Parmaklar karşılıklı tetikten çekilsin!
Kürt coğrafyasından yaklaşık 450 civarında sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisi geçtiğimiz Pazar günü Sümer Park resepsiyon salonunda 1 günlük bir toplantı gerçekleştirdi. Gelinen sürecin değerlendirildiği ve silahların susması için yapılması gerekenlerin masaya yatırıldığı toplantıda, operasyonların durdurulması ve PKK’nin eylemlerini sonlandırması için çağrı yapılması kararı alındı. Sümer Park’ta bir araya gelen STK’lar adına Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şemsettin Koç çalıştayın sonuç bildirgesini okudu.
“ÖZEL ORDUYLA BÖLGEDEKİ ÇATIŞMA HALİ KALICILAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR”
Bugüne kadar bazı çağrılar yaptıklarını, bu çağrılara geniş kesimlerden destek geldiğini ancak siyasi iktidarın bu çağrıları dikkate almadığına işaret eden Koç, “Kürt sorununu demokratik ve barışçıl çözümü yerine, sürekli denenen ve çözüm getirmediği belli olan güvenlik konsepti yeniden öne çıkarılmaktadır. Özel ordu kurma gibi arayışlar içine girilerek bölgedeki çatışma hali kalıcılaştırılmaya çalışılmaktadır. Bugün kan akmaya devam ediyor. Bu kanlı sürecin neden olduğu ve daha da artması muhtemel tahribatın farkında olarak bizler, görüş ve önerileri bir kez daha kamuoyuna aktarmayı tarihi bir sorumluluk olarak addediyoruz.”diye konuştu.
“PARMAKLAR KARŞILIKLI TETİKTEN ÇEKİLSİN”
Çözümün önünün açılması için parmakların karşılıklı olarak tetikten çekilmesi gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Bölgenin sivil toplum örgütleri olarak, Kürt meselesinin demokratik çözümü için öncelikle çatışmasızlık ortamının oluşmasını olmazsa olmaz olduğunu düşünüyoruz. Bu itibarla parmaklar karşılıklı olarak tetikten çekilmelidir. TSK operasyon yapmamalı ve PKK eylemlerine son vermelidir. Çatışmaların bir an önce durması sağlanmalı ve siyasal çözümün önünü açacak bir barış iklimi oluşturulmalıdır” dendi.
“KENDİNİ SORUNUN TARAFI GÖREN HİÇ BİR AKTÖR DIŞLANMAMALI”
Çatışmaların tamamen sona erdirilmesi için sağlıklı bir diyalog ortamının oluşturulması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, “Kalıcı bir çözümü mümkün kılmak için diyalog süreci başlatılmalı ve bu süreçten kendini sorunun tarafı olarak gören hiç bir aktör dışlanmamalıdır. Sürecin nihai amacı olan çatışmaların tamamen sona erdirilmesi için sağlıklı bir diyalog ortamı oluşturulmalı, inisiyatif sahibi şahsiyet ve dinamiklerin önerileri önyargısız olarak tartışılabilmelidir. Bölgenin sivil toplum kuruluşları demokratik ve sivil bir anayasanın Kürt meselesinin çözümünde hayati bir değer taşıdığı kanaatindedir. Bu bağlamda çoğulcu, demokratik değerler, özgürlüğü ve eşitliği esas alan yeni bir anayasa için yapılacak her türlü çabayı desteklemeyi taahhüt etmektedir. Siyasetin sorun çözücü işlevini yerine getirebilmesi için bütün siyasal görüşlerin kendini rahatça ifade edebileceği bir siyasal partiler rejimine ihtiyaç vardır.”şeklinde ifadeler kullanıldı.
TMK MAĞDURU ÇOCUKLARIN MAĞDURİYETLERİ GİDERİLMELİ
STK’lerin çözüme yönelik bazı öneri ve tespitleri ise şöyle sıralandı: “Bu nedenle başta temsilde adaletsizliğe sebep olan seçim barajı kaldırılmalı veya makul bir seviyeye düşürülmeli. Siyasi Partiler Yasası yasaklardan arındırılmalıdır. Bütün toplumun vicdanını yaralayan TMK mağduru çocukların mağduriyetini giderecek düzenlemeler acilen yapılmalıdır. TMK kaldırılmalı, TCK’nin evrensel hukuka aykırılık taşıyan ve adaletsizliğe sebebiyet veren hükümler ile mevzuattaki benzer anti demokratik kanunlar haklar temelinde değiştirilmelidir. Toplumun adalet duygularını sarsan uygulamalara duruşma günleri beklemeksizin son verilmeli ve özgürlüklerine kavuşmaları sağlanmalıdır. Barışın oluşumu, barışçıl bir dilin kullanımı gereklidir. Son dönemlerde siyasette hakim olan ve diyalogu engelleyen militer dilden derin endişe duyuyoruz. Barış için siyasi aktörlerin dilinin özgürlüğü esas almasını ve sivil toplum örgütlerinin çağrılarına yanıt vermelerini temenni ederiz”
“MÜZAKERE ZEMİNİ OLUŞTURMANIN YOLLARINI ARAYACAĞIZ”
“Dünyada etnik temelli sorunların çözümünde sivil toplum kuruluşları önemli bir rol oynamıştır” denilen ortak açıklamada, “Bizler de bu önemli ve sorumluluğunun bilincinde örgütler olarak, barışçıl bir çözüm için tüm tarafların katılabileceği bir müzakere zeminin oluşturmanın yollarını arayacağız. Bu konuda gerekli iradeyi gösteriyor bölge sivil toplum örgütleri inisiyatifi olarak, hareket edeceğimizi deklere ediyor, üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirme konusunda kararlılığımızı kamuoyuna duyurmayı bir görev biliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Islah-Haber