Konya 151. Eylem: Sorun ulus-devlet anlayışından kaynaklanıyor
Evet! Ülkemizde ciddi bir sorun yaşanmaktadır. İçinde bulunduğumuz günlerde, terör olayları artmış, sokaklarda infialler patlak vermiştir. Taraflar oluşturulmakta ve bu taraflar birbirlerine düşman ilan edilmektedir. Ülkenin içerisindeki etnik yapı, etnik bir kırılmaya doğru sevk edilmektedir. İnsanlar ve toplum bir çatışma ortamına doğru yönlendirilmekte, bu çatışmanın meydana gelmesinin şartları profesyonelce ortaya konulmaktadır.
Toplum mühendisleri, projelerini çizmiş, hesaplarını yapmış, işi taşeronlara havale etmektedir. İster bu taşeronlar devlet içerisinde yuvalanmış illegal bir yapı olmuş olsun, ister legal yapıların birer uzantısı durumunda bulunsunlar… Toplumun içerisinden farklı etnik yapıları ideolojiye dönüştüren kesimler de zaten bu taşeronluğa dünden teşnedirler.
Toplumumuz, cahilliyyenin sloganlarını yeniden cilalayıp parlatıp önümüze sürenlere karşı uyanık olmak zorundadır. Ülkemizdeki etnik yapı üzerinden oluşturulmak istenen kaos ortamının zihinsel alt yapısı, okullarda öğretilen ve devletin politikası haline gelmiş olan modern toplum anlayışlarından ve modern bir ideoloji olan ulus devlet anlayışından kaynaklanmaktadır. Ulus devlet anlayışı toplumdaki etnik yapının kaynaşmasını sağlayan tüm harçları birer birer sökmek üzere kurulu bir anlayıştır.
Ulus devlet anlayışı ve bu devlet anlayışına kaynaklık eden batılı toplum modeli esasta ülkenin içinde bulunduğu bu sıkıntıların ana kaynağıdır. Tarafların her birinin de düşünce ve eylem atmosferini bu ulus devlet modeli şekillendirmektedir. Ana değerlerin inkârı, ilahi ilkelerin göz ardı edilmesi üzerine kurulu olan bu anlayış farklı etnik yapılarda değişik isimler ve sloganlar kullansa da kaynak ve hedefler açısından birbirinin tek yumurta ikizidirler.
İçinde bulunduğumuz bu sorunlar, ulus devlet ve modern toplum anlayışı ile çözümlenmeye ve bitirilmeye çalışıldığında, birer sarmal halinde büyüyecektir. Hiçbir sorun, sorunun kaynağını çoğaltarak ve bu kaynaktan beslenen projelerle çözülemez.
Modern dünya görüşünün, uluslar arası alandaki en büyük temsilcisi emperyalist Amerika aynı söylevleri kullanarak, dünyadaki bütün sorunların da kaynağı olmamış mıdır? Bu görüşün, en ciddi temsilcilerinden Terör örgütü İsrail, yine bu sorunun kaynağı değil midir? Kendi modern toplum anlayışlarıyla, dünyayı kana bulamakta ama aynı modellerle çözeceklerini dünyaya vaat etmektedirler.
Türkiye, hem zihinsel anlamda hem de siyasal alanda, bu şerli ve kanlı batılı anlayışlardan biran önce uzaklaşmalıdır. Hem bölgesel hem de uluslar arası sorunlarının çözümünü, adalet ve iyilik eksenli bir anlayışta bulacağını bilmeli yönelişini, hakikatin aydınlatan istikametine çevirmelidir.
Evrensel ve bölgesel barış, ancak ilahi mesajın çerçevesinde gerçekleşebilir. Ona sırt dönüp, onun öğretisine ulaşılacak olan yer, bir fesat ve kaostan başka bir şey olmayacaktır. Ülkemiz insanı ve insanlık, üretilmiş gayri ilahi çözümlerin sorunun kaynağı olduğunu fark ettiği an, bu sorunların çözümüne yönelme imkanı da bulmuş olacaktır.
Kan ve gözyaşının dinmesini isteyen her vicdan sahibi kişi, kardeşliğin ve iyiliğin kaynağına, ilahi olana ve onun yüce öğretisine dönmek zorundadır.
Hakkın üstün, batılın zelil olduğu, iyiliğin ve adaletin hakim olduğu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 152. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU