Konya (129) 28 Şubat kanamaya devam ediyor
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
“Hakikaten Allah müminlere büyük bir lütufta bulundu da; Kendi içlerinden onlara ayetlerini okuyan, onları (fena huy ve günahlardan) temizleyen ve onlara kitabı, hikmeti öğreten bir resul gönderdi. Hâlbuki onlar, bundan önce hiç şüphesiz açık bir sapıklık içinde idiler.” (Ali-İmran Suresi, 164)
Sevgili Dostlar, Basının Değerli Mensupları;
Öncelikle önderimiz, liderimiz, Peygamberimiz Hz. MUHAMMED MUSTAFA (SAV ) in Dünyaya teşriflerini ifade eden MEVLİD kandilinizi tebrik eder, alem-i İslam’a hayırlar getirmesini yüce Allah tan temenni ederek başlamak isteriz.
129 haftadır, bu meydanlarda olmamızı ve bu meydanlardan dilimizin döndüğü kadarıyla söylemeye çalıştıklarımızı, sadece “olmayan başörtüsü yasağından” ve buna karşı oluşturulmuş bir tepkiden ibaret olduğunu zannedenlerin fena şekilde yanıldıklarını kendilerine hatırlatmak isteriz. Galiba biz her hafta meydanlarda, neleri NEDEN istediğimizi veya neleri NEDEN istemediğimizi iyi ifade edemedik, meramımızı iyi anlatamadık ya da bazıları bizi anlamamakta ısrar ediyorlar.
Biz neden meydanlarda olduğumuzu, bunca zamandır ne istediğimizi bir kez daha ifade edelim. Yüce ALLAH (CC) Hud Suresi 112. ayetinde “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” buyuruyor.
Dosdoğru olmak; ALLAH’ın istediği istikamette olmak o istikamet üzere kalabilmek ve ALLAH’ın istediklerini yerine getirebilmek hususunda; önümüze konan ve ya konulması düşünülen her türlü engeli aşmak, boyun eğmemek, yılmamak, müslümana yakışan bir duruş ve tavırla, vakarla direnmektir.
ALLAH’ın emirlerine, bırakın yasak koymayı, engellemeyi, “özel alanda uygularsın kamusal alanda uygulayamazsın, hizmet alansan uygularsın, hizmet verensen uygulayamazsın” gibi ayrıma gitmeyi, belli bir yaştan önce Kuran-ı Kerim in öğrenilmesine ve öğretilmesine sınırlamalar yapmayı…
Bu ve benzeri dayatmaları, uygulamayı düşünmek veya uygulamaya kalkmak! Hiç kimsenin haddine değildir.
İmani konular bir bütündür, biri diğerinden daha az önemli ya da diğerinden daha öncelikli değildir. İşte bu nedenledir ki; imani konularda ne olursa olsun, her ne adına olursa olsun ASLA ve ASLA hiçbir şekilde ödün vermek, uzlaşıdan söz etmek, dahi mümkün değildir.
Bu konuda yüce Allah inananlara böyle bir yetki vermemiştir. Emir gayet açık ve nettir. “Deki: Sizin dininiz size, benim dinim banadır.” (Kafirun Suresi, 6) Baskıcı ve dayatmacı düşünenler, buna tevessül edenler; “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ayetinin muhatabı, inanmış; İmanını Aksiyona, söylemini de eyleme dönüştürmüş kitleleri karşılarında bulacaklarını bilmelidirler. Yine bilmelidirler ki; inançlarına getirilmek istenen baskı ve sınırlamalar devam ettiği müddetçe, bu kitleler de her geçen gün artan bir azimle, sabırla meydanlarda olmaya devam edecektir.
Afganistan’da Helmand vilayetindeki Marjah bölgesine ABD askerlerinin ağırlıkta olduğu 15.000 askerle başlatılan ve Nato’nun müşterek adını verdiği operasyonundaki yaptığı katliamlara, ABD’nin ve müttefiklerinin cephedeki mukavemete güç yetiremeyince, hıncını masum ve mazlum sivil halktan çıkarmasını nefretle kınıyoruz.
Tarihimize kara sayfa olarak düşen 28 Şubat’ın yarın 13. yılı. 1000 yıl sürdürülmesi düşünülen bu kararların açmış olduğu yaralar halen tedavi edilememiş müzmin bir yara gibi kanamaya devam ediyor. Yargı ve yürütme arasında devam eden güç kavgası, malum odaklar tarafından bizlere suni bir hükümet krizi olarak sunulmaktadır.
Siyonist işgalci İsrail’in HALİL İBRAHİM camiini ulusal miras eserler listesine dahil etmesine, 500 kadar siyonist teröristin Nablus’ta bulunan Hz. YUSUF un kabrini basmalarına ve talan etme girişimlerine tepki gösteren kahraman Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ilan ediyor, müslüman halkları bu miraslara sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Şehadetinin 31. Yılında Şehid METİN YÜKSEL’i ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Hakların ihlal edilmediği, hakların ve haklıların özgür olduğu bir ülke temennisiyle hepinizi 130. hafta da aynı yer ve saatte buluşmak üzere ALLAH’a emanet ederiz.
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu