TOKAD: Yasakçılar yargılansın!

TOKAD ve Özgür Eğitim-Sen Tokat İl Temsilciliği, Tokat’ta eğitim öğretim faaliyetinde bulunan Gazi Osman Paşa Üniversitesini kayıtlarda uyguladığı başı açık fotoğraf dayatması nedeniyle protesto eden bir eylem gerçekleştirdi. Eylemin başında bir konuşma yapan Özgür Eğitim-Sen MYK üyesi Ahmet Örs, şehirlerinde bulunan üniversitenin halkın değerlerine karşı zalimce uygulamalar içinde olmasını kabul edilemez bulduklarını, yasaklar sürdükçe de meydanlarda yasağa ve yasakçılara direneceklerini, yaklaşan rektörlük seçimleri nedeniyle adaylıklarını açıklayan öğretim görevlilerinden de özgür bir üniversite sözü beklediklerini, aksi takdirde seçimlerin bir anlam ifade etmeyeceğini vurguladı.

Daha sonra üniversite öğrencisi Sedanur Tokel basın açıklamasını okudu. Tokel’in okuduğu basın açıklamasında başörtülü öğrencilerin ilköğretimden, liseden başlayıp üniversite kapılarına kadar uzanan başörtüsü yasağıyla karşı karşıya kalmalarının vahşi bir uygulama olduğu vurgulanırken şu ifadelere yer verildi:

“Tokat şehrimizde eğitim veren GOP Üniversitesi, fakülte bölümlerini kazanan adayların kayıt tarih ve şartlarını açıkladı. Kayıt şartlarının en dikkat çekici maddesi her zaman olduğu gibi yine başörtüsü yasağı ile ilgili olanı. Üniversite yönetimi hayatın her aşamasında yasak ile ayrımcılığa uğrayan başörtülü kızlarımızı yine yasakla karşılıyor, bir duvar gibi onların inançlarının karşısına dikiliyor!”

Rektörlük seçimlerinde aday olan öğretim görevlilerine de çağrı yapılan açıklamada adaylara şöyle seslenildi: “Evvela üniversitede uygulanan bu ağır insan hakları ihlaline rektör seçilmeniz durumunda son vereceğinizi deklare edin! Bu utançla üniversiteyi daha fazla baş başa bırakmayacağınızı ilan edin!

Başörtülü öğrencilerden ve ailelerinden şimdiye kadar yaşadıkları mağduriyet ve karşı karşıya kaldıkları zulümler için üniversite olarak özür dileyeceğinizi ifade edin! İnanın o zaman Tokat halkı ve üniversite öğrencileri sizi daha fazla benimseyecektir.” 

Basın açıklamasında ayrıca sendikalarla hükümet arasında imzalanan mutabakat metninde başörtüsü yasağı ve diğer hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı uygulamalara ilişkin herhangi bir madde bulunmaması, “Hükümetle memur sendikaları arasında gerçekleştirilen toplu görüşmelerin kamu çalışanlarına farklı haklar getirdiği söylenen 58 maddelik uzlaşma metninde başörtüsü yasağı, farklı kimlik ve inançlara dair herhangi bir maddenin yer almaması düşündürücü ve son derece kaygı vericidir.

 Yüz binlerce insanın temsil edildiği görüşmeleri yapan sendikaların insanların en temel haklarını müzakere dahi etmemesi haklar ve özgürlüklerin genişletilmesi mücadelesinde kabul edilebilir bir durum değildir.” cümleleriyle eleştirildi.

Bir cevap yazın