Akyazı (157): Göz yummak kazanım değil, tuzaktır
Birbiri ardınca ortaya çıkan darbe planlarıyla ülkenin geleceği karartılmaktadır. Camilerin bombalanarak milletin tahrik edilmesi, şehit cenazelerinin arttırılmasından medet umulması, askeri jet düşürülerek Yunanistan ile gerginlik çıkarılması, özel okullar ile üniversitelere el konulması, ekonominin çökeltilerek sivil iktidarın zor duruma bırakılması, 200bin kişinin tutuklanması, kurulacak yeni hükümette yer alacak kişilerin belirlenmesi bu hainlerin gözü dönmüşlüğünün sadace bir kaç örnekliğidir.
Bu tür darbe plânlarının doğruluğu yanlışlığı bir yana, düşünülmesi dahi korkunçtur. Millete karşı böyle bir plânın tasarlanmış olması canice, utanç verici, vahim ve haincedir. Bu normal bir insan aklı ve vicdanının kabul edeceği bir şey değildir…
Ne yazık ki, silâhlı kuvvetler içinde millete plânlar kurarak birbirine düşürmeye çalışan, milletin dini ve manevi değerlerini iç tehdit unsuru olarak gören, kendi şahsi çıkarlarının sürekliliği için uğraşan, seçimle gelen hükümetleri düşürebilmek için kendi insanlarını topluca öldürmeyi göze alacak kadar darbe heveslisi hainlerin bulunduğu görülmektedir. Bu ayrık otları mutlaka temizlenmelidir.
Darbe provası ve olağanüstü uygulamalara zemin hazırlayan EMASYA PROTOKOLÜ nün iptal edildiğini duymak bu yönde olumlu bir adım olarak sevindiricidir.
Son haftaya GATA askeri hastanesindeki zulüm damgasını vurmuştur. Her tuğlası ödediğimiz vergilerle alınan, koridorları askere gönderdiğimiz gencecik evlatlar tarafından paspaslanan askeri hastaneden içeri Başbakanın hanımının dahi alınmadığını duyduk… Şaşırmadık. Başörtülü insanla, başbakan hanımı dahi olsalar askeri hastanelere giremezler, çocukları subaysa düğün törenlerine katılamazlar, yemin törenlerine alınmazlar… Sadece askerlerin müsaade ettiği tören, çocuklarının cenaze törenidir.
GATA’ya girişte yıllardan beri devam eden uygulamayı hepimiz biliyoruz. Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’ın kıyafetinden dolayı hasta ziyaretine gidememesi Türkiye’nin ayıbıdır. Ancak bu güne kadar bu sorunu çözemeyenler, yanlış çözüm yollarında ısrar edenler bu ayıbın ortağıdır. Sorun diğer vatandaşlar için devam ederken, Başbakan’ın eşi için özel muamele beklemek bu güne kadar devam eden yanlış yaklaşımın bir parçasıdır.
Özgürlükleri herkes için eşit biçimde kullandırmanın kanallarını açacak adımlar atmak yerine Başbakan Eşi olmaktan kaynaklı özel bir göz yumma uygulaması beklemek son yılların yaygın alışkanlıklarındandır. Cem evleri, dergahlar gibi bir çok alanda devam eden göz yummanın sorunu çözmek anlamına gelmediğini yıllar sonra algılayabildik. Başörtüsü konusundaki göz yummanın kalıcı bir kazanım olmadığını anlamak için daha kaç yıl kaybedeceğiz? Göz yumma, hukuk devletinin değil hak ve özgürlükleri pazarlık unsuru haline getirmek isteyen devlet anlayışının eseridir.
Bu ülkenin gerçek sahibi olarak, diyoruz ki;
Bize silah doğrultan askerlerden hesap soracak…
Alın terimizle toplanan vergilerle oluşturulan kurumlarda millete zulmedenlerden hesap soracak…
İnsan hak ve özgürlüklerini teminat altına alacak….
Sivil …Adil bir anayasa istiyoruz..
Gelecek hafta cumartesi saat 12:30’da buluşmak üzere Allaha emanet olun.
Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu Adına
Sakarya Mazlumder Başkan Yardımcısı
Abdulkadir DİNÇ