Konya 169. Eylem: ABD’ye güvenilmeyeceği bir kez daha görüldü!

Hayallerimizde büyüttüğümüz her şeyin, bizim hayallerimiz gibi olmadığı, işin gerçeğinin, sanalından çok farklı olduğu, büyüttüğümüz, yücelttiğimiz değerlerin bazen çok kötü bir dedikodudan ibaret oluverdiğini gözlemlediğimiz günlerdeyiz. Sanki bir efsane imparatorluğu yıkılıyor. Hayallerimizle kurguladığımız, korkularımızla büyüttüğümüz, her büyüklememizle bir kat daha büyüyen, efsaneleşen; efsaneleştikçe korktuğumuz, korktukça efsaneleştirdiğimiz bir korku imparatorluğunun zaaflarını görüyoruz bugün.

Wikileaks web sayfasının deşifre ettiği Amerikan istihbarat bilgileri, ya gerçeği yansıtmakta ya da bir komplo projesinin başlangıcını oluşturmakta. Her iki durumda da Amerikan dış siyasetinin zavallılığını, dibe vurmuşluğunu rahatlıkla görebilmekteyiz… Mahalle karılarının sokak muhabbetlerini andıran istihbari bilgiler, diplomatik yazışmalar, Amerika’nın uluslararası arenadaki yüzünü ortaya koymuş, basitliğini ve sıradanlığının bir belgesi olmuştur.

Efsaneleştirilen Amerikan diplomasisi; on yıllar, yüzyıllar ötesine yapılan büyük planların birer Hollywood fragmanı olduğu ortaya çıkmıştır. Milyar dolarlık senaryoların, diplomatik bir değeri olmadığı gibi, sanat ve estetikten de yoksun olduğu ve sadece bir balon olduğu tescillenmiştir.

Açıklanan belgeler ortaya koydu ki: Amerikan diplomasisi bir casusluk şebekesi gibi çalışmakta, dost ve müttefik ayrımı yapmaksızın, sadece Amerikan çıkarlarını gözetmektedir. Müttefiklerine ve proje ortaklarına dahi güvenmeyen, onları her an düşman gibi gören, onları gözetleyip fişleyen bir tutum içerisinde olduğu ortadadır. Kendisini Amerikan dış siyasetin parçası olarak gören yahut da bu dış siyasetin yanında olmayı kar sayan her anlayış, Amerikan ihanetiyle hazır olmalıdır. En yakın müttefiklerini düşman ilan edip onlarla savaşan bir ihanet imparatorluğunun dostluğuna asla güvenilemez olduğu bir kez daha teyit edilmiştir. Hükümeti Amerika ile olan ilişkilerinde daha ihtiyatlı ve daha güvensiz bir tutum içerisinde olmaya davet ediyoruz.

Bu açıklamalarda, başta İslam toprakları olmak üzere, dünyanın her yerinde yeni fitnelerin tezgâhlanmaya çalışıldığı görülmektedir. İran’ın büyük bir düşman, İsrail’inse bölge halklarının en yakın dostu olduğu telkinin pompalandığı bu açıklamalar, bölge üzerinde yeni, kanlı senaryoların planlandığını göstermektedir. Halkları ve yöneticileri, bu komploya karşı uyanık olmaya, Amerikan imparatorluğunun hesaplarını bozmaya davet ediyoruz.

Zihinlerimiz kültürel bir işgal yaşarken, bu işgalden kurtulmanın sağlıklı yollarından birinin, tarih ve takvim bilinci olduğunun bilinmesi gerekir. Tarihini ve takvimini işgalcilerin şekillendirdiği bir toplumun özgürlüğünden bahsedilemez. Büyük bir hürriyet hareketinin başlangıcı olan ve yeryüzünde fitnenin kalkması için atılmış en güçlü adım kabul ettiğimiz Hicret-i Şerif’i esas alan hicri takvimin yeni yılında bütün halkların zulümden ve şirkten, Tevhid ve adalet eksenli bir mücadeleye hicretlerini arzulamaktayız. Yeni hicri yılın Hüseynî bir kıyam arzusu ve inananların basiretli bir hayat çizgisi üzerinde devam etmelerinin özgürlükle sonuçlanacağına inanmaktayız.

Hicretimizin Bedirlere ve Fetihlere ulaşması dileğiyle hepinizi 170. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU

04 / 12 / 2010

Bir cevap yazın