Durmuş’un sözlerinin yankısı sürüyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer hakkında verilen gensoru önergesinin görüşülmesi sırasında MHP’li Osman Durmuş MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş’un sarfettiği “Siz paygamber olarak anılan bir Başbakan’ın eşini GATA’ya nasıl almazsınız” şeklindeki alaycı sözleri tepki toplamaya devam ediyor. Vakit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu “Şimdi bu durumda, biz MHP yönetiminin, başörtü yasağının kalkmasından yana olduğunu nasıl söyleyebiliriz? Bunu söyleyenlere nasıl inanabiliriz? İşte somut olay.. GATA’da yasakçılar, Başbakan’ın eşini içeri almıyorlar. MHP’liler, buna itiraz edeceklerine, haydi bundan vazgeçtik, sessiz kalacaklarına.. Kalkmışlar başörtü yasakçılarından yana tavır alıyorlar!” yorumunu yaptı.
Mehmet Altan ise Star’daki yazısında konuyla ilgili “Önceki gece Meclis’te vukuu bulan ve maalesef Türkiye’nin hala hangi düzeylerde seyrettiğini hepimizin gözüne sokan olayların tek olumlu yanı MHP’nin maskesini sıyırıp atmasına neden olması… Bu gelişmenin ikinci hayırlı yanı ise iktidar partisine gönderdiği dolaylı mesaj… AK Parti, Ankara statükosu ile uğraşarak boşuna enerji harcamak yerine doğrudan halkı muhatap alıp, epeydir gündemden düşen sosyal sorunlara daha çok ağırlık vererek, AB istikametinde demokratikleşme ile sivilleşmeye doğru pedal basarsa… Statüko kaçınılmaz bir biçimde iyice gerileyecek, nefessiz kalacak. MHP’nin maskesini atmak zorunda kalması, bunu açıkça gösteriyor.” şeklinde yazdı.
Yıldıray Oğur ise Başbakan’a seslenerek İlker Başbuğ’a şu soruyu sormasını istedi: “Bir asker Allah Allah diyerek düşmana hücum etse. O sırada bir kurşun sağ ayağında patlasa. Allah diyerek yere düşse. Tedavi için acilen Gülhane Askerî Tıp Akademisi’ne kaldırılsa. Acı haberi alıp hastanenin önüne koşan, babaannelerimiz gibi değil de siyasi bir simge olan türbanla başını örtmüş annesinin içeri girmesi için kaç rejim krizi çıkması, kaç muhtıra verilmesi, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen kaç maddesinin değişmesi gerekir?”
Başbakan’a seslenen bir diğer isim ise Özgür-der Genel Başkanı Rıdvan Kaya idi. Kaya, “Zulmü tüm boyutlarıyla teşhir etmek zulümle mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır. Bürokratik oligarşi ile mücadeleyi ertelemekse despotizmin ömrünü uzatmakta, zorbalığın kanıksanması gibi son derece olumsuz bir sonuç doğurmaktadır. Bu yüzden ne Başbakan, ne de diğer yetkililer susmamalıdırlar. Bilakis Başbakan emekliliğini falan beklemeden yaşadıklarını halka açıklamalıdır. Bu şekilde aslında herkesin gayet iyi bildiği ama kimilerinin görmezden geldiği ve hatta icabında inkar etmekten bile çekinmediği hususların açığa çıkması sağlanmış olabilir. Gerçekler açığa çıkmalı, tartışılmalı, gündemleşmelidir. Zalimane işleyişe karşı tutarlı, kalıcı ve etkili bir tavır ancak bu şekilde geliştirilebilir!” açıklamasında bulundu.
Platform Haber