Kütahya: Darbe geçmişiyle hesaplaşmak şart!

Bundan tam 15 hafta önce sadece başörtüsü zulmünü unutturmamak için bu meydanlarda toplanmaya karar vermiştik. Ancak zaman içinde gelişen olaylar bizleri toplumu ve dünyayı etkileyen pek çok olay karşısında vicdanımızın sesini sizlerle paylaşmaya itti. İnsanlığın çılgınca her boyutta birbirine zarar vermesi karşısında, küçük adımlarla da olsa erdemli duruş sergilemeye çalışmak ve kötülüğü engellemek için fikir ortaya koymaktır bizimkisi. (Emri bil maruf nehyi anil münker) Böylece Cumartesi eylemlerimizin içeriği kendiliğinden genişlemiştir.

Maksimum şeffaflık minimum sır istiyoruz.
Son birkaç yıldır ismi zikredilen AYIŞIĞI, ELDİVEN, KAFES EYLEM PLANI gibi darbe planlarının “en korkutucu olanını” yeni öğrendik. İnsanlar kobay faresi gibi toplum mühendisliği deneylerine meze edilmesin artık. Çünkü bu güne kadar toplum mühendisliği yaptık diyen, nedense toplumu birbirine bağlayan ana değerleri dinamitlemişlerdir. Ortaya çıkan karmaşadan sonra ortamı görüntüde düzene sokarak insanların arasında kahraman gibi dolaşmaktır asıl istenen…
Gariptir! Bu darbe sever zihniyet George Orwell “1984” isimli romanındaki kavramları anlamlarını zıt anlamlarla değiştiren yöneticileri andırmaktadır. Kozmos isteniyorsa kaos, sorgulamasız biçimde rejime bağlılık isteniyorsa, ülkenin içinden düşmanlar oluşturulmalıdır bu mantığa göre…

İşte size hakiki bir kaos tarifi;
Arzu edilen tehlike kökten dinci olacaksa camiler bombalanmalıdır. Ya da ülkenin içinde ki guruplar birbirlerini tehlike gibi görmelidir bu mantığa göre… Böylece Laikler dindarlardan korkmalıdır. Dindarlarda ülkenin kaymağını kendileriyle paylaşmak istemeyen elitlere karşı hırsla dolmalıdır. Gayri Müslimler kendilerini bu ülkede güvende hissetmemeli, bunun için Hrant Dink gibi olgun kişilikler cinayete kurban gitmelidir. Böylece Dünyaya açılma aşamasında bulunan Türkiye başka ülkelerin nezdinde güvenilmez hale gelecektir. Bu Türkiye’ye yönelik nezaketsiz bir davranışa dönecek, Türkiye de nede olsa insanlar bunu gurur meselesi yapacaklardır. Ya da eğer soru okları derinlerde gizlenen darbecilere dönme tehlikesi taşıyorsa, hemen güneydoğuda Kürtlere yönelik onur kırıcı ve aşağılayıcı tavırlar artırılarak genç Kürtler arasında öfke artırılarak dağa çıkmaları sağlanır. Çatışmalar olur. Erler ölür. Vatandaş bu anlamsız savaşı sorgulamak yerine teröre lanet okur. Terör örgütü ise tersi bir duygu istismarını Kürt ailelere uygular. Sonuç olarak her seferinde vatandaş karşısında kurtarıcı olarak darbecileri görecektir. Böylece sonsuza dek Türkler, Kürtler, dindarlar, aleviler, sosyalistler, zenginler, fakirler, gayrimüslimler kendilerini denize düşme hissinden kurtaramayacak ve mecburen yılana sarılacaklardır.

Karikatürize ettiğimiz tarif maalesef 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinde uygulanmıştır. Son 8 yıl içinde planlanan ve başarılı olamayan darbe planlarında da uygulanmaya çalışılmıştır. Maalesef üzülerek söylüyoruz ki geçmişle hesaplaşmamız yüzünden, bugün gelecek için önem taşıyan ekonomi politikalarına sıra gelememektedir. Halı altına süpürülen sorunlarımız devasa boyutlardadır.
MAZMLUMDER Kütahya Şubesi olarak Darbelere Karşı 70 milyon adım Koalisyonunu desteklediğimizi ilan ediyoruz. Bugün Taksim Tünel’de eylem yapan kardeşlerimizi selamlıyor ve bir daha asla darbe yaşanmamasını, kapılı kapılar ardındaki sırların açığa çıkmasını, maksimum şeffaf bir Türkiye istiyoruz.

Esra EFE
MAZLUMDER Kütahya Şubesi yön. Kur. üyesi

Bir cevap yazın