Kürt-Türk fay hattındaki Ece Nur
Akif Emre, Yeni Şafak’taki “Kürt-Türk fay hattındaki Ece Nur” başlıklı yazısında açılım sürecini, Kürt sorununun çözümündeki paradigmayı ve başörtülü okumak istediği için zulme maruz kalan Ece Nur Özel’i yazdı. Emre, “Açılım siyasetinin güdücüleri kadar liberal çözüm arayışındaki seküler siyasetçiler ve aydınlar da bu ülkenin Müslüman kimliğini adeta yok sayarak çözüm aramaya çıkıyor. Müslüman kimliğinin inkarından dolayı ortaya çıkan bunalımı aşmak için sorunun kaynağına inmek yerine, yeni sorunlar çıkarmaya aday başka çözümler öneriliyor. Bu toprakların mayasını oluşturan birleştirici unsur, medeniyet iksiri sunan İslam, önerdiği çözümler görmezlikten gelinerek toplumsal, kültürel sorunlarda hiçbir belirleyici etkisi yokmuş gibi adeta gündem dışı tutulmaya özel gayret gösteriliyor… Bölgede yaşananların bu gözlükle, modern paradigmanın süzgecinden geçirilerek çözüleceğini varsayan bir yol haritası izlendi şu ana kadar.” diyerek sürecin usülüne ilişkin eleştirileri dile getirdi.
Akif Emre yazısının devamında “Bir ilkokul öğrencisine tam da açılımdan söz edilen bu dönemde adeta travma etkisi yapacak bir dram yaşatılıyor. Diyarbakırlı, Kürt bir ilkokul öğrencisinin yaşadıkları tam da bu kurguyu bozacak türden. Ne var ki başta liberal aydınlar olmak üzere hem siyasiler hem de muhafazakar kesim bu yaşanan travmaya adeta sağır kesilmiş haldeler.” diyerek konuyu Ece Nur Özel’e getirdi.
Açılım ihtiyacı daha geniş
Emre, Ece Nur Özel bağlamında sorunların çözümüne ilişkin sürece dair şunları yazdı: “Ece Nur’un varlığı çok farklı bir realiteye, yakıcı gerçeğimize işaret ediyor. Tüm taraflar bu konuda sessizdiler çünkü Ece Nur ‘kurgu bozucu’ işlevi görmektedir. Ece Nur örneği; Kürt meselesinin bir etnik Kürt kimliği meselesi olarak algılanamayacağını ve çözüm adına ortaya düşenlerin tüm telaşesinin de bunun böyle anlaşılmasını sağlamak olduğunu göstermektedir. Başörtülü bir çocuğa reva görülen uygulama ve ona karşı direniş aslında açılım ihtiyacının Kürt açılımıyla sınırlanamayacak kadar geniş olduğunun işaretidir. 28 Şubat darbesiyle Müslümanların akıllandığı, sıranın Kürtlere geldiği gibi kategorik tasniflere sığınanlar Ankara’dan giydirilen gömleklerin Erzurum’da, Diyarbakır’da dar geldiği gibi İstanbul’da, Konya’da, Bursa’da da dar geldiğini göremeyecektir.”