Kütahya: Herkes için adil ve özgür bir dünya istiyoruz

Hak arayışı mücadelemizin 9.suna hoş geldiniz. Dopdolu bir haftayı geride bıraktık. 3 Aralık Engelliler Günü, 5 Aralık Kadın Hakları Günü ve 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Gördüğümüz manzara ve yaşananlar bize bunların sadece sözde olduğunu kanıtlamakta. Yeryüzünde ihlallerin ardı arkası kesilmiyor. İnsan Hakları, Özgürlük, Barış. Adalet sözcükleri bizlere ne gibi geliyor? Bir tekerleme mi? Kıymetli Kütahyalılar; Çin’in zulmü bitmiyor; idam vakaları gün geçtikçe artıyor. Doğu Türkistan halkının can ve mal güvenliği tehdit altındayken, Çin hükümeti tüm olanların faturasını Urumçi halkına kesiyor. 9 Uygur’dan sonra 5 Uygur daha idam cezasına çarptıran Çin Hükümeti zulümde sınır tanımıyor. Uygur Özerk bölgesinde yaşanan bu vakalar 2009 yılına kara bir sayfa olarak yerini alıyor.

Bugün 12 Aralık Gazze işgalinin yıldönümü… İsrail Devleti büyük bir hava saldırısı ve ardından kara takibiyle Gazze topraklarına girip bir soykırım gerçekleştirmiş yasadışı silahlar kullanmıştı. Metre karesine onlarca kişinin sığacağı bir açık hava hapishanesi olan Gazzenin gerisinde yetimler, sefalet ve toparlanması yüzyılı geçecek bir enkaz bırakmıştı. Peki, yaralar sarıldı mı? Katiller cezasını buldu mu? Geçen bir sene sonunda suçlular yargılandı mı? Haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz İsrail Hükümeti yetkilileri hesap verdiler mi? Maalesef bulunmadığı gibi bugün Gazzeli kardeşlerimizin etrafına daha kalın ve delinmez duvarlar örülmeye devam ediliyor. Mısır ihtiyaç sevkinin gerçekleştirildiği Refah sınır kapısında, yerin altından 18 metre derinliğinde temelleri bir o kadarda yüksekliği olan, kilometrelerce uzunlukta olacak çelikten yeni bir duvar örüyor.

Bu yılda önceki yıllarda olduğu gibi kadınlar ve çocuklar insan onuruna yakışmayacak koşulda çalıştırılıyor ve sömürülüyorlar. Savaşların faturasını onlar ödüyor. Yine Somali’de bombalar patlıyor aralarında bakanların olduğu 20 üzerinde insan ölüyor. Öte yandan İsviçre Devleti minareleri yasaklıyor İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ters bir karar alıyor. Adaletsizlik aldı başını gidiyor. Bugün dünyada büyük şirketler satamadığı ürünleri imha ederken pek çok ülke açlık sınırının altında yaşıyor. Dünya üzerinde zenginle fakir arasındaki uçurum giderek büyüyor…

Dünya üzerinde insan onurunun gözetildiğini göremiyoruz bugün… Kâğıtlar üzerine yazılmış olan insanlığın kazanımları, güç sahiplerinin kendisi gibi olmayanlarda fiziki ve psikolojik tahripler açmasını engelleyememektedir. Dünyada olduğu kadar ülkemizde de güç savaşı pek çok masum canın feda edilmesine neden olmaktadır. Artık günümüzde çözülemeyen problemler, en iyi ihtimalle görmezden geliniyor, bu yaraların kangrene dönüşmesine yol açıyor. Daha kötüsü ise insanların acılarının güçlülerin menfaatleri uğruna kullanılması… Birbirleri ile çatışan güçlüler, bireylerin ekonomiden sağlığa, hukuktan aileye kadar bütün kurumlara olan güven duygusunu sarsarak rant sağlamaya çalışıyorlar. .Kaybettiğimiz değerler bu kasoun birer ürünüdür. Şiddet olaylarını sebep olup ülkemizi çıkmaza sürükleyen kimi çıkarcıları hiçbir fert affetmeyecek. Barışı istismar edenler kendi vicdan savaşlarında kaybolacaktır.

Buradan gönüllerinde Hakkı ve Adaleti yaşatan tüm erdemli insanlara sesleniyoruz. En azından kendi ülkemizde insan onurunu yeniden diriltmek için tüm vicdan sahibi herkesi sağduyuya davet ediyoruz. İnsan hakları kavramının sözde kaldığı bu zamanda, Özgün, adil, erdemli, insan fıtratına aykırı düşmeyen, tüm tarafların katıldığı ve hiçbir gücün etkisi altında olmayan yeni bir toplumsal sözleşme oluşturmanın vakti gelmiştir.

Ve diyoruz ki; ‘’GELİN, HERKES İÇİN ÖZGÜR VE ADİL BİR DÜNYAYI HEP BERABER KURALIM. ‘’

Yaşanan tüm bu ayrımcılık, şiddet, barış karşıtı olayları hep birlikte karşı duralım…

Gurup adına
HAKAN ÖZKUL

Bir cevap yazın