Sakarya Adâlet Girişimi Başörtüsü Platformu olarak kavuşmaktan memnun ve mutlu olduğumuz mübârek Ramazan ayımızı tebrik ederken, şehrimize, ülkemize ve dünyamıza hayırlara vesile olmasını, hakkın ve adâletin hâkim olmasına, zulmün-sömürünün, baskı ve haksızlıkların son bulmasına vesile olmasını ve bu Ramazan’ın diğerlerinden farklı olmasını âlemlerin Rabbi olan yüce Allah’tan niyaz ederiz.

Nedir bu farklılıklar denirse: Artık asker-yargı-bürokrasi vs. atanmışların vesayetlerine hayır. Vatandaş Mehmetlere uygulanıp ta, atanmış bürokratlara uygulanmayan veya uygulanamayan kanunsuzluklara hayır. Bu memleketin aslî ve yerli unsurları olan inanmış ve inandığı gibi yaşamak isteyen Müslüman topluma ayrıcalığa, hakir görmeye, haklarını gasp etmeye hayır. İnsanların emeklerinin, alın terlerinin sömürülmesine hayır.

İnsanların istediği gibi inanmalarına, inançlarının gereğince düşünme ve yaşamalarına evet. Darbecilerin, zâlimlerin, hırsızların, vesayetçilerin yargılanmasına ve hesap vermelerine evet. Asker ve Yargıçlar sultasının son bulmasına ve aldıkları kararlardan hesap sorulabilmesine evet. Kısaca bu memlekette hoyratça lâyüsel bir şekilde hüküm süren ve halkı hakir gören bu müptezel zihniyetin bir an önce son bulmasına ve hak ettikleri yere gönderilmelerine evet.

Aslında söylenecek, sizlerle paylaşılacak çok şey var, ancak bu sıcakta bir de oruçlu olarak sizleri fazla tutmakta hoş olmayacak. Onun için kısaca bir-iki konuyu aktararak basın açıklamamıza son verelim.

Ece Nur Özel’in başörtülü olarak girdiği Seviye Belirleme Sınavı iptal edilmeyerek başörtülü girdiği sınav geçerli sayıldı ve bu konuda önemli bir kazanım sağlanmış oldu. Ece Nur’un SBS sınavının geçerli sayıldığını öğrenen babası Murat Özel, konunun emsal teşkil ettiğini söyleyerek, velilere öğrencilerine sahip çıkmaları çağrısı yaptı. “Yasağa boyun eğmek yerine hakkımızı aramamız gerekiyor. Başörtülü olmak suç değil. Asıl suç işleyenler yasakçılar. Şayet bu konuda duyarlı davranıp çocuklarımızın haklarını daha yüksek sesle savunursak, geri adım atmazsak böyle sonuçlar alabiliyoruz. Bu sebeple tüm velilerden kızlarını yasakçılar karşısında yalnız bırakmamaları çağrısı yapıyorum” dedi.

Bu arada lâik yobazlık da fren tutmuyor! Çeşme’de çocuklarıyla plaja gelen ve ‘haşema’ olarak bilinen özel mayo ile denize girmek isteyen bir hanım, çocuklarıyla yüzerken, asker karısı olduğunu söyleyen lâik yobaz bir bayanın saldırısına uğradı. Çocuğuyla birlikte yüzmek istediğini söyleyen hanıma saldırgan bayan, “örümcekler, utanmıyor musun denizi kirletmeye, Atatürk Cumhuriyetini kirletiyorsunuz” diye bağırarak hakaretler etti. Tartaklayarak sahile çıkarmaya çalıştılar. Hakarete ve saldırıya uğrayan hanım “ardından jandarma çağırdık, geldi. Bayan ‘ben asker karısıyım, bunlar böyle denize girmeyecek’ dedi. Jandarma da çaresiz kaldı” şeklinde konuştu. Evet, bizimde devamlı anlatmaya çalıştığımız bu zorbalık, bu hak gasbı ve bu vesayet rejimi. Tamda kendilerini lâyüsel görme hastalığının klinik bir vakası.

Diğer taraftan Kamusal alanda yasak itirazı reddedildi. Kamusal alanda başörtüsü kullanımına ilişkin açılan davaya yapılan itirazda yargı bir kez daha yasağın bulunmadığını kabul etti. Tartışma, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşlerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verilmişti. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi, takipsizlik kararına yapılan itirazı değerlendirdi ve reddetti. Gerekçe olarak da, şikâyetçinin “doğrudan suçtan zarar görmemesini” gösterdi.

Şimdi biz avazımız çıktığı kadar bağırarak sormayalım mı? Bütün başörtülülerden kim zarar görüyor?

Sakarya Adâlet Girişimi olarak diyoruz ki; bu Ramazan ayı hürmetine memleketimizde ve dünyada mazlum-mustazaf ve felâketlere uğramış insanlara yardımlarımızı ve dualarımızı eksik etmeyelim. Başta Pakistan, Keşmir, Filistin ve dünyanın dört bir yanındaki felâketzedeler, mücâhitler, mazlumlar ve mustazaflar için lütfen biraz vicdan ve merhamet.

Sakarya Adâlet Girişimi Başörtüsü Platformu adına

Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şûbesi

(Sâhir AKÇA)