Diyarbakır’da Hamravat İlköğretim Okulu’na başörtülü gittiği için sürgün edilen Ece Nur Özel ile başlayan süreç, Büşra Ayata, Sebiha Alaş, Sena Nur Gökdemir ve Ece Nur’un sınıf arkadaşı Feyzan Atlı’nın katılımıyla farklı bir boyut kazanırken, Osmaniye Mehmet Akif İlköğretim Okulu 7’inci sınıf öğrencisi Zeynep Sak’ın da, başörtüsünden ötürü okul yönetimi tarafından önce tehdit edildiği sonra okuldan kovulduğu ortaya çıktı. Okula başörtülü giden Zeynep Sak (16), ilk olarak derslere alınmamaya başladı. Okul yönetimi ise “Bir tek siz mi Müslümansınız? Lavaboya git başını aç” şeklinde kurduğu baskılar işe yaramayınca, sınıf arkadaşlarının gözleri önünde Zeynep Sak’ın resmini çekerek polise vermekle tehdit etti. Tüm bu baskılara rağmen Zeynep’in kararlı tutumu devam edince okul yönetimi, 7. sınıf öğrencisini hakaretlerle okuldan kovdu.

“Senin resmini çekip polise vereceğim”

Yaşadıklarını Doğru Haber gazetesinden Ayhan Kaya’ya aktaran Zeynep Sak “12 yaşından bu yana başımı örtüyorum… Okula girerken başörtümü çıkartmaktan dolayı vicdanen rahatsızdım. En son geçen hafta pazartesi okuluma başörtülü gitmeye ve bu vicdan azabından kurtulamaya karar verdim. İlk önceleri sınıf öğretmenim ile okul idaresi başımı açmam konusunda beni ikna etmeye çalıştılar. Okul Müdürü sürekli beni odasına çağırtıp, başımı açmam için baskı yaptı. Kararlı olduğumu söyleyince “Başını açmayacaksan bir daha okula gelme, defol!” diyerek beni eve yolluyordu… Geçen Cuma ben sınıftayken Müdür yardımcısı tüm sınıfın önünde bana bağırarak, “Sen okula başı açık gelineceğini bilmiyor musun? Seni bu hale getirenleri şikâyet edeceğim. Senin resmini çekip polise vereceğim. Tutanak tutup seni okuldan attıracağım” şeklinde sözler söyledi. Tüm bu yaşadıklarımdan sonra psikolojim bozuldu. En son okul müdürü beni yanına çağırtarak; “Kızım bizi üzüyorsun. Neden inat edip böyle yapıyorsun? Bu ay başörtüsüz okula gel. Gelecek ay yine başörtünü takarsın. Biz de senin 7’inci sınıfı bitirmeni sağlarız. Seneye de artık okula gelmezsin” şeklinde teklifte bulundu. Benim seneye okula gelmememi istememesi bana çok dokundu. Bu haksızlık. Ben okulumu seviyorum ve okumak istiyorum.” şeklinde konuştu.

Yasal boşluk doğru ve adil doldurulmalı

Milli Eğitim Bakanlığı konuyla ilgili verilen Meclis önergesini, öğrencilerin kılık-kıyafet kurallarına uyarak eğitimlerine devam ettikleri şeklinde yanıtlayarak, konuyu kapatmak istemişti. Geçtiğimiz hafta Diyarbakır’dan peş peşe gelen haberler ise sorunun devam ettiğini ve başörtülü öğrencilerin baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığını ortaya koymuştu. Son olarak Ece Nur’un sınıf arkadaşı olan Feyzan Atlı da Hamravat İlköğretim Okulu yönetimi tarafından Ece Nur’un şimdiki okula sürülmüştü. Her geçen gün yeni öğrencilerin katılımıyla ilerleyen süreçte gerek İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün gerekse Milli Eğitim Bakanlığı’nın nasıl bir tavır takınacağı ise merakla bekleniyor. Aileler ise ilköğretimin anayasal zorunluluğundan dolayı okullardan atılamayan fakat baskılara ve sürgün kararlarına muhatap bırakılan çocukları için acilen olumlu yönde adımların atılmasını talep ediyor.

Platform Haber

(Foto: Ayhan Kaya, Doğru Haber Gazetesi)