Çocuklar için adalet!

Son yıllarda çocuklara yönelik şiddet ve istismar gittikçe çoğalıyor. Dünyadaki her 2 çocuktan 1’inin şiddete maruz kaldığı, milyonlarca çocuğun sıcak savaş atmosferi yüzünden yerinden yurdundan edildiği, hayatını kaybettiği gerçeği canımızı acıtıyor.

Son 10 yılda 6 milyona yakın çocuğun işgal ve iç çatışma halindeki ülkelerde sakat kaldığı, işkence gördüğü ve ruhen örselendiği biliniyor. Ve çocukların uğradığı hak mağduriyetler, dünyanın hemen yerinde farklı şekilleriyle karşımıza çıkabiliyor.

Tüm bu istatistikler; çocuk haklarına dair onca sözleşmenin pratikte karşılığını bulamadığının üzüntücü verici ifadesidir. İktidar erkleri, kendi çıkar çatışmaları uğruna tüm insanlığı uçurumun kenarlarına sürüklerlerken, derinliklere en önce ve en çok maalesef çocuklar düşmektedir.

Fillerin savaşında en çok çocuklar ezilmektedir. Anlamanı bilmedikleri şiddet ortamlarında çocuklar can verirken, hayatta kalanların ise gelecekleri can çekişmektedir. Aldıkları fiziki ve ruhi yaralar, hayatları boyunca etkisini göstermektedir. Anne ve babalarının ya da sevdiklerinin ölümünü, açlığını, sürgünlüğünü, korkularını ve çaresizliğini yaşayan çocuklar için dünya, sadece bir korku tünelidir. Çocukları, o tünellerden çıkartmak zorundayız.

Gerek kendi coğrafyamızda, gerekse bölgedeki komşu ülkelerde süregelen şiddet ve çatışma ortamlarının, işgallerin hepimizin geleceğini tehdit ettiğini görmeliyiz. Savaş baronlarının ya da iktidarını acı ve gözyaşından devşirenlerin devrini artık elbirliğiyle kapatmamız gerekiyor. Adaletin hükmünü kaybettiği, ifsadın insanlığın damarlarını kuruttuğu ve zulmün kol gezdiği bir ülkenin, bölgenin ya da dünyanın bedelini hepimiz ödüyoruz, en ağır şekilde ise çocuklarımız… Buna daha fazla göz yummayalım!

Bu ülkenin farklı şekillerde, farklı yasalarla, farklı yasaklarla mağdur ettiği sayısız çocuğu gözlerimize bakarken, başımızı başka bir yöne çeviremeyiz.

Hakkın ve adaletin şahitliğini yapabilmek için inisiyatif almak kaçınılmazdır. Ve şimdi, herkes için ama özellikle ve öncelikle çocuklarımız için sorumluluk alma vaktidir.

Türkiye’nin kendi yasak, çatışma ve şiddet alanlarının mağdur ettiği çocuklar için adalet ve özgürlük talebimizi daha yüksek sesle gündeme getirme vaktidir.

Kaybedecek bir Ceylan’ımız daha yok.

Kaybedecek bir Uğur’umuz ya da Serap’ımız…

Zeynep’i, Berivan’ı ya da Ecenur’u o firavun medeniyetinize kurban etmeyeceğiz!

Çocuklar için adalet!

Çocuklar için özgürlük!

Özgür Eğitim-Sen
Özgür Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası

Bir cevap yazın