Konya (128) Reel politik sizi Allah katında sorumluluktan kurtarmaz
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 128. hafta basın açıklamasını platform adına Ali Eröz okudu. Eröz, konuşmasında şunları söyledi:
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 128. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Rahman Rahim Allah’ın Adıyla
” Deki ; O sizi üstünüzden ve ayaklarınızın altından bir azap göndermeye, yada sizi grup grup birbirinize düşürmeye ve kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya gücü yetendir. Bak anlasınlar diye, ayetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz.” En’am Suresi (65.Ayet)
Sevgili Dostlar Basının Değerli Mensupları;
Hukuk devletinde oynanan hukuksuzluğun, hukukçular tarafından nasıl da sahnelenip oynandığına şahit oluyoruz. Hukuk; kendi içinde hukuk tanımaz hukukçuların baskısına maruz kalıyor. Türkiye varlığı tartışılan hukuk devleti çizgisinden, yargıçlar diktasına doğru hızla yol almaya devam ediyor. İçinde bulunduğumuz haftada yaşananlar, bunu bir kez daha doğrulamıştır.
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’i gözaltına alan, yine! Özel yetkili Erzurum Savcısı Osman Şanal’dır.
Ama gel gör ki, HSYK kendini hukukun üstünde bir kurum gibi görüp, bir bahane ile savcının ve beraberindekilerin yetkilerini geri almıştır.
İktidar, iktidar gibi davranamamanın sancılarını yaşamaktadır. Belli ki taraflar birbirleriyle hesaplaşma ve inatlaşma hevesindedir. Bu çirkin kavganın faturasını, masum ülke halkı ödemektedir. Birilerinin güç gösterisi birilerinin mazlumiyetini oy’a çevirme çabası ülkeyi büyük bir krize götürmektedir.
Onlar hala geçmişte yaşanmış utanç sayfalarında ki ” Buyurun efendim, ne hukuku. Anayasa’da Yasa’da sizsiniz, meşruiyetin kaynağı da sizsiniz” denmesini hayal ediyorlar. Diğerleri de geçmişteki mazlumiyet rolünden aldıkları oy’u tekrar almak niyetindeler.
Kendini ayrıcalıklı gören bir zümrenin haricinde, tüm toplumun ittifak ettiği katsayı zulmü, Danıştay tarafından ısrarla devam ettiriliyor.
Bir taraftan YÖK, Danıştay mantık hatası yapmıştır, diğer taraftan Danıştay, Hayır kazanılmış hak geri alınamaz diyor.
İyi de Eğitim insanların en doğal hakkı değil miydi? Evladını İHL ‘ye gönderen ebeveynler hangi mesleğin derdindeler. İmamlık meslek, ilahiyatlarda meslek yüksek okulumudur? İmamların, bünyesinde bulunduğu Diyanet teşkilatı da bir oda mıdır? Müslümanların inaçlarının bu derece’de görülmesi bir tahkir değimlidir?
Meslek liseleri adı altında İHL’ler üzerinde oynanan bu çirkin oyun kamu vicdanında sızlamaya neden oluyor.
Dünya gündeminde İran nükleer krizi var kılınmaya çalışılıyor. İslam Dünyası İran üzerinden sindirilme ve susturulma çabasında. İran komşularının birçoğu nükleer silahlara sahip. Rusya, Çin, Pakistan ve Hindistan. Bu silahlara çok önceden sahip olan ve kullanmaktan çekinmeyen ABD, onun müttefiki İngiltere Afganistan ve Irak’ı işgal ederek, İran’a komşu olmuşlardır. İran halkının 11 Şubat’ta tek yürek ve yüksek sesle, küstah emperyalist devletlerden nefret ettiğini haykırması, başta ABD olmak üzere, diğerlerini de hayal kırıklığına uğratmış ve şaşkına çevirmiş olmalı.
İranlı yetkililerin “nükleer silah, insanlığı toplu olarak öldürme silahıdır. Dinimiz bunu yasaklamıştır. Mutlak haram olduğunu düşünüyoruz. Nükleer silahı da üretmeye çalışmıyoruz.” demelerine rağmen, batılıların “siz nükleer silah üreteceksiniz bu yüzden size ambargo uygulayacağız” şeklindeki ısrarlarını anlamakta güçlük çekiyoruz.
İşi Müslümanlar arasına fitne tohumları serpmek olan ABD ve müttefikleri, Irak’ta sonra Afganistan’da hezimetle karşılaşınca, yeni bir kurnazlığa soyunup kabilecilik oyununun düğmesine basmıştır. Bu oyunla direnişi kırabileceklerini zannetmedirler. Şer güçlerin -ister işgalci ister işbirlikçi olsun- şer güçlerin bir araya gelmesinde ad alan “müşterek operasyonu ” Afganistan’ın Helmand bölgesinde katliamlarını devam ettirmektedir. Yüzlerce masum sivilin öldürüldüğü bu operasyonu buna katılanları telin ediyoruz. Suskunluğun ortak olmak olduğunu söyleyip sessiz kalanlarında bu katliamlara destek verdiğini ifade ediyor insanları vicdanlarının sesini dinlemeye davet ediyoruz. Reel politik sizi Allah katında sorumluluktan kurtarmaz. Konjonkturel şartlar da tarih önünde yargılanmanıza engel olmaz. Bizde hatırlatması…
28 Şubat enkazının acı mirası gibi gün be gün derinleşerek acı veren başörtüsü yasağı halen devam ede durmaktadır. Özgürce yaşamak ve yaşatmak için ilgili makamları yerinde görmek istiyoruz.
Hakların ihlal edilmediği, hakların ve haklıların özgür olduğu bir ülke temennisiyle hepinizi 129. Hafta’da aynı yer ve saat’te buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU