Sakarya 274. hafta: İsrail’e ve Füze Kalkanı projesine tepki sürüyor
Sakarya Adalet Girişimi 274. eyleminde İsrail’in Mavi Marmara için özür dilemesinin ve tazminat vermesinin yetmeyeceğini söylerken, NATO’nun Füze Kalkanı Projesi’nin Meclis’ten geçmemesi için 1 Mart Tezkeresi sürecindeki gibi sivil direniş çağrısı yaptı. Platform adına bu hafta basın açıklamasını Ribat Vakfı Sakarya Şubesi’nden Bahattin Kuruoğlu okudu. İsrail’in Mavi Marmara’daki kanlı baskın sebebiyle Türkiye’den özür dilemesinin ve tazminat ödemesinin yeterli olmayacağını ifade eden Kuruoğlu Lizbon’da alınan Füze Kalkanı Projesi’ne destek kararına karşı mücadele çağrısını bir kez daha yeniledi.
SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ (SAGİR)
Başörtüsü Platformu 274. basın açıklaması
274. kez İnsan hak ve hürriyetlerine dikkat çekmek, insan onurunu korumaya katkı sağlamak için meydanlardayız.
Mavi Marmara trajedisinden öyle anlaşılıyor ki; İsrail, Türkiye’den özür dilemeyi ve tazminat ödemeyi kabul edecek. Hayfa’daki yangın sonrasında gelişen yangın diplomasisi iki ülke arasındaki derin krizi, bir noktada durdurmada etkili oldu. Özür ve tazminat konusunda prensipte anlaşma sağlamaya yönelik çalışmalar devam ediyor. Bundan sonra özrün ve tazminatın niteliği üzerinde ciddi bir müzakere, tartışma yaşanacak. İki ülke de kendi pozisyonunu koruyacak formüller üretmeye çalışacak.
Önceki krizlerde de hep bunlar yansıtıldı ve sonuç öyle gerçekleşti. “Alçak koltuk” krizinde benzer bir durum söz konusu olmuştu. İsrail bir süre özür dilemeyi reddetti. Türkiye’nin kararlı tutumu karşısında yumuşamış ve “üzgün olduğu” açıklamasını yapmıştı. Ancak, bu özür beyanı kabul görmemişti Resmen ve yazılı özür için diretilmişti. Sonunda Büyük Terör Devleti İsrail, geri adım attı ve resmi özür konusunda ciddi gelişmeler yaşanır oldu.
Mavi Marmara, iki ülke arasında yaşanan en ciddi krizdi. İsrail’in kuruluşundan bu yana böyle bir sorun yaşanmamıştı. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları İsrail tarafından, hem de kendi egemenlik hakkı olmayan bir bölgede şehit edildi. Dolayısıyla krizin üstesinden gelmek kolay olmayacaktı.
Mavi Marmara yardım gemisindeki şehitlerimize tazminat ödenmesi yetmeyeceğini belirtmek istiyoruz. Gönüllülerin amacı sadaka almak değildir. İsrail, gerçek mana da özür dileme niyetinde ise; mazlum Gazzelilere uyguladığı ambargoyu kaldırmalı, Filistin’in asıl topraklarını tanımalı, Filistin halkı özgürce yaşamalıdır.
Korsan Terör Devleti, sadece Filistin bölgesinde değil, yeryüzüne hâkim olabilmek amacı ile emellerini gerçekleştirme niyetindedir. Bunun bariz örnekleri ile karşılaşmak hiç de şaşırtıcı bir durum oluşturmamaktadır.
İsrail, NATO işbirliği ile Afganistan üzerinden, Afganistan-İran sınırından İran’a karşı istihbarat operasyonlarına başlamış bulunmaktadır. Afganistan’da İran sınırına 20 kilometre mesafede bulunan NATO’ya ait askeri üste İsrail birliklerinin konuşlandırıldığı, İran içinde yapılacak operasyonların, sabotajların bu üsten yürütüleceği belirtiliyor… Yeni suikastlar geliyor demektir bu. Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri’nin, kuracağı füze savunma sisteminin bütün Körfez’i içine alacağı hakkında bilgiler de son günlerde dile getirilmeye başlanmıştır. Birleşik Arap Emirlikleri’nin füze kalkanıyla bölgedeki Arap Ülkelerinin kalkanı entegre edilecekmiş yâni bütünleştirilecekmiş havası verilmeye çalışılıyor. Asıl amacın, her ne kadar ülkemizde kurulanın maksadı inkâr edilse de, İran füzelerine karşı koymak için olduğu aşikârdır. Projenin maliyetinin 7 milyar dolar olduğu belirtilmekte. Bu duruma itiraz ediyor, Müslüman halkların paralarının Amerikan emperyalist çıkarlarına hizmet etmesini şiddetle kınıyoruz.
Ayni şekilde; Türkiye toprakları da emperyalist çıkarları için kullandırılmamalı. Nasıl tezkere geçmediyse füze kalkanına meclisten müsaade edilmemelidir.
Ülkemizde ise Üniversite öğrencilerinin yaptığı taşkın eylemler, bazıları için 1980 öncesi kargaşa ortamını hatırlattığından sevinç kaynağı meydana getirmiştir. Üniversiteler ülkesini geleceğe taşımalı; eğitim, bilim yurdu olmalı. Ülke öyle bir yaşanır hâle gelsin ki; ne haklar gasp edilsin (başörtüsüne müdahale edildiği gibi) ne de yöneticiler taciz edilip saldırıya uğrasın. İktidarlar halk için vardır, halklar iktidar için değildir.
Sakarya Adalet Girişimi, hukuksuzluğun ortadan kalkması ve adâletin tesisi için duruşunu ve direnişini her zaman ve zeminde sürdürecektir.
Bu duygularla haftaya aynı saatte burada buluşmak üzere duyarlı ve onurlu Sakaryalılara teşekkür ederiz.
Sakarya Adâlet Girişimi Başörtüsü Platformu Adına
Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şûbesi