Akyazı’da başörtüsüne özgürlük eylemleri 200. haftasında!

Akyazı’da başlayan başörtüsü direnişi 200. hafta basın açıklamasıyla devam etti. Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’nun eylemine Türkiye Başörtüsü Platformları ve Sakarya Adalet Girişimi tarafından destek verildi. SAGİR adına kısa bir selamlama konuşması yapan Beytullah Önce, Akyazı’da devam eden hak, adalet ve özgürlük mücadelesinin Türkiye’nin tüm şehirlerine ve ilçelerine güzel bir öncülük ve örneklik teşkil ettiğini belirtti. Daha sonra Türkiye Başörtüsü Platformları adına Kadrican Mendi, 200. açıklamayı okudu. Mendi “Hakk’a şahit olma bilinci ve iradesiyle yürüyüşü devam ettiren Akyazılı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’ndaki kardeşlerimizi tek tek övecek değilim, zira yaptıkları şey tek tek kahramanlıklar değil; onların başardığı bundan çok daha önemli bir şeyi; tek başına kusurlu, hatalı, unutkan, zalim olan “insan”ın, Allah yolunda bir araya geldiklerinde nasıl doğruyu, güzeli temsil eder hale geldiklerini göstermeleridir. Bugün milyonluk şehirlerin cesaret edip gösteremediği kararlılığı sabrın ve iradenin bir ilçede başarılabileceğinin örneğidir Akyazı. İşte bu yüzden eğer Urfa’ya şanlı,Antep’e Gazi diyorsak Akyazı’da “Sadık” sıfatını göğsünde liyakatle taşımaya layıktır.” dedi.

Basın açıklamasından sonra eylemlerin 200. haftasına girmesinin adına Sakarya Adalet Girişimi tarafından hazırlanan Direniş Beratı takdim edildi. Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu adına beratı alan İrfan Alemdar, platform bileşenlerine bugüne kadar verdikleri destekten ötürü teşekkür etti.

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ

Kitlelerin, duygusal nutukların, süslü lafların,boş vaatlerin peşinden koştuğu günlerde; kolay olanı değil doğru olanı seçen bir avuç inanmış insan tüm itirazlara, küçümsemelere, tepeden bakışlara rağmen yola koyuldular.

Hiçbir maddi getirisi olmayan,tersine sürekli fedakarlığı gerektiren bir yoldu bu…

Menfaat hesabı yapmaksızın,çıkar dengelerini gözetmeksizin, dobra, harbi, kitabın ortasından konuşan bir avuç inanmış insandılar.

Köprünün altından çok sular geçti ve akıl verenler,dudak bükenler şimdi başladıkları yerlerden çok uzaktalar.

Politika sahnesinden bir çok aktör iddialarını da yanlarına alarak başka rollere soyundular.

Verilmiş sözler, yapılmış ahidler çabuk unutuldu.

İktidar sarhoşluğu birçoklarının dengesini bozdu adımlarını şaşırttı.

Ama bu adamlar hep buradaydılar.

Doğruyu savundular, “sağlarına sollarına bakmaksızın ben varım” diyerek bir adım öne çıktılar ve bu bir adımı mevzi edinip terk etmediler.

Sözlerini namus bilip, en güzelini eğip bükmeden ve usanmadan söylediler.

Evet ana haber bültenlerinde göremediniz onları ama amel defterlerine ve tarihe silinmez harflerle raptettiler sözlerini.

Küçük görülen amellerin nasıl biriktirilip gürleştirileceğini öğrendiler.

Mütevazi, küçük ama kararlı adımların nasıl sağlam yollar açtığını gösterdiler.

Sabrın ve Direnişin boş laf ve ucuz kahramanlıkları nasıl buharlaştırdığını kanıtladılar.

Evet, bu adamlar kadını erkeği çocuğu genciyle tam 200 haftadır buradalar.

Hakk’a şahit olma bilinci ve iradesiyle yürüyüşü devam ettiren Akyazılı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’ndan bahsediyorum.

Buradaki kardeşlerimizi tek tek övecek değilim, zira yaptıkları şey tek tek kahramanlıklar değil; onların başardığı bundan çok daha önemli bir şeyi; tek başına kusurlu, hatalı, unutkan,z alim olan “insan”ın, Allah yolunda bir araya geldiklerinde nasıl doğruyu, güzeli temsil eder hale geldiklerini göstermeleridir.

Bugün milyonluk şehirlerin cesaret edip gösteremediği kararlılığı sabrın ve iradenin bir ilçede başarılabileceğinin örneğidir Akyazı.

İşte bu yüzden eğer Urfa’ya Şanlı, Antep’e Gazi diyorsak Akyazı’da “Sadık” sıfatını göğsünde liyakatle taşımaya layıktır.

Kardeşler ilk günden beri söylediğimiz gibi “Başörtüsü” hepimiz için bir “Furkan” bir imtihan olmuştur.

İnananlar açısından O’na layık olma taşıdığı anlama sahip çıkma sorumluluğudur Başörtüsü.

Başörtüsüne sahip çıkma iradesi, her türlü zulme ,haksızlığa tavır alma sorumluluğunun ifadesidir.

Başörtüsü mücadelesi halkın bir kısmına karşı değil, örgütlü zulme, ideolojik zorbalığa karşı bir mücadeledir.

Başörtüsü İslam’ın emri Müslüman kimliğin ayrılmaz bir parçasıdır..başörtüsü mücadelesi meşruluğunu Hakk’tan ve halkından alır ve hesabını yalnızca Hakk’a ve Halkına verir.

Başörtüsü yasağına sessiz kalmak diğer zulüm ve haksızlıklara karşı durma iddiamızı geçersiz kılar.

Kendi meselesini çözemeyen bir topluluk, yaşadığı toplumun hangi meselesinde söz sahibi olabilir.

İşte bu sorumluluktur ki Türkiye Başörtüsü Platformlarını İzmit’ten Van’a , Ankara’dan Antalya’ya Afyon’dan Bursa’ya, Konya’dan Sakarya’ya kadar yüzlerce haftadır bulundukları mevzilerde tutuyor.

Ve daha adil , daha insanca bir ülkeyi yaratıncaya kadarda belki daha yüzlerce hafta bu mevzileri tutarken göreceksiniz onları.

Ve bu yürüyüş öğrenerek, sınanarak ve olgunlaşarak devam edecek.

Bugün tuttuğumuz mevzileri birer direniş mektebi kılacağız.

Lafımızı eğip bükmeden söyleyecek ve söylediğimizin arkasında duracağız.

Lugatımızdan bıkkınlık, ümitsizlik kelimelerini çıkaracağız.

Bize güvenenlere ve bizimle olanlara asla ihanet etmeyeceğiz.

Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilenlerle hesabımızı kesecek, güven ve dayanışma temelli yeni kardeşlikler kuracağız.

Sözlerime son verirken, siz değerli Akyazı halkını ve sesimize ses katan tüm dost ve kardeşleri Türkiye Başörtüsü Platformları adına saygıyla selamlıyorum.

Yaşasın BAŞÖRTÜSÜ DİRENİŞİ

Yaşasın HAK VE ADALET MÜCADELEMİZ

AKYAZI BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU adına

Kadrican MENDİ

(Türkiye Başörtüsü Platformları)

Bir cevap yazın