Sakarya 260. Eylem: Çözüm lafta, yasak her yerde!
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, her Cumartesi gerçekleştirdiği özgürlük eylemlerinde 260. haftayı geride bırakırken, platform adına Diriliş Saati Dergisi’nden Ömer Faruk Şimşek’in okuduğu açıklamada CHP’nin başörtüsü konusundaki üniforma mahiyetindeki teklifi, TRT’deki başörtülü konuğun ekrana çıkarılmaması, üniversite kayıtlarındaki başı açık fotoğraf dayatması, Filistin’deki siyasi barış tuzağı ve özelleştirme politikaları gündeme getirildi. Açıklamada, referandum mitingi için Sakarya’ya gelen CHP Genel Kılıçdaroğlu’na seslenilerek “Başörtüsünü Allah’ın bir emri olarak gören dindar kesimleri kendilerine yandaş kılma çabalarına merkez sağ partilerinden sonra CHP de katıldı. Nasıl bir başörtüsü sorusuna cevap arayan CHP, toplumu ekonomik veya sosyal düzeylerine göre farklı üniformalara sahip sınıflara bölme ideolojisi olan Kemalizm’in tüm alışkanlıklarını sürdüreceğinin işaretini verdi. Başörtüsünü bir üniforma olarak algılayan CHP, bu üniformaya bir de şekil tanımlama ihtiyacı duyuyor. Faşizmin bu kadarına az rastlanır herhalde. Zihnen faşist olan CHP’nin yapmacık tavırları bu partiyi gülünç kılıyor. Allah CHP yönetimine akıl/fikir versin ve ıslah etsin.” sözleriyle tepki gösterildi.
Çözüm lafta, yasak her yerde
Diriliş Saati yazarı Ömer Faruk Şimşek, basın açıklamasında çözüm tekliflerinin lafta kaldığını fakat yasağın devam ettiğini söyleyerek, “Başörtüsü yasağı en son TRT’de hortladı. TRT’de yayınlanan “Can Veren Pervaneler” programına konuk olarak davet edilen Edebiyat ve Müzik araştırmacısı Zeynep Yıldız başörtülü olduğu gerekçesi ile yayına alınmadı. Malatya İnönü Üniversitesi ve Çorum Hitit Üniversitesinde kayıt döneminde fotoğraflara, başı açık olması şartı ile birlikte “Boynun Açık Olması” şartı da getirildi.” denildi. Açıklamada Mavi Marmara’daki katliamın bir kenara bırakılarak İsrail’den Heron’ların teslim alınması da eleştirilirken, Ortadoğu’da barış görüşmesi adı altında yeni bir tuzak hazırlandığına dikkat çekildi. Açıklamada ayrıca elektrik dağıtımı ihalesinde tekelleşmeye gidildiği belirtilerek “Toplumun malı niteliğindeki bu kuruluşların tekellere teslim edilmesi, ileride kapanması çok zor olan büyük sosyal ve ekonomik yaraların işaretçisidir. Neo-Liberal ekonomi politikalarının bir yansıması olan tekelleşmeye karşı Sakarya Adalet Girişimi olarak mücadelemizi her platformda sürdüreceğiz.” denildi.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu 260. Basın Açıklaması:
DİRENİŞ MUTLAKA KAZANACAKTIR!
1 Eylül Dünya Barış Günü… Dünyanın dört bir tarafında kan gövdeyi götürürken egemenlerin çeşitli coğrafyalarda ve bilhassa İslam coğrafyasında demokrasi ve barış nutukları atmaları tam bir ikiyüzlülük. Dünyayı kana boyayanların barıştan söz etmesi kadar trajikomik bir yaklaşım olamaz herhalde…
Barış ile ilgili son senaryo Filistin için yazıldı ve bugünlerde sahneye sürüldü. Filistin’in seçimle iktidara gelmiş HAMAS hareketi amerikalı ve israilli efendilerce dikkate bile alınmadı. Süresi dolduğu halde amerikalı efendilerinin talebi ile koltuğunu terk etmeyen gayri meşru başkan Mahmut Abbas ve Mısır diktatörü Mübarek’in katıldığı sözde barış görüşmeleri tam bir satılmışlığın işaretlerini veriyor. Masanın başında Obama, Hillary Clinton ve Netenyahu dünyadaki kanın, gözyaşının sorumluları değillermiş gibi yeni bir senaryoyu Amerika’da sahneye koyuyorlar. Hamas lideri Halid Meşal şöyle diyor: “New York’taki bu toplantı Amerika’nın emri ile Filistin’i satmak için kurulmuş bir köle pazarıdır.”
Tüm dünya Müslümanları Filistin ve Kudüs üzerine oynanan bu oyunun farkında olmalı ve İsrail çıbanı Ortadoğu’dan çıkarılmadıkça dökülen kan ve gözyaşının asla bitmeyeceğini, barışın asla gelmeyeceğini bilmelidirler.
Referandum tartışmaları öylesine bir toz/duman oluşturdu ki, birçok önemli olay bu vesile ile gözden kaçırılıyor. Geçtiğimiz hafta israil 4 Heron’u daha Türkiye’ye teslim etti. İsrail özür dileyene kadar tüm ilişkilerini askıya aldığını açıklayan hükümet, daha Mavi Marmara şehitlerinin kanı kurumadan maalesef duruşu bozarak bu teslimatı onaylamıştır. Hükümeti söylemlerinin arkasında durması konusunda uyarıyoruz.
Özelleştirmeler ile ilgili yara derinleşiyor. Sosyal ve ekonomik açıdan stratejik kabul edilen kamu kurumlarının özelleştirilmesi yeni birçok sorunu beraberinde getiriyor. Son olarak Mehmet Emin Karamehmet’in içinde bulunduğu konsorsiyumun elektrik dağıtımında aldığı büyük pay, tekelleşme eğilimini de beraberinde getirdi. Toplumun malı niteliğindeki bu kuruluşların tekellere teslim edilmesi, ileride kapanması çok zor olan büyük sosyal ve ekonomik yaraların işaretçisidir. Neo-Liberal ekonomi politikalarının bir yansıması olan tekelleşmeye karşı Sakarya Adalet Girişimi olarak mücadelemizi her platformda sürdüreceğiz. Müslüman halkımızı da liberal politikalara karşı direnmeye davet ediyoruz.
Başörtüsü sorunu üniversite kayıtlarının başladığı bugünlerde yoğunlaşarak devam ediyor. Başörtüsünü Allah’ın bir emri olarak gören dindar kesimleri kendilerine yandaş kılma çabalarına merkez sağ partilerinden sonra CHP de katıldı. Nasıl bir başörtüsü sorusuna cevap arayan CHP, toplumu ekonomik veya sosyal düzeylerine göre farklı üniformalara sahip sınıflara bölme ideolojisi olan kemalizmin tüm alışkanlıklarını sürdüreceğinin işaretini verdi. Başörtüsünü bir üniforma olarak algılayan CHP, bu üniformaya bir de şekil tanımlama ihtiyacı duyuyor. Faşizmin bu kadarına az rastlanır herhalde. Zihnen faşist olan CHP’nin yapmacık tavırları bu partiyi gülünç kılıyor. Allah CHP yönetimine akıl/fikir versin ve ıslah etsin.
Başörtüsü yasağı en son TRT’de hortladı. TRT’de yayınlanan “Can Veren Pervaneler” programına konuk olarak davet edilen Edebiyat ve Müzik araştırmacısı Zeynep Yıldız başörtülü olduğu gerekçesi ile yayına alınmadı. Yayına girilmeden önce program yönetmeninin talebiyle bir cüzzamlı gibi stüdyodan çıkarılan Zeynep Yıldız TRT yönetiminden açıklama bekliyor.
Önce Malatya İnönü Üniversitesinde sonra Çorum Hitit Üniversitesinde kayıt döneminde yaşanan yeni bir uygulama da fotoğrafların, başı açık olması şartı ile birlikte “Boynun Açık Olması” şartını taşıması durumunda kabul edilmesi idi. Başörtüsü yasağını ne denli bir İslam düşmanlığının tezahürü olduğunun açık bir kanıtıdır bu olay. Toplumun inançlarını hiçe sayan, alaya alan elitlerin ruh halinin bir yansımasıdır bu olay.
Geçtiğimiz günlerde bazı nüfus müdürlüklerinde kimliklere başı açık fotoğraf istenmesi skandalı da dikkate alındığında, başörtü yasağına karşı yapılan çağrılar ve yürütülen mücadeleye rağmen; kemalist elitlerin ve onların halk içindeki bir avuç işbirlikçisinin İslam’ın değerlerine karşı ne denli şedit bir pozisyonda yer aldıklarını ibretle izliyoruz. Müslümanlar değerleri için direndikleri sürece, kemalist zihniyet asla başarıya ulaşamayacaktır. Kemalistler direnişin karşısında zelil olmaya mahkûmdurlar.
Mübarek Ramazan ayının son haftasına girdiğimiz bu günlerde, Allah(c.c)’dan bizlere mücadele azmi ve sabır ihsan etmesini bir kez daha niyaz ediyoruz. Adaletin ve barışın hakim olduğu, zulmün, kanın, gözyaşının ortadan kalktığı bir dünyanın kurulması için direnen tüm mazlumlar için tek sığınağımız olan Allah’c.c)’dan yardım diliyoruz. Tüm halkımızın mübarek Kadir Gecesini ve Ramazan Bayramını bu temennilerle kutluyoruz.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu adına Diriliş Saati Dergisi