Kızlarınız ve Ece Nur
Muhafazakâr ebeveynlere bu soruyu sormanın tam zamanı:
Kızlarınız okullara nasıl gidiyor?
Benim; İslamcı kesimin yazdığında, konuştuğunda, mangalda kül bırakmayan şahsiyetleri arasında birçok tanıdığım var.
Bunların bir kısmı vakti zamanında başörtüsü yasağına karşı direnen kızlara destek veren ama sıra kendi kızlarına geldiğinde başörtülerini açtırarak okullara gönderen pragmatik muhafazakarlar.
Bir kısmı da “aç kapa olacağına hiç takmasın da bizim gibi zorluk çekmesinler” diyerek kızlarının tesettürsüzlüğünü normalleştirenler. Bu tipler sözde İslami kesimin çoğunluğunu teşkil etmekte.
Bir de marifetmiş gibi kariyer sahibi oğullarına “kalbi tesettürlü (!)” gelin tercih eden güya İslamcılar var.
Allah’ın emrini kayıtsız şartsız tercih edenler ise azınlıkta.
Ece Nur Özel’i duymuşsunuzdur.
Diyarbakır’da 12 yaşında başörtülü bir öğrenci.
Başörtülü olarak eğitimine devam etmek istedi.
Ailesinin de kızcağızın da başına gelmedik kalmadı.
İkna odası kurup başörtüsünü açması için baskı yaptılar, olmadı.
Babasına tutanak imzalatmak istediler, olmadı.
Okulundan kaydını silip evine kilometrelerce uzak başka bir okula sürdüler, olmadı.
Arkadaşlarından ayırdılar, ceza verdiler.
Kalbini kırdılar, üzdüler, ağlattılar ama Ece Nur’u vazgeçiremediler.
Ailesi de kendisi de direniyor, olması gerektiği gibi.
Ece Nur’a destek olmak ister misiniz?
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya veya Meclis İnsan Hakları Komisyonuna email atın, dilekçe yazın veya imza kampanyaları başlatalım falan demeyeceğim…
Ece Nur’u örnek alın ve kızlarınızı okullara örtüleriyle yollayın.
İslamcı denilen yazarlar, ağabeyler, başkanlar, hoca efendiler, imam efendiler, tesettürlü anneler, seçim öncesi başörtüsü edebiyatı yapan siyasiler; Ece Nur gibi 12, 13, 14 hatta 18, 19 yaşlarındaki kızlarınızın örtülerini okul kapılarında açtırmaktan vazgeçin, tevbe edin.
Ece Nur’un babası gibi dik durun.
Ece Nur’un annesi gibi dirayetli olun.
Başörtüsünden vazgeçmenin fetvalarını aramak ve sisteme boyun eğmek yerine “yanındayız kızım” deyin.
Kulluk en güzel mertebedir, bize “taviz değil mücadele yakışır” deyin. Yüreklendirin onları.
Taksınlar örtülerini, gitsinler istenmedikleri her yere.
Ece Nur yalnız hissetmesin kendisini.
Ona zulmedenler, onun bu coğrafyanın bir istisnası değil gerçeği olduğunu görsünler.
Her zaman söylüyorum tekrar edeyim…
Başörtüsü yasağı Kemalist rejimin İslam ile olan mücadelesinin görünen yüzüdür.
Bu coğrafyanın Müslümanları inançlarına karşı başlatılan bu en bariz saldırıyı en az yasakçılar kadar önemsemeliydiler.
Direnmeliydiler, direnmediler.
Şimdi Ece Nur size örnek olsun
Haydi, bu despot yasakçılara inat bütün Büşra Nurlar, Kübra Nurlar, Sümeyyeler okula hem de vergisi cebimizden alınarak yapılan okullara.
Sadece O’nun emirlerine amade, düzenin tüm baskı ve dayatmalarından azade günlerin gelmesi dileğiyle…
NURAY CANAN BEZİRGAN, VELFECR