Sakarya 249. Eylem: Filistin’i olduğu gibi Kürt meselesini de omuzlamalıyız!
Halkın, hak ve taleplerinin dikkate alınmadığı bir yönetim geleneğinde devlet iktidarını kimin ele alacağı meselesini tartışmaya devam ediyoruz. Esasında tüm bu iktidar tartışmaları sendikasız bir fabrikada asgari ücretle çalışan işçilerin , fabrika müdürünün kim olması gerektiğini tartışmasına benziyor. Oysa güncel siyasetin ötesinde yaşadığımız ülkenin çok ciddi sorunları var.
Türk’ü Kürd’üyle tüm ülkenin altında kaldığı açılım söylemi ,çocuklarımızı yeniden yemeye başlayan şiddet sarmalı ,18 yaşın altında binlerce çocuğun hapishanelerde süründürülmesi gibi yakıcı sorunlar varken kimse bizden üç maymunları oynamamızı beklemesin.
Filistin davasını omuzlanan bizler kendi ülkemizin özgürlük ve kimlik meselesine sırt çeviremeyiz.
Bu noktada Kürt meselesinde hükümetten tribünlere değil , bölge insanına kulak vermesini sorunun politik muhataplarına dönük daha tutarlı tavırlar takınmasını bekliyoruz.
Resmi rakamlara göre nüfusa oranları %14’e varan işsizlere,siftahsız kepenk kapatan esnafa , kredi kartı tuzağında debelenen vatandaşa yönelik gerçek gündemler bekliyoruz.
Bunlara verilecek hazır cevaplar olduğunun bilincindeyiz.Zira vatandaş karşısında hükümetlerin her zaman hazır cevapları vardır ve hep haklıdırlar.
Ama en azından şunu öğrenme hakkımız olduğunu düşünüyoruz.
İsrail denen uluslararası suç örgütünün Mavi Marmara’da işlediği cinayetler karşısında çok haklı olarak İsrail’e tepki gösteren,en azından kamuoyuna dönük sert mesajlar veren hükümet nasıl oluyor da başörtüsü yasağı karşısında tek kelime bile edemiyor.
Bu durumda soruyoruz ;Gerçekten İsrail’den daha güçlü ve tehlikeli bir odakla mı karşı karşıyayız.Yoksa İsrail’e dönük tüm o veryansın veryansın sadece göstermelik mi ?
Eğer başörtüsü yasakçısı irade İsrail’den bile daha azgın ve tehlikeli ise o zaman neden halka bunu açıklamıyorsunuz?
Evet! Hay huy içinde bir ÖSS sınavı daha yaşanacak.Tüm uzmanlar sınava girecek öğrencilere dönük stres formülleri öneriyor.Belgeleri evlerine gelmediği için PTT kapılarında biriken öğrenci velileri çocuklarının maruz kaldıkları bu stres karşısında hklı olarak dert yanıyorlar.
bu sınav sisteminin adaletsiz, piyasa odaklı, gençleri insan olmaya değil kariyere koşullandıran ve piyasaya eleman yetiştirmeye dönük mantığını bir tarafa bırakırsak.
yıllardır başörtülü olduğu için suçlu muamelesi gören ,her sınav öncesi kişiliğiyle oynanan on binlerce kızın yaşadığı streside hatırlatma gereği duyuyoruz.
Yaşanan ciddi travmalardan ezikliklerden adaletsizliklerden , bahsetmiyoruz bile.
Evet hükümetten net bir cevap bekliyoruz. Başörtüsünün, bırakın hayatın her alanında serbest olmasını üniversitelerde bile yasaklanıyor olması,hatta başörtülü öğrencileri daha yolun başında ,sınav yönetmelikleriyle caydırmaya dönük uygulamaların devam etmesini nasıl izah ediyorsunuz
buna ilişkin cevabınızı bekliyoruz.
Lakin sanmayın ki bir acıma veya torpil beklediğimizden.
Tam tersine yaşanan tüm özgürlük sorunlarına “Başörtüsü” ismi verdiğimizden,ve çözüm olarak halkın iradesini, adalet ve dayanışma temelli bir örgütlülüğü esas aldığımız için soruyoruz.
Cevabını merak ettiğimizden değil , tarihe bir şahitlik bırakalım ki Rabbimizde bize şahit olsun diye…
SAGİR adına Sakarya Dayanışma Derneği