Sakarya 253. Eylem: Kürt sorununda çözüm için önce adalet!
Geçen sene bu vakitler “demokratik açılım”, özgürlüklerin genişletilmesi, Türk-Kürt kardeşliği nutuklarıyla heyecanlanan Türkiye bu gün kurulacak özel orduyu, olağanüstü hali, ayrılmayı konuşuyor.
Peki son bir yılda ne değişti?
Aslında sorun hiç bir şey değişmediği halde birilerinin değişim söyleminden siyasi rant devşirmelerinden ibaret.
İktidarı ve muhalefeti ile dönüp dolaşıp askerin arkasında hizaya giren siyasetin bizatihi kendisi dahi aslında gerçek iktidarın değişmezliğini gösteriyor.
Gençlerimiz dağlarda, işçilerimiz madenlerde, tersanelerde ölmeye devam ediyor. Asgari ücret köleleri,işsizler,köylüler, esnaf, ay sonunu nasıl getireceklerini düşünmeye, dolar milyonerlerinin, sonradan görmelerin sayısı ise hızla artmaya devam ediyor.
Adalet duygusunu yitirmiş vicdansız bir dindarlık, tüketim histerisiyle yeni yeni şımarıklıklar icad ederken , Müslümanca bir kimliğe hassasiyet düzeyinde bile olsa sahip çıkanlar horlanmaya, engellenmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta içerde ve dışarıda Başörtüsü yasakları da tam hız devam etti.
Fransa burka ve peçeyi yasaklarken ,Bulgaristan fotoğraflar için istediği baş açık resim uygulamasından geri adım attı.
Yine Askeri bölgelerdeki Fişlemelerinde tam gaz devam ettiği öğrendik basından.
Bu arada İsrail karşısında esip gürleyen hükümet meseleyi alttan alta soğutmaya çalışırken , israil ise Türkiye kadar gürültü yapamadı belki ama yaptığı diplomatik ataklar sayesinde İHH yı Almanya’da kapattırmayı başarırken! , başta ABD olmak üzerine batı dünyasında da “terör örgütü” kapsamına sokma yönünde tehlikeli adımlar attı.
Evet maalesef sadakatsizlik, iktidar yalakalığı, işbitiricilik, kurnazlık yozlaşan toplumun yükselen değerleri haline dönüşürken, doğrudan adaletten yana olmak her zaman olduğu gibi yine bedel ödemeyi gerektiriyor.
Biz üstümüze düşen bedeli ödemeye hazırız. Lakin bu gün iktidar sarhoşluğuyla her türlü pervasızlığı kıyıcılığı siyaset adına topluma dayatanlarda bedel ödemeye hazır olsunlar.
Emperyalist boyunduruk altında yaşam savaşı veren ümmet coğrafyası maalesef bu hafta da Müslüman olduğunu iddia eden bir takım psikopatların sivil halka ve hatta camilere düzenledikleri intihar saldırılarıyla sarsıldı yine.
İslam adı kullanılarak işlenen bu cinayetleri lanetliyoruz
Yine geçtiğimiz hafta ümmetin son yıllarda yetiştirdiği alimlerin başında gelen Muhammed Hüseyin Fadllallah’ı Rabbine yolcu ettik.
Mücahid kimliği, bükülmez iradesiyle düşmana korku veren , merhameti hikmeti ve ilmiyle şiisi sünnisi tüm ümmete örneklik eden , şehit olmadan önce yaşadığı çağa şahit olma bilincini mücadele dolu hayatıyla gösteren bilge İmamın şahitliğine bizlerde şahit oluyoruz.
Bizler ona hakkımızı helal ettik sende Rahmetini bu Salih kuluna kat kat ulaştır yarabbi.
Köklü değişiklikler yaşadığımız bu günlerde çözüm olarak bize dayatılanların dışında daha adil çözümlere kafa yormalı ve yeni alternatifleri tartışmalı dillendirmeli ve örgütlemeliyiz
Henüz atılacak çok adım ,söylenecek çok sözümüz, dökülecek çok terimiz var.
Ezilenlerin ve mazlumların adalet temelinde dayanışmasına ihtiyacımız var.
Yaşasın başörtüsü mücadelesi
Yaşasın kardeşçe dayanışma, müslümanca direniş.
SAGİR adına Sakarya Dayanışma Deneği