Halepçe’yi unutmadık, unutturmayız!

1988 yılının mart ayında Kuzey Irak’ın Halepçe kentinde İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen halepçe katlimı gerçekleştirilmiştir.Bu katliamın 22.yıldönümünü nefretle kınıyoruz.  Tüm dünyanın gözleri önünde Kürtlere karşı girişilen bir soykırım vahşeti yaşanırken, başta ABD olmak üzere dünyanın güç merkezleri buna seyirci kalarak adeta izin vermiştir.Hayvanlar üzerinde dahi kullanılması yasak olan kimyasal silahlar Nagazaki ve Hiroşima‘dan sonra en yaygın biçimiyle ilk kez 1988 yılının Mart ayında Kürtler üzerinde denendi.Kendilerini Demokrasi ve insan hakları “savunucusu”olarak gören batılı ülkeleri, dönemin faşist Irak devletine sattıkları Hardal, Tabun ve Sarin gibi her türlü canlıyı yok edici kimyasal gazlarla iki gün boyunca Halepçe civarı bombalanmış, çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 5 binin üzerinde Kürt insanı katledilmiş, 15 binden fazla insan da ömür boyu çeşitli hastalıkları taşıyacak şekilde yaralanmıştır.

Katliamın ardından canını kurtarabilen yüz binlerce Kürt insanı , Türkiye ve İran sınırına yığılmış, günlerce sınırda aç ve susuz bekletildikten sonra içeri alınarak mülteci statüsünde konumlandırılmışlardır. Bir kez daha Kürt halkı binlerce yıllık toprağından yerinden, yurdundan göç ettirilmiştir. Bu katliam, insanlık ailesinin vicdanında gerekli ve yeterli tepkiyle karşılığını bulamamış, sergilenen bu çifte standartçı yaklaşım ve samimiyetsiz duruşla; zalimler karşısında en çok desteğe ihtiyaçları olduğu bir zamanda, Mazlum Kürt Halkı yüzüstü bırakılmıştır. Bu gün dahi Kürtler üzerinde uluslararası kirli senaryolar üretilmektedir.

Halepçe de Kürtlerin katliamına göz yuman ve sessiz kalan ABD ve müttefikleri, Saddam‘ı silahlandırmaya devam ediyorlardı. Ta ki, Saddam dan beklentileri kalmayıncaya kadar.Daha sonra aynı Saddam Hüseyin‘i kitle imha silahlarını bulundurmaktan dolayı ona savaş açarak, önce devlet başkanlığından indirip daha sonra tüm dünyanın gözü önünde idam etmiştir.

İnsan hak ve özgürlüklerinin savunucuları olarak idamı onaylamasak ta, ülkesini ve Ortadoğu‘yu kan gölüne dönüştüren Saddam, işlediği birçok insanlık suçundan dolayı mahkeme önüne çıkarılırken, Halep‘çe katliamından doğru yargılanması yapılmadan,katliamın tüm detaylarıyla açığa çıkmasını engellemek için ivedi bir şekilde idam edildi.Böylece Halepçe katliamı birçok yönü ile aydınlatılmadan karanlıkta bırakılmıştır.

Umarız böylesi katliamcı zihniyete sahip olanlar kendilerine Saddam‘ın sonundan ve tarihten dersler çıkarıp, herkesin bir gün mutlaka evrensel değerler olan adalete, insan hak ve özgürlüklerine ihtiyaç duyacağı gerçekliğini anlamışlardır.

Bu anlamda başta Müslümanlar olmak üzere duyarlı ve vicdan sahibi her insanı bu katliam karşısında seslerini yükseltmeye ve kimden gelirse gelsin zalimlerin karşısında durup, mazlumların yanında yer almaya çağırıyoruz.

Bizler MAZLUM-DER camiası olarak halkımıza ve tarihimize karşı sorumluluk bilinciyle hareket ederek; tarihe kara bir leke olarak geçen Halepçe Katliamını, üzerinden bir asır dahi geçse unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Bir kez daha Halep‘çe de yaşamını yitirmiş insanlarımızın anısı önünde saygıyla eğilirken, katliamı, nefretle lanetliyoruz.

Bilinmelidir ki; tarih zalimleri asla affetmeyecektir. Kamoyuna saygıyla duyurulur.

MAZLUMDER VAN ŞUBESİ ADINA

BAŞKAN YARDIMCISI

AV.MEHMET NASİH AYDIN

Bir cevap yazın