Danıştay, hukuk “eldiven”iyle adalete “balyoz” indirdi

Üniversiteye girişteki katsayı adaletsizliğini bir nebze de olsa ortadan kaldıran YÖK’ün son kararı da Danıştay tarafından oybirliğiyle iptal edildi. Mahkeme daha önce de Kurban Bayramı arefesinde aynı kararı alarak, bayramı milyonlarca insana zehir etmişti.

Anlaşılan o ki, yüz binlerce meslek ve imam-hatip lisesi öğrencisinin adalet beklentisinin Danıştay nezdinde hiçbir değeri yok! 28 Şubat sürecinde katsayının kalkması için YÖK’ü adres gösteren mahkeme, YÖK haksızlığı ortadan kaldırınca bu kez durumdan vazife çıkardı ve “haksızlığa devam” kararı aldı!

Bu kararın kabul edilebilir hiçbir tarafı olamaz!

Kardeşler!

Yaşadıklarımızın anlamı açıktır.

Hâlâ 28 Şubat’ın darbeci ruhunu bin yıl yaşatmayı ümit edenler var ve onlar ellerindeki tüm “balyoz”ları kullanmadan, adalet ve özgürlüğü tamamen “kafes”e almadan bu işten vazgeçmeyecekler!

İşin üzücü taraflarından bir diğer yönü ise bu yasakçı uygulamanın devamı için Danıştay’a başvuran kurumun bir baro olmasıdır. Evet, haksızlıklara karşı çıkması gereken avukatların üye olduğu İstanbul Barosu, gücünü darbeci zihniyete ciro etmektedir. Ergenekon davasında olduğu gibi katsayı adaletsizliğinde de adaletin terazine sahip çıkmak yerine mazlumların kafasına balyoz indirenlerin safında yer tutmaktadır. 

Fakat bu kez hem darbe kuklacılarının hem de kuklaların işleri gerçekten zor: Her türlü cunta girişiminin deşifre olduğu bir süreçten geçiyoruz. Ayışığı, Eldiven, Kafes ve Balyoz darbe planları gün yüzüne çıkmıştır. Karanlık ilişkiler peş peşe ortalığa saçılıyor. Herkes için adalet talebi ülkenin dört bir yanında her gün daha güçlü yükseliyor. Böyle bir atmosferde hukuk eldiveniyle vurulan balyozların etkisi de elbette kalıcı olmayacaktır!

Tokat’ın adalet sahibi insanları!

Yaşanan gelişmeler göstermektedir ki; darbeci bataklık kurutulmadan sivrisineklerden kurtulmak mümkün değildir. Bu ülke halkına on yıllardır her türlü acıyı ve perişanlığı yaşatan darbeci zihniyet, hayatın her alanından kovulmalıdır.

EMASYA ile 28 Şubat sürecinin tortularının kazındığını zannedenler için bu karar bir uyarı niteliğindedir! 28 Şubat darbesinin en büyük iki tortusu hâlâ hayatımızın ortasında durmaktadır. Biri katsayı adaletsizliği, diğeri de başörtüsü yasağıdır! Ve bu iki sorunu birbirinden ayırarak çözüm aramak görünen o ki yasak koyucular tarafından kabul görmemektedir. O halde yapılacak iş bellidir: Her iki engel de birlikte ve bir daha koyulamayacak şekilde kaldırılmalıdır!

Hükümet toplumsal sorunlarda kararlı davranmak zorundadır. Ne katsayı adaletsizliği ne de başörtüsü yasağı çalı arkasından dolanarak çözülecek sorunlardır! İşte bu sebeple ara formül arayışlarından vazgeçip sahici çözümler üretmelidir.

Harcına halkın alınterinin ve emeğinin karıştığı okullarda okuyan meslek lisesi ve imam-hatip lisesi öğrencilerinin önünü katsayıyla kesmeye, örtüsünü yasaklamaya hiç ama hiç kimsenin hakkı olamaz!

Tokat’ın duyarlı insanları;

Halkın kafasından balyozu eksik etmek istemeyenleri iyi tanıyın!

Yüz binlerce öğrencinin emeğine, geleceğine kast edenleri unutmayın!

Katsayı zulmüne sessiz kalmayın, tepkinizi bir kez değil sürekli gösterin!

Bu halkın başörtülü kızlarını okullara, başörtülü eşlerini GATA’ya, başörtülü annelerini yemin törenlerine sokmayanlara boyun eğmeyin!

Siz susarsanız, zorbalar cesaret bulur!

Siz tepki göstermezseniz toprak altından law silahları, hukuk mekanizmasından karar parçaları ve cunta girişimlerinden yeni Kafes ve Balyoz planları çıkmaya devam eder.

Adalet ve özgürlük için gelin birlikte ses verelim!

Zulme hayır değilim!

Katsayı adaletsizliğine ve başörtüsüne yasağına birlikte karşı çıkalım!

Gelin, birlikte direnelim!

TOKAD

ÖZGÜR EĞİTİM-SEN

ÖZGÜR YAZARLAR BİRLİĞİ

Bir cevap yazın