Konya (130) CHP’li kadınları kınamıyoruz çünkü zaten onlar kınanmışlardan

130. Haftasına giren Konya İnanç Özgürlükleri Platformu üyeleri bu hafta da gündemdeki olayları ele aldı.Platform adına basın açıklamasını Şerife ŞİMŞEK yaptı.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFOMU 130. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

Rahman, Rahim, Allah’ın adıyla

Allah kullarını darusselama (esenlik yurduna) çağırıyor ve O, dilediğini doğru yola iletir. Güzel amel edenlere daha güzel mükafat vardır; bir de fazlası… onların yüzlerine ne kara bir leke bulaşır ne de onlar horlanırlar. İşte onlar cennet ehlidirler ve orada ebediyen kalacaklardır. (Yunus suresi 25. ve 26. ayetler)

Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;

Bir suçluluk psikolojisidir bu… Kendi suçlarını örtbas etmek isteyenler üçüncü şahıslar görsün diye suçlular ararlar. Başkaları üzerinden gündem oluşturarak kendi suçlarını gizlemeye çalışırlar. Üçüncü şahısları ve toplumu bu gündemle oyalayıp, kendileri cürümlerini işlemeye devam ederler. Birilerini köşeye sıkıştırmak için hiçbir fırsatı kaçırmaz her şeyi, her olayı kendi lehlerine çevirmeye çalışırlar.

Yine bir ermeni / soykırım tasarısı ile dünyanın gündemi başka bir yöne çekilmekte yine bu tasarıyla hem Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmekte hem Osmanlı üzerinden zalim, soykırımcı Müslüman imajı oluşturulmaya çalışılmakta. Böyle yapınca zannediyorlar ki Irak’ın işgali, Afganistan’da işlenilen vahşetler ve diğer İslam Toprakları üzerinde işledikleri cürümleri meşru gösterecekler. Onlar zannediyorlar ki dünya kör ve insanlık hafızasını topyekûn kaybetmiş durumda. Ne hatırlıyoruz Kızılderili soykırımını ne de zencilere reva görülenleri… sanki yaşanmadı hiç Vietnam… Onlar atom bombası da kullanmadılar. Katletmediler bir yüzyılın içerisinde milyonlarca insanı.

Hayır! Siz belki kandırabilirsiniz kendi toplumlarınızı… Ama biz acıyı yudum yudum içmiş, zulmün her türlüsünü görmüş işgaller ve baskılarla büyümüş bir toplumuz. Ne Amerikan emperyalizminin yaptıklarını ne de onun NATO müttefiki olan diğer batılı emperyalistlerin yaptıklarını hatırlamıyor değiliz. Hafızamızda capcanlı duruyor Cezayir. Libya’yı ve diğerlerini de unutmadık. Sömürüyü, köleleştirmeyi iç savaşlar ve fitnelerle dünyayı nasıl kana buladıklarını da iyi bilmekteyiz. Amerikan uygarlığı bir kan uygarlığıdır. Kan üzerine kurulmuş bir uygarlıktır.

Kabul edilmiş bu tasarı işgalci NATO birliklerinin müttefiki, Türkiye’ye Afganistan işgalindeki ve orda işlenen cürümler karşısındaki sessizliğinin küçük bir hediyesidir. Zannediyor musunuz ki Afganistan’ı kana boğanlar, siz NATO müttefikisiniz diye her zaman yanınızda olacaklar. Ham bir hayal, kuru bir kuruntudan ibarettir bu.

Amerika’da onaylanan bu tasarı, tarihsel onurumuzu zedelerken, ülkemizdeki batılılaşmış kafaları ve batıl üzerine olmuş düşünceleriyle sokaklara çıkan bir güruh iffetimizin sembolünü ayaklar altına almak cüretini göstermiştir. Mersin’de ki bu batılılaşmış grubun İslam’ın emrettiği örtüyü parçalaması, ayaklar altına alması, nefret uyandırıcı bir tutumdur. Kendilerini buradan kınamadığımızı ilan ediyoruz. Çünkü böyle bir tutumla, zaten kınanmışlardan olduklarını açıkça ortaya sermişleridir. Onlar yaşadıkları toplumun inancına düşman, hakka ve hakikate savaş açmış bir grupturlar. Onlar için yüreklerimizde taşıdığımız his, ancak zavallı hallerine acımaktan ibarettir. Aslında onlar çarşafları yırtarak yüreklerinde insanlığa ait olan şeyi de yırttılar. Onu parçalayıp üzerinde tepinerek onyıllardır ülkemizde yapılan zulümlerin üzerine çöp diktiler bayrak astılar. Onların bu zavallı tutumlarını resmi kurumlar onlarca yıldır uygulamaktalar…

Tarih onurumuza yapılan saldırılar, iffetimize yönelik aşağılayıcı tutumlar izzetimizin sembolü Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılarla aynı günlere denk gelmesi, batıl üzerine şartlanmış, batılılaşmış toplumların kardeş olduklarını göstermektedir. Bu şerli, evrensel ittifakın, aşağılık ayaklarından biri olan Siyonistler, Mescid-i Aksamıza girme teşebbüsünde bulunuyorlar, yavaş yavaş gerçekleştirmeye çalıştıkları Mescid-i Aksamızın işgaline doğru adım adım ilerliyorlar. Mahremimize adım atmaktalar. Hürmetimizi çiğnemekteler. Ayakta olması gereken İslam ümmeti ise uyuklamaya devam etmekteler. ‘’Demokrasi, insan hakları, batılı değerler…” diyerek yeni yeni hülyalar peşinde koşmaktalar. Biz hatırlatıyoruz, celladınıza aşık olmaktasınız ve sevginizi ona sunmakta ve onun değerlerini yüceltmektesiniz. Hem kendinize hem insanlığa yazık etmektesiniz.

İnsanlık onuru bir direniş ruhu üretmektedir. Mazlumların kanlarının üzerinden bir direniş yeşermektedir. Baskılar, zulümler yeni bir nesil doğurmaktadır. Selam olsun Mescid-i aksanın yiğit savunucularına. Selam olsun, Amerikan emperyalizmine karşı duran tüm cesaretli bileklere. Selam olsun, batılılaşmayan ve batıla karşı duran tüm seçkin yüreklere. Ve selam olsun onurlu tarihimize ve selam olsun iffetli örtümüze. Ve selam olsun özgür günlerin müjdecisi şehitlerimize. Selam olsun özgürlüğe, selam olsun özgür günlere…

Simlin hakim oluğu esenlik rüzgarlıklarının bütün dünyaya yaıldığı, selamın tek hakim söz olduğu günlere ulaşma umudu ile hepinizi 131. haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU

Bir cevap yazın