DTP de konuyu Meclis gündemine taşıdı. Habertürk ise okulun 3 km uzakta olduğunu yazarak mesafe üzerinden haksızlığın boyutlarını gizlemiş oldu.
Ya ikna olacakmış ya da zulme devam edilecekmiş!
Gazetede adı verilmeyen Milli Eğitim yetkililerinin ağzından “Ece’ye türbanla geldiği her günü devamsızlık yapmış sayacaklarını, 21 günlük devamsızlık sonunda da sınıfta kalmış muamelesi uygulayacaklarını söyledi.” demeci yazılmış. İlköğretim Genel Müdürlüğü de gazeteye “Ece’yi türbanını çıkarması konusunda ikna etmekten ya da disiplin kurallarını değiştirerek Ece’yi Açık İlköğretim Okulu’na göndermekten başka seçenek yok” demiş.
Gazetedeki haberin ilgili bölümü şöyle:
MEB’de üst düzey bir yönetici Ece Nur Özel’in durumunu şöyle aktardı: “İlköğretimde zorunlu eğitim 8 yıl olmasına rağmen ilk 5 yıl için Disiplin Yönetmeliği katı kurallarla uygulanmıyor. Ancak 6, 7 ve 8. sınıflardaki çocuklar için Disiplin Yönetmeliği uygulanabiliyor. Bu çocuğun müfettiş raporu ile başka bir okula gönderilmesi mümkün değildir. Çünkü öncelikle çocuğun durumunun Okul Disiplin Kurulu’nda görüşülmesi ve orada verilecek olan karara göre işlem yapılması gerekir. Türbanını çıkarmamakta direnirse ve bu nedenle de okul yönetimince okuldan uzaklaştırılırsa, 8 yıl kesintisiz zorunlu eğitim çağında olan bir çocuk eğitim dışına itilmiş olur. Böylece de Anayasa’ya aykırı bir durum ortaya çıkar. Çocuğun okuma hakkı engellenemeyeceği için okul yönetimi de bu durum karşısında yasalara göre suç işlemiş kabul edilir.
Kıyafet Yönetmeliği’ne uygun hareket etmeyen bir öğrenci için ilköğretimde açık bir ifade yer almıyor. Okul Disiplin Kurulu 3 gün uzaklaştırma verdi diyelim. 3 gün sonra yine başörtüsüyle gelirse süreç başa döner. Okuldan uzaklaştırılamadığı ortaya çıkar ve yayılırsa emsalleri de çoğalır. Bu çocuk mevcut yasa ve yönetmeliklere göre her koşulda okuluna devam edebilmesi için başını açmalı ve zorunlu olduğu ilköğretim okulunu bitirmelidir. Aile çıkıp da, ‘Ben çocuğumu gönderiyorum’ derse o zaman yeni bir düzenleme yapılması gerekir. Öğrencinin kaydı, disiplin kuralları değiştirilerek Açık İlköğretim Okulu’na yaptırılabilir.”
ECE NUR surda koca bir delik açıyor!
Ece Nur Özel’in ve ailesinin bu onurlu örnekli yasak surunda koca bir delik açtı. Yasakçı sistem kendi eliyle önünü kesmiş. Demek ki ilköğretimde öğrencileri başörtülü oldukları için okuldan atabilmenin imkanı yok. Bu da Müslüman kamuoyunda ciddi bir ahlaki tartışmayı beraberinde getirecek. Ya bahanelerin ardında sorun yokmuş gibi davranılacak, Ece Nur Özel’in durumu görmezden gelinecek ya da bu örnekliğin çoğaltılarak sistemi bu zulüm karşısında geri adım attırabilmenin yolu yapılacak.
Müslüman aileler, bu konuyu dikkate almak zorunda. İşte MEB’in üst düzey yöneticisi bile sistemin kilitlendiğini itiraf ediyor ve çözümü Ece Nur’un başını açtırmakta ya da bir kişilik bu direnişi bastırabilmek için yasal değişikliğe gitmekte arıyor.
Surda bir gedik açılmışken, nasıl sessiz kalınabilir?
Platform Haber
5 comments
walla herkes çocuğunu ikna ederek okula başörtülü gönderecek, tek yol o. bunda geç bile kalındı. ne yapacaklar o kadar çocuğu okuldan mı atacaklar? hem de atsınlar! ak ile kara meydana çıksın!
Olay budur! Biz devletin değil, âlemlerin Rabbinin kullarıyız. Bunu da hayatımızın her an ve alanında ortaya koymamız gerekir. Devlet istiyor diye çocuklarımızın başını niçin açalım? Çocuklarımızı Rabbimizin istediği gibi yetiştirelim, okula, bakkala, parka da bu kimlikle yollayalım. Almazlarsa paşa gönülleri bilir!
Şüpesiz ki Allahın dininden ve cihaddan yüz çevirenler olursa, Allah onları helak eder ve yerine Allahın dinini savunacak daha hayırlıları getirir.Ece Nur kazık kadar İSLAM MÜCAHİDLERİNİN !! yapmadığını yapmış ve bu konuda güzel bir sivil itiatsilik örneği ortaya koymuştur.Eski İslam mücahidleri !, yeni küp doldurucuları başörtü mücadelesini bir kenera bıraktığı zamanda Allah Ece Nuru’u gönderemiştir.Bu örnek hızla sıklaştırılmalıdır ve tüm ilk öğretim okullarına yaygınlaştırılmalıdır.Bakalım bu konuda üniversitelerde başörtüsünü serbest bıraktık işte engelediler diyenler şimid karşımıza engelleyici olarakmı çıkacaklar , yoksa kendilerine oy veren Ece Nur velisi gibi kesimlerin isteklerini yerine mi getirecekler.
herkes çocuğunu ikna ederek okula başörtülü gönderecek, tek yol o. bunda geç bile kalındı. ne yapacaklar o kadar çocuğu okuldan mı atacaklar? hem de atsınlar! ak ile kara meydana çıksın!
Ece arkandayız hep seninleyiz.Bunu unutma mücadeleni hep sürdür.Başını hiç açma. Hepseninleyiz ECENUR ÖZEL