Sevda Can’a reva görülen “ayrımcılık” cezasız kalmasın

Mazlumder Bursa Şubesi;  Kestel İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde başörtülü bir velinin toplantıya alınmamasını protesto eden bir basın açıklaması yaptı ve Cumhuriyet Savcılığında suç duyurusunda bulundu. Basın açıklamasını okuyan Şube Başkanı Hasan Ünal “21.yy. Türkiye’sinde insanları dil, din, renk, cinsiyet, felsefi görüş ve giyim kuşam üzerinden ayırımcılığa tabi tutmak, çağdışı, ayıplı ve temel insan hak ve hürriyetlerine aykırı karanlık bir tutumdur. İnançları gereği örtünen başörtülü sevda Can’a karşı gösterilen bu tür tahammülsüzlüğün ve yapılan zorbalığın çağdışı, örümcek bir kafanın ürünü olduğu açıktır. İnsanlarımızı rencide eden, kadınları ayırımcılığa tabi tutan bu tür karanlık zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Bizler Mazlumder Bursa Şubesi olarak Müdür Gültekin Özcan’ın işlediği ayırımcılık suçu ile ilgili olarak cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağız ve elbette konunun takipçisi olacağız.” dedi.

Basın Açıklamasının Tam Metni

Sevda Can’a Reva Görülen “Ayırımcılık” Suçu Cezasız Kalmamalıdır

Değerli basın mensupları,

Bilindiği üzere bir süredir, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından eğitimde karşılaşılan sorunlara çözüm geliştirmek ve kaliteyi artırmak maksadıyla Türkiye genelinde danışma kurulu adı altında toplantılar tertip edilmektedir.

Öğrenci, sendika, okul aile birlikleri vb. tüm sivil toplum temsilcilerinin özel davetle çağırıldıkları bu toplantılar; katılımcıların kimliklerinden de açıkça anlaşılacağı üzere sadece devlet görevlilerinin katıldıkları resmi toplantı formatında düzenlenmemektedir. Aksine eğitimde karşılaşılan sorunları çözmek maksadıyla sivil toplumu sürece dahil etmeyi amaçlayan ve istişareyi esas alan sivil formatlı toplantılardır.

Dolayısıyla sivil formatlı bu tür toplantılarda, hiçbir yasal gerekçesi olmamasına rağmen 28 Şubat zorba yönetiminin ürünü olarak ortaya çıkan “kamusal alan” tanımlamasından yola çıkarak sivil katılımcılara kılık kıyafet dayatmasında bulunmanın hiçbir makul gerekçesi bulunmamaktadır. Kaldı ki buna imkân veren böyle bir yasa bulunuyor olsa bile, bunun insan hak ve hürriyetlerine aykırı olacağı ve sırf bu nedenle derhal kaldırılması gerektiği de muhakkaktır.

21.yy. Türkiye’sinde insanları dil, din, renk, cinsiyet, felsefi görüş ve giyim kuşam üzerinden ayırımcılığa tabi tutmak, çağdışı, ayıplı ve temel insan hak ve hürriyetlerine aykırı karanlık bir tutumdur.

Durum bu iken; yakın zamanda Kestel İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tertip edilen ve sivil toplumun katılımına açık olan danışma kurulu toplantısına özel davetle çağırılan TOKİ İlköğretim Okulu, öğrenci velilerinden okul aile birliği başkanı sevda can’ı başörtülü olduğu gerekçesiyle toplantı salonundan atan kurul başkanı ve ilçe milli eğitim müdürü Gültekin Özcan, dünya insan hakları haftasında, insan haklarını hiçe sayarak inancından ve cinsiyetinden dolayı ayırımcılık yaparak açıkça insanlık suçu işlemiştir.

Ayrıca işlediği ayırımcılık suçunu, medya ve nezdimizde açıkça kabul etmekte hiçbir mahzur görmeyen Müdür Gültekin Özcan; sivil bir toplantıyı, “resmi toplantı” hükmünde kabul edip işlediği suçu, güya resmi toplantılarda uygulanan kılık kıyafet yönetmeliği ile ilişkilendirerek yaptığı zorbalığa kılıf arama ve meşru gösterme çabası içine girmiştir.

İnançları gereği örtünen başörtülü sevda Can’a karşı gösterilen bu tür tahammülsüzlüğün ve yapılan zorbalığın çağdışı, örümcek bir kafanın ürünü olduğu açıktır.

İnsanlarımızı rencide eden, kadınları ayırımcılığa tabi tutan bu tür karanlık zihniyeti şiddetle kınıyoruz.

İşlediği suçu ve yaptığı hak ihlalini kabul etme pervasızlığı gösteren Müdür Gültekin Özcan’ın hukuki mesuliyeti baki olmakla beraber İnsan hak ve hürriyetleri adına rencide ettiği öğrenci velisi Sevda Can’dan özür dilemesi, insanlık gereğidir.

Bizler Mazlumder Bursa Şubesi olarak Müdür Gültekin Özcan’ın işlediği ayırımcılık suçu ile ilgili olarak cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağız ve elbette konunun takipçisi olacağız.

Ancak adli soruşturmanın yanı sıra konunun idari bir soruşturmayı gerektirdiği de açıktır.

Bu nedenle;

1. Başta Bursa Valiliği olmak üzere ilgili makamları bu tür ayırımcılıklara karşı duyarlı olmaya ve gerekli soruşturmayı başlatmak üzere görev çağrısında bulunuyoruz.

2. Eğitim-Öğretim yılı açılışı nedeniyle gayet haklı ve yerinde bir kararla ilk dersi “ayırımcılık” konusuna ayıran Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya da buradan sesleniyoruz;

” Sayın Bakan, eğer niyetiniz şov yapmak değilse, lütfen amiri bulunduğunuz Müdür Gültekin Özcan tarafından işlenen ayırımcılık suçuna karşı sessiz kalmayınız ve hakkında gerekeni yapınız.. Zulme sebebiyet verenleri hak ettikleri cezalara çarptırınız ki, inançları nedeniyle örtünen insanlar haksızlığa maruz kalmasın, dışlanmasın ve hakarete uğramasınlar.

3. Seçim meydanlarında “başörtüsü zulmünü çözmek namus borcumuzdur” vaadinde bulunan mevcut iktidarı, kangrene dönüşen bu zulmü ve işlenen ayırımcılık suçunu bir an evvel sonlandıracak gerekli yasal alt yapıyı acil olarak hazırlamaya davet ediyoruz.

10.12.2009

Mazlumder Bursa Şubesi

 

Bir cevap yazın