Sakarya (244) Filistin de başörtüsü de ümmet için bir imtihandır
Bu hafta açıklamamıza iyi bir haberle başlamak istiyoruz. Hatırlanacağı üzere başörtüsüne her alanda özgürlük taleplerini yinelemek için Antalya kapalı yolda bir araya gelen Başörtüsü platformu üyeleri 3 Kasım 2007 tarihinde bir basın açıklaması gerçekleştirmiş ve basın açıklamasının ardından 10′u çocuk 27 kişi apar topar Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne götürülüp ifadeleri alınmıştı. Basın açıklamasında çocukların da başörtüsü yasağı aleyhine dövizler taşımasını akıl almaz bir keyfilik ve zorlamayla “ebeveynlerin çocuk istismarı” şeklinde suçlamaya dönüştüren savcılık tarafından 17 kişi hakkında“velayet hakkını kötüye kullanma ve çocukların ruh sağlığını bozmak” iddiasıyla dava açılmıştı. Antalya Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan tarafından hazırlanan ve 27 Mayıs 2009 tarihinde Antalya Sulh Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, basın açıklamasına katılan 17 anne ve babanın 1 yıl hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.. Mahkeme “Basın açıklamasına katılan anne babaların, çocuklarının velayet haklarını ne şekilde kötüye kullandıklarının tam olarak anlaşılamadığı ve yapılan eylemde bir suç unsuru bulunmadığına, davanın düşürülmesine” karar verdi.
Dava sürecinde yaşananlar platformlar sürecine yeni tecrübeler ve kazanımlar sağladı ve sözü söylemek kadar söylenenin arkasında durmanında ne kadar hayati olduğunu bizlere gösterdi.
Ancak iyi haberler bundan ibaret.
Başörtüsü yasaklarında herhangi bir geri adımı bırakın , hayatın her alanında pekiştirilmeye devam ediyor. Son örneğini 2010 KPSS kılavuzunda tam beş ayrı yerde başörtüsüz resim verilmesi ve sınava başörtüsüz girilmesi ikazı yapılırken , buna uymayanların sınavının iptal edileceği tehdidi de ihmal edilmemiş.
Başörtüsü yasağı Türkiye’yi örnek alan Avrupa’da da hızla yayılmaya devam ediyor.fransa ve almanyadaki tartışmaların ardından en son kosova da da “müslüman ülke türkiye”’yi örnek alan yasak uygulamasına teşebbüs edildi.
Nisan ayında Ferizaj’da bulunan Pjeter Bogdani Teknik Lisesi, başörtülü olduğu gerekçesi ile 15 yaşındaki Arlinde Zeka’yı okuldan uzaklaştırması ciddi tepki uyandırmış, Kosovalı Müslümanlar duruma bir an evvel son verilmesini isteyen bir bildiri yayımlamışlardı. Okul yönetimi öğrencinin başörtülü bir şekilde okula dönmesine izin vermese de örtülü bir şekilde son sınavlarına girmesine müsade etmek zorunda kalmıştı.
Ancak Kosova Anayasasının dini inanç ve eğitim hakkı konusunda bir ayrım yapmamasına rağmen bu kez 16 yaşındaki Arlinda Zeka’nın Ferizaj’daki okulundan başörtüsü sebebiyle uzaklaştırılması üzerine binlerce Kosovalı başkent Priştine’de durumu protesto etti. Kosova’nın ağırlıklı olarak Müslüman olduğunu belirten protestocular hükümet aleyhine sloganlar atarak yasağın bir an evvel kaldırılmasını istediler. “Ayrımcılığa son!” ve “Başın örtülmesi değil, aklın örtülmesi yasak!” yazılı dövizler taşıdılar.
Başörtüsünden dolayı bir öğrencinin okuldan atılması, ülkedeki tartışmaları yoğunlaştırırken; konuyla ilgili medyadaki tartışmalarda, Kosova gibi nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de de 1920′lerden beri başörtüsü yasağı uygulandığına ve bunun sadece okullarla sınırlı kalmadığına dikkat çekiliyor.
Son haftanın Siyaset gündemi ise “kaset” skandalı üzerinden yapılan ahlak tartışmalarına boğuldu.
Kürt sorunu tekrar bir şiddet sarmalına girmenin eşiğindeyken, Anayasa meselesi bir oldu bittiye getirilirken tüm kamuoyu bu kaset meselesini tartışıyor.
Bu olaya bizim durduğumuz yerden bakınca kaset”in içeriği kadar onun bir siyasal komplo için servis edilmeside içinde bulunduğumuz ahlak erozyonunu gösteriyor.
İktidar uğruna yürütülen tüm bu entrikaları lanetliyoruz.
Bu arada şunda belirtmeliyiz ki tüm bu toz duman arasında “Vakit” gazetesine yapılan eleştiriler kadar 312 generalin açtığı dava sonucu belkide dünya tarihinde görülmemiş bir para cezası olan 1.800.000 tl lik cezanında basında tartışma konusu yapılmasını beklerdik.
Son hafta içinde Filistin’de de yeni acılar yaşamaya devam ettik.27 Nisan 2010 tarihinden beri gözaltında tutulan Şahin’in üçüncü duruşması önceki gün İsrail askeri mahkemesi Salem Şumrun’da yapıldı. Mahkeme duruşmayı 20 Mayıs 2010 tarihine erteledi.
Hatırlanacağı üzere İHH batı Şeria temsilcisi olan kardeşimiz İzzet Şahin,İsrail tarafından gözaltına alınmıştı.tüm temaslara rağmen halen serbest bırakılmayan İzzet kardeşin durumu üzerinden hükümete bir hatırlatma yapmak istiyoruz.
Ekranların karşısında yapılan “one minute” çıkışından sonra israile karşı sergilenen tutum, kamu vicdanını rahatsız etmektedir.
En son 20 yıldır OECD kapısında bekleyen israilin Türkiyenin veto hakkını kullanmaması sonucu birliğe üye olması tek başna bu hükümete yeter bir vebaldir. şu anda önlerinde çok acil çözülmesi gereken iki mesele vardır.
İzzet Şahin derhal serbest bıraktırılmalı ve Filistin konvoyuna destek verilmelidir.
Bu arada israil denen gasıp yapının yani Filistinlilerin verdiği isimle En nekbe’nin (yan büyük felaketin )bugün 62. Yıl dönümü. İsrail tam 62 yıldır ümmetin bağrına saplanmış bir hançer olarak hergün bizlere nerede yanlış yaptık ve hala nerede yanlış yapıyoruz sorusunu sorduruyor.
Tıpkı türkiye’de Başörtüsü yasağı karşısında yaşadığımız gibi Filistin davası da Ümmet için bir imtihan olmaya devam ediyor.
Bu vesileyle Filistin’de ki “Direnişe” sadakatimizi buradan bir kez daha deklare ediyoruz.
Tarih doğruyu söyleyenlerle susanları , sözünü söyleyip te arkasında duranlarla ilk durakta inip sıvışanları kaydetmektedir.
Rabbimiz bizleri söylediği sözün arkasında duranlardan eyle…
Yaşasın Başörtüsü direnişi
Yaşasın Filistin İntifadası
SAGİR BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU adına
SAKARYA DAYANIŞMA DERNEĞİ
Kadrican Mendi