Türkiye NATO’da ABD ve İsrail’in safını tercih etti
Emperyalizmin kanlı savaş ve işgal örgütü NATO’nun, İran’ı hedef aldığı bilinen “füze kalkanı projesi” onaylandı. Türkiye’nin de üyesi olduğu işgal örgütü NATO’nun bu kararına onay verilmesine karşı Dışişleri Bakanlığı, taleplerinin karşılandığı açıklamasıyla kamuoyunun tepkilerini dindirme gayretinde.
Bu kararın ne anlama geldiğini Sakarya Dayanışma Derneği’nden Kadrican Mendi, SAGİR’in 271. eyleminde şöyle anlatmıştı:
“Tüm dünyanın bildiği gibi bu sistemin muhatabı Türkiye’nin komşusu Doğu-İslam ülkeleri ve yine herkesin bildiği gibi Amerika’nın öncelikli düşman ilan ettiği İran İslam Cumhuriyeti idi.
Her ne kadar bunun bir savunma sistemi olduğu söylense de gerçekte biliyoruz ki Batının ve bu arada NATO’ya katılması konuşulan İsrail’in çıkarlarını ve güvenliğini esas alan bir proje bu.
ABD ve İsrail’in balistik füzelerinin tehdidine karşı hiçbir yaptırımı olmayan başta İran olmak üzere İslam ülkeleri bu yeni konseptle ABD ve İsrail’in nükleer güç karşısında bir denge oluşturabilmek şansından dahi yoksun bırakılacaklar.
Bu konseptin tam meali ABD ve Batı dünyanın istediği bölgesini istediği zaman vurabilir ama kimse onlara karşılık veremez, hatta bunu aklından dahi geçiremezdir.
Türkiye’nin İslam ülkeleri nezdindeki itibarını ve Ortadoğu halklarının kaderini belirleyecek böyle önemli anlaşmaya dönük hükümetin geliştirdiği; “Anlaşmada hiçbir ülkenin adı geçmiyor, İran düşman olarak gösterilmiyor” şeklindeki savunuları kamuoyu ile alay atmaktan başka bir şey değildir.
Komşularla sıfır sorun gibi bir sloganı diline pelesenk eden “Davutoğlu konsepti”, Irak seçimlerinde ABD’nin planına alet olduktan sonra son NATO konseptini de onaylayarak inandırıcılığını yitirmiştir.
Bu sürecin devamında İsrail’in de aynı kalkan içine alınarak İran’a karşı dokunulmaz kılınması meselesi konuşulmaktadır.”
Platform Haber