Van (151) Tarih değişime direnenleri de ezecektir

Van’da Van Hak ve Özgürlükler Platformu (VAHÖP) tarafından ayda bir yapılan başörtüsüne özgürlük eylemlerinde bu haftaki basın açıklamasını Memur-Sen İl Temsilciliği adına Yrd. Doç. DR. Davut OKÇU okudu. Anayasa Mahkemesinin milletin iradesini yok sayılmasına ve Müslümanlara yönelik baskı ve sindirme projelerinin yürürlükte olmasına dikkat çekilen basın açıklaması büyük bir kalabalık tarafından ilgiyle izlendi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

TARİH DEĞİŞİME DİRENENLERİ BİR BULDOZER GİBİ EZİP GEÇECEKTİR

Sayın Basın Mensupları

Van Hak ve Özgürlükler Platformu olarak 151. kez insan hak ve özgürlüklerine yönelik bütün saldırılara dikkat çekmek için buradayız. İnsan onuruna aykırı uygulamalar sürdükçe, uzun süredir sürdürdüğümüz onurlu direnişimiz de devam edecektir.

Başörtüsü düzenlemesinde 411 oyu geçersiz kılan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 garabetine imza atan, milleti temsil eden onlarca siyasi partiyi kapatan Anayasa Mahkemesi, demokrasinin gelişmesini engellemektedir. Katsayı ile ilgili olarak verilen çelişkili kararlar, balyoz darbe planı şüphelilerinin tahliyesi, Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihracı ve daha birçok konudaki rolü nedeniyle HSYK yargının önünü tıkamaktadır. HSYK yargı mensuplarının korkulu rüyası haline gelmiş ve siyasete bulaşmıştır. Bu arada Mustadaf-Der’in hukuksuz gerekçelerle kapatılması, bölgemizin huzurunu bozmaya yönelik bir karar olarak değerlendirilmektedir. İşte bu ve benzeri nedenlerle yargı reformu kaçınılmaz olmuştur. Ayrıcalıklı kesimlere hizmet eden ve toplumun insan haklarından eşit bir biçimde yararlanmasını engelleyen darbeci Anayasa’nın az da olsa bazı maddelerinin değişiyor olması ümit vericidir. TBMM ve Hükümet, sivil anayasa, yargı reformu ve çetelerle mücadele konusundaki gayretlerini devam ettirmelidir.

Şüphesiz söz konusu değişiklikler yeterli düzeyde değildir. Ancak daha iyiye ulaşılması için kapı aralanmış olacaktır. Türkiye’de bazı kesimler değişim istemekte, bazıları da değişime direnmektedir. Fakat ne acıdır ki, bu Anayasa’nın mevcut şeklinden dolayı mağdur olanlar da Anayasa değişikliği konusunda siyasi angajmanlarını aşamayıp, kötü bir sınav vermektedir. Ülkenin kaynağını ve kaymağını yıllardır çarçur edenler, alıştıkları ayrıcalıklardan milletin lehine fedakârlık yapmaya yanaşmak istemiyor. Oysa iç şartlar da dış şartlar da değişimi zorunlu kılmaktadır. Unutulmamalıdır ki, tarih bir buldozer gibi değişime direnenleri de ezip geçecektir. Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar, yarın bu tavırları yüzünden ayıplanacaktır. TBMM’nde temsil edilen muhalefet partilerini bu ayıptan kurtulmaya davet ediyoruz.

İkinci bin yılda artık giyiminden dolayı insanları dışlamak, bunu bir problem haline getirmek sağduyudan nasiplenmemek demektir. Yetkililer veya yöneticilere düşen, yönettikleri insanların haklarını korumak ve özgürce yaşamalarını temin etmektir. Ülkeyi yönetenler bu bilinçle işlerini yapmalı ve hak ihlallerini engelleyerek medeniyetin birer temsilcisi olmalıdır. Esasen başörtüsüne özgürlük tanımak, çağdaşlığın ve medeni olmanın temel kıstaslarından biridir. Devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla, milleti oyalamak için geliştirilmiş olan yapay gündemleri aşarak, milletimizin aydınlık yarınlara daha hızlı bir biçimde ulaşmasını sağlamalıdır.

Anayasa değişikliğinin gündemde olduğu şu günlerde alın terinin ve emeğin kutsallığını ifade eden 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını idrak etmekteyiz. Ne yazık ki, çalışanların 4/B, 4/C, ücretli ve vekil gibi adlarla istihdam edilmesi çalışanları tedirgin etmektedir. Ayrıca binlerce çalışanın iş güvencesinden yoksun olması, başta on binlerce öğretmen adayının atama beklemesi ve işsizliğin had safhaya yükselmesi toplumsal huzuru zedelemektedir. Özürlü sendika yasasından kaynaklı olarak kamu çalışanları yıllardır emeklerinin karşılığını alamamaktadır. Bu yüzden toplu sözleşmeli ve grevli sendika talebimizi her fırsatta dile getirdik. Anayasa değişikliği ile birlikte kamu çalışanlarına sağlanacak toplu sözleşme hakkını önemli bir kazanım olarak görmekteyiz. Ancak yasanın kapsamı mutlaka evrensel standartlara kavuşturulmalıdır. VAHÖP olarak işsizliğin, yoksulluğun ve ekonomik krizlerin son bulması temennisiyle çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma bayramını tebrik ediyoruz.

Basına ve kamuoyuna saygıyla arz olunur.

Yrd. Doç. Dr. Davut OKÇU

Memur-Sen İl Temsilcisi

VAHÖP (VAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU) BİLEŞENLERİ

Gökkuşağı Derneği ● İnsan–Der ● Ka-Der ● Mazlumder ● Memur-Sen ● Umut Işığı Derneği ● Erdem-Der ● Anadolu Gençlik Derneği ● Vim-Der

Bir cevap yazın