İlköğretim öğrencilerinin başörtülü okula gitmeleri yönündeki girişim hakkında TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu “ahmakça” demişti. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu “zamanlama manidar” demişti. AK Partili İnsan Hakları Komisyonu başkanı Zafer Üskül, aileleri çocuklarını ellerinden almakla tehdit etmişti. Aileden Sorumlu Bakan Aliye Kavaf da Üskül’e destek vermişti. Konuyla ilgili olarak Başbakan Erdoğan da nihayet bir yorum yaptı.

İlkokullardan çekilen fotoğrafların provokasyon aracı olarak kullanıldığını belirten Erdoğan, “Medya provokasyonun aracı haline geliyor. CHP bir kez daha bunun arkasında duruyor. Ne bu provokasyonlara göz yumarız, ne de bu provokasyonla psikolojik operasyon yapanlara ‘eyvallah’ deriz. Bu yöntemlerin son kullanma tarihi çoktan geçti.”  dedi.

Üst üste yapılan bu açıklamalar, başörtüsü konusunda sınırın devletin kırmızı çizgileri içinde çizildiğini ve Hükümet’in de bu sorunu siyasi bir pazarlık konusu olarak sadece kampüslerdeki “hizmet alan” öğrenciler için elinde tuttuğunu ortaya koyuyor. Israrla AK Parti’yi samimiyet testinden iyi notla geçirmek yerine somut gelişmeleri değerlerdirmek bu süreçte daha doğru bir tutum olsa gerek…

Platform Haber