13 Eylül Pazartesi günü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğle saatlerinde Hande A. İsimli başörtülü öğrenci, kimliği belirsiz bir kişi tarafından tartaklanarak, başörtüsü açıldı. Aynı şahıs, o sırada oradan geçmekte olan üniversite öğrencisi Zeynep Hardal ve kardeşine de “ Sizi bu ülkede istemiyoruz, burası bizim ülkemiz, kahrolsun şeriat, defolun bu ülkeden, başörtülerinizi görmek istemiyoruz” diye bağırdı.

Saldırıya uğrayan Hande, savcılığa suç duyurusunda bulunacak.Peki ya sonra?Saldırgan ya bulunacak, ya bulunamayacak.Verilecek ceza, bundan sonrası için bu gibi saldırıların önüne geçebilecek mi?

Hatırlarsanız, Hatice Şenocak isimli ilkokul öğretmeni de geçtiğimiz aylarda çocuklarıyla beraber Çeşme’de denize girerken, üzerinde haşema olması nedeniyle, kendini “asker eşi” olarak tanıtan bir kadın tarafından saldırıya uğramıştı.

Fakat Hande’nin yaşadığı olayda daha da korkunç olan saldırganın erkek olması.Burada başörtüsü karşıtlığı ve İslam fobisi dışında bir erkeğin bir kadını tek başına yakalayıp saldırması söz konusu. Feminist örgütler nerede? Sesleri neden çıkmıyor?

Aslında başörtülü kadınlar, birileri tarafından kendilerine çizilmiş sınırların dışına çıktıkları her alanda bu tip saldırılarla karşılaşıyorken, bu yapay sınırları çizenlerde neden “şeriat” korkusu olduğunu anlamak mümkün. Çünkü sürekli olarak kötülük yapan insanların, kötülük yaptığı kişinin yaptıklarının aynısını birgün ona yapacağından şiddetle korkması durumu, psikoloji bilimi tarafından da açıklanan bir gerçektir.

Bu saldırılarda da görüldüğü gibi, Türkiye’de yaşanan, bu korkunun zamanla paranoyakça bir hastalığa dönüşmesidir.Bu nedenle yapılacak olan şey, toplumun bu hastalıklı kesiminin derhal hastalıklarını tedavi ettirmesidir. Aksi halde, başörtülü kadınları gördükleri her yerde geçirdikleri duygusal krizden ötürü en çok kendileri yıpranacaklardır.

Mümkün olduğu kadar kısa sürede, bu ülkede yaşamakta olan başörtülü kadınların da tıpkı kendileri gibi her yere girip çıkmasına alışmaları onların yararına olacaktır. Özgür Açılım olarak, bu saldırıları kınıyor ve saldırganların tedavisi için yetkililere çağrıda bulunuyoruz.

Özgür Açılım Platformu

HAKİKATİ EVRENSEL EYLE!