İ.Ü. Kütüphanesinde yasak!

İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde bulunan bir kitap hakkında bilgi edinmem gerekti. Eski öğrencilerimden birinden bu konuda yardım istedim. Sağ olsun, seve seve, kabul etti. “Hem ben de kütüphaneyi görmüş, tanımış olurum.” dedi.Ona teşekkür edip beklemeye başladım.

Bir süre sonra, “kara haber”i aldım.

Amir kesin emir vermiş!

Meğer İstanbul Üniversitesi Kütüphanesine “başı örtülü kadın” giremiyormuş. Görevli bu konuda âmirlerinden “kesin emir” almış.

Bu âmir(ler), “kütüphane müdürü” müdür, “dekan” mıdır, “rektör” müdür, hepsi midir, bilmiyorum.

Ama bu haber, bu olgu, bu gerçek karşısında içimde uyanan duyguların ne tür duygular olduğunu biliyorum: “Nefret, öfke, tiksinti, tükürme veya kusma arzusu, sövüp sayma isteği! Akıl, mantık, sağduyu, özgürlük gibi değerler karşısında onulmaz bir çaresizlik ve utanç… Beyinlerini azgın laiklik farelerine kemirtmekten haz duyan budalaların sadomazoşist takıntılarını buruşturup çöpe atma hevesi…”

2010 yılının mart ayında Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un en köklü bilim kurumlarından birinin yöneticileri hakkında kalbimin böylesine yıpratıcı duygularla dolmasını hiç istemezdim!

Çok kötü oldum!

İbrahim Demirci kötü haberi verdi

Dünya Bizim

Bir cevap yazın