Bursa 10. Eylem: Başörtüsüne şartsız, sınırsız özgürlük!
Bursa Mazlumder Şubesinin her ayın ilk Cumartesi günü gerçekleştirdiği ”Başörtüsüne Özgürlük Direniş” eylemlerinden onuncusunu, Şehreküstü Meydanı’nda gerçekleştirildi. Basın açıklamasını yönetim kurulu üyesi Cihat Oruç yaptı. Basın açıklamasında; İktidar partisinin, muhalefetin, cemaatlerin, sivil toplum kuruluşlarının,solcuların,başörtülü anne ve babalarının ve vatandaşın başörtüsü sorununa yaklaşımları, Kürt sorunu ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler değerlendirildi. Oruç’un açıklamaları, Başörtüsü hakkımız engellenemez, direniş adalet özgürlük, direne direne kazanacağız, Bursa’dan Mardin’e Medine’ye bin selam vb sloganlarla kesildi. Ayrıca; Yasak sürüyor (D)uyuyormusun,başörtüsüne şartsız sınırsız özgürlük,yasaklara yasakçılara dur de,bımre şer bımine aşiti,başörtüsü Allah’ın emri yasak kimin emri, Kürt sorunu çözülsün silahlara veda edilsin, bıra mafé her kesi wekhevbe, édi bese em şer naxazin vb Kürtçe, Türkçe dövizler taşındı. Basın açıklaması alkışlarla sonlandırıldı.
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ
Yeter artık! Bitsin bu faşist yasak!
Bu ülkenin koca koca insanları! Bu yasaktan utanmıyor musunuz?
Bu ilkel yasağın arkasında duramıyorsunuz ama çözme cesareti de göstermiyorsunuz.Darbeler ürünü olan başörtüsü yasağı yıllardan beri milyonlarca insanımızı mağdur etti.Sosyal ve psikolojik tahribatları akıl almaz boyutlara vardırdı.
Ø Binlerce başörtülü öğrenci okulunu yarıda bıraktı.
Ø Binlercesi mesleğinden oldu.
Ø Yurtdışında okuyabilmek için maddi manevi sıkıntılar yaşadı.
Ø Kamusal ve özel alanlardan kovuldu, hastanelerde geri çevrildi.
Ø Başörtülü diye küçük çocuklarına bile ayrımcılık yapıldı.
Peki hiç düşünmez misiniz tüm alanları daraltılmış bu insanlar ne yer, ne içer hayatlarını nasıl idame ederler.Ki milyonları bulan mağdur edilmiş bu insanlarla ilgili hiçbir istatistiki bilgi de bulunmuyor.
Sizlere soruyorum ey Solculuk yapanlar;
Bu insanların hakları sizleri ilgilendirmiyor mu? Emek,sınıf,hak hukuk söylemlerinizde bu insanlara yer yok mu?
Tekel eylemlerinde bu insanlar yer almıyorlar mıydı? Omuz omuza mücadele etmek kitabınız da yazmam mı?
Peki ey halk,ey sokaktaki vatandaş,ey bakıp geçen insanlar, başörtülüler sizlerden birileri değil mi? Neden sahip çıkmıyorsunuz? Sorunu neden sadece siyasilere havale ediyorsunuz? Yeter demeniz gerekmez mi? Görmez misiniz? Sorun da büyüdükçe büyüdü.
Ya sizlere ne demeli ey başörtülülerin anne ve babaları ne zaman irade gösterip hesap soracaksınız,hesap sorulması gereken herkesten?
Adı sivil ama hala sivilleşememiş sivil toplum kuruluşları,ya sizler hangi işlerle meşgulsünüz; Bu feryatları ne zamana kadar görmezden geleceksiniz? Ne zaman arka bahçe olmaktan kurtulup,üzerinizdeki vesayet elbiselerini çıkaracaksınız? Ne zaman halkın sorunlarına eğilecek ve dertlerine çözüm bulmaya çalışacaksınız?
Peki ülkenin koca koca cemaatlerine ne demeli;tüm sorunların çözümünü Ak Parti’den bekleme kolaycılığından ne zaman kurtulacaklar? Büyük büyük iddialarının hakkını ne zaman verecekler?
Ey iktidar sahipleri.Eğer gerçekten iktidar sahibi iseniz neden sorunlara gerçekçi çözümler üretmiyorsunuz.Yok iktidar sahibi değiliz diyorsanız neden,iktidarmış oyunları oynuyorsunuz.Görünmeyen iktidarları, deşifre etmeniz gerekmez mi? Sorunları çözmenizi ömür boyu bekleyecek miyiz?
Ya muhalefet oyunu oynayanlar,sizler nelere muhalifsiniz? Sizlere hangi muhalefet görevleri verildi? Muhalefetin asıl amacı iktidardan hesap soran,hak,hukuk, adalet ve özgürlük namına eksikleri tespit edip,iktidarı bu yönde çalışmaya mecbur bırakmak değil midir? Ne zaman hükümetten daha ileri adımlar atacaksınız? Ne zaman hükümeti iş yapmak zorunda bırakacaksınız?
Son zamanlarda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasağının kaldırılması gerektiği ile ilgili beyanlarını takip ediyoruz ancak bu beyanlar göz boyamaktan öteye geçmiyor.
Üstelik bugün ki il başkanları toplantısında o kuru beyanlarını bile geri aldığı anlaşılıyor.Hatta yasal dayanağı olmayan başörtüsü yasağını daha da derinleştirmek istiyor.halk nezdinde aslında yasakçı olmadığı izlenimini vermek istiyor.Bizleri balık hafızalı olarak mı değerlendiriyorlar.Biliyoruz ki onlarda oyun bitmez.Yasağı kaldırma söylemleri ile rantın bir kısmını paylaşmak istiyorlar galiba.
Gerçekten yasağı nasıl kaldıracaklarını ifade etmiyorlar.Belki çok sınırlı alanlarda görece bir serbestlik sağlayabilirler ama İnancımızın gereği olan başörtüsüne, tüm alanlarda özgür olmasına asla tahammül etmezler.
Zor durumlarda kaldıklarında siyasi manevralar yaparak, ya başörtüsü sorununu yada Kürt sorununu çözüyorlar!Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
Başbakan da kendi insiyatifi ile başörtüsü sorunu için, çözüme yaklaşmıyor.Çünkü daha önceki denemesinde cızzzzzzz sesi duymuştu.Peki bu insanların yürek cızırtısını uzaylılar mı hissedecek. Ne hikmetsizlikse MHP ile sorun çözülmedi hatta daha grift oldu.Şimdi CHP ile bir daha el atılarak kör düğüm mü yapılacak? Sorunları çözme iradesi,adresi kimdedir?
Yeter artık; bu insanlık dışı yasağı kaldırmak için bir araya gelin ve iradenizi ortaya koyun.Başta,Kürt sorunu, Başörtüsü sorunu ve bilimum tüm sorunlara çözüm üretin.
Referandum sonuçlarını doğru okursanız değişim kaçınılmazdır.Sorunlar artık çözülecek.Sizler çözmezseniz birileri bu sorunları çözecek ve çok sevdiğiniz ekranlarda sizleri değil artık onları göreceğiz.Bir ileri iki geri yapmadan sorunları cesurca dile getiren ve çözüm iradesi gösteren her anlamda kazanacak.Bu işin artık partilisi, sağcısı, solcusu, dindarı, dinsizi yok.Çözüm üreten kalacak diğerleri tarihin çöplüğünde yerini alacaktır.
Ve diyoruz ki;
Hizmet alan- hizmet veren, kamusal alan- özel alan, ilköğretim- yükseköğretim ayırımı gözetmeksizin tüm alanlarda, başörtüsüne şartsız ve sınırsız özgürlük sağlanmalıdır. Bu talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz ve bu meydanları terk etmeyeceğiz.
Yasak sizden direniş bizden!
Ayrıca Mardin, Kızıltepe de başörtülü olduğu için sınıfından çıkarılan, direnişçi Medine karaalp’e bin selam olsun.
Yine diyoruz ki;
Kürt Halkının ihlal edilmiş tüm kimlik hakları iade edilmeli bu ülkede eşit ve onurlu bireyler olarak herkesin sahip olduğu tüm haklara sahip olmalıdırlar.Şimdiye kadar hakklarının gaspından kaynaklanan tüm zararları tazmin edilmeli,onlardan özür dilenmelidir.
İnsanca ve kardeşçe yaşam koşulları oluşturulmalı,tüm ayırıcı söylem ve eylemlerden uzak durulmalıdır. Silahlar karşılıklı olarak susturulmalı, hak, adalet ve barış iklimi oluşturulmalıdır.
Bu ülkenin yoksulları,işçileri,emekçileri,asgari ücretlileri,asgari ücreti bulamayanları, engellileri, yaşlıları, çocukları, hastalarıyla tüm toplum kesimleri insanca ve onurluca bir yaşam standartlarına kavuşturulmalıdır.
Gelir ve bölgeler arasındaki eşitsizlik ve adaletsizlik ortadan kaldırılmalı. Gayrisafi hasıla pastasının en büyük dilimi neden her seferinde zenginlerin sofrasına sunuluyor?
Allah’ın tüm insanlar için yarattığı nimetler neden birtakım insanların tahakkümünde ve kontrolünde kalıyor ve neden hiç kimse buna itiraz etmiyor?
Kur_an’nın haşr suresinin 7. ayetinde demiyor mu ki;
‘‘…O gelirler,içinizden sadece zenginler arasında dönüp dolaşan bir devlete dönüşmesin…’’
Ve son olarak diyoruz ki;
Bu ülkede yaşayan herkes,din,dil,renk,cinsiyet,ırk,bölge farkı gözetmeden kendisini özgürce ifade edebilmelidir.Herkesin hakkı,herkesin katılacağı acilen yapılması gereken, toplumsal sözleşmede garanti altına alınmalıdır.
Yaşasın herkes için adalet
Yaşasın herkes için eşitlik
Yaşasın herkes için özgürlük (02/10/2010)
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği
Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Adına
Cihat Oruç
One thought on “Bursa 10. Eylem: Başörtüsüne şartsız, sınırsız özgürlük!”
ALLAH RAZI OLSUN SİZDEN AMA YETERSİZ