Konya 171. hafta: Hükümet Filistin sorununda mağlubiyet alıyor

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 171. hafta basın açıklaması yine Kayalıpark mevkiinde yapıldı. Açıklamayı platfrom adına Yaşar TURGUT okudu. Açıklamasında Mavi Marmara gemisinin Türkiye’ye dönüşü hakkında ”Evet. Mavi Marmara geri geliyor. Şehitlerimizin kanlarıyla, kurşun yaralarıyla, İsrail’in zulmünün canlı bir belgesi olarak geri geliyor. Mavi Marmara, İsrail zulmünün sembollerinden biridir artık. Hem bu gazi gemiyi hem geminin maksatlarını hem de özgürlük sevdalılarını tekrar tekrar selamlıyoruz.” dedi. Hükümeti ve İsrail’i eleştiren Turgut, şunları söyledi:

Rahman, Rahim, Allah’ın adıyla

Ve bir vakit İsrail oğullarının şöyle misakını aldık: Allahdan başkasına tapmayacaksınız; ebeveyne ihsan, yakınlığı olanlara da, öksüzlere de, biçarelere de; insanlara güzellik söyleyin; namazı kılın; zekâtı verin. Sonra pek azınız müstesna sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz. (Bakara Suresi 83. Ayet)

Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;

Ne garip günlerde yaşıyoruz… Türk futbol tarihinin şerefli mağlubiyetler dönemi gibi yenilgiler üzerine övgüler dizilen, yenilgilerin, büyük galibiyetlermiş gibi gösterilmeye çalışıldığı, övgülerin yere göğe sığdırılamadığı, siyasi beceriksizlik ve tutarsızlıkların ayakta alkışlandığı, şovların büyük siyaset olarak takdim edildiği, ama em’e yarar, derdimize çare, hiçbir işin ortaya konulmadığı günlerdeyiz.

Evet. Mavi Marmara geri geliyor. Şehitlerimizin kanlarıyla, kurşun yaralarıyla, İsrail’in zulmünün canlı bir belgesi olarak geri geliyor. Mavi Marmara, İsrail zulmünün sembollerinden biridir artık. Hem bu gazi gemiyi hem geminin maksatlarını hem de özgürlük sevdalılarını tekrar tekrar selamlıyoruz.

Fakat Mavi Marmara’nın ortaya çıkarttığı sonuçların da görmemezlikten gelinmesini doğru bulmuyoruz. Uluslararası ilişkilerde, dokuz kişinin hunharca katledilmesinin karşılığı, hiçbir şekilde özür ve tazminat değilken, ülkemizi yönetenler halkımızı özür ve tazminata ikna etmiş, bunun büyük bir siyasal beceri olduğunu söylemişlerdi. Aradan geçen zaman gösterdi ki: Akl-ı Selim insanların kabul edemeyeceği özür ve tazminat ifadeleri dahi siyasal bir şovdan ibaretmiş.

İsrail’le olan ilişkiler, aradan geçen bu kadar süreye rağmen aile içi kırgınlık sınırlarının ötesine çıkmamıştır. En üst düzey İsrail’li yetkililerin özür dilemeyeceklerini defaatle ifade etmeleri, ülkemizin yöneticilerini ve halkımızı alaya alan ifadeler kullanmalarına rağmen Türkiye İsrail ilişkilerini Mavi Marmara olaylarından sonra bir zafer gibi sunulması, Türk futbol tarihindeki şerefli mağlubiyetler döneminin siyaset için de geçerli olduğunu ortaya koymaktadır.

Bizde bu şerefli mağlubiyetler anlayışına bir katkı olsun ve sonuçlarının nasıl ortaya çıkacağı birkez daha görülsün diye Danny Dannon’un İsrail Parlamentosu adına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu aynen alıntılıyoruz:

”Türkiye başbakanı Recep Tayip Erdoğan’a”

Size bütün İsrail adına, İsrail devletinin, ”Mavi Marmara Terör Gemisinin” Türkiye’yi terketmeden önce yeterli araştırmanın yapılmadığı gerçeğinden dolayı özür dilemek istiyorum. Eğer bu yapılabilmiş olsaydı, geminin Türk hükümetinin himayesi altında silahlı teröristleri taşımasına engel olunabilirdi.

Bizim mükemmel ilişkilerimiz, sizin İsrail devletine olan büyük saygınızdan dolayı, deniz komandolarının gemiye indiklerinde gemideki barış aktivisti kılığına bürünmüş silahlı teröristler tarafından kendilerini öldürmek üzere karşılandıklarında hemen kendilerini silahla savunmayıp kendilerini tuttuklarından dolayı özür diliyorum.

Komandolarımızın dikkatli bir şekilde hareket edip, sivillerin varlığını hesap ederek, sadece 9 teröristi öldürdüklerinden dolayı sizden özür diliyorum. Eğer devlet yetkilileri gemide teröristlerin bulunduğunu bilseydi, bizim güçlerimizin hayatını tehlikeye atan herkesin öldürülmesi emrini vermiş olacaktı.

İzninizle, bir özür daha dilemek istiyorum: İsrail’in gemideki tehlikeli teröristleri serbest bırakarak, onları cinayete kalkışmaktan dolayı yargı önüne çıkarmadığımızdan dolayı hatta eve dönüş biletlerini vermiş olmamızdan ötürü özür diliyorum.

Son olarak, lütfen bu candan özrümüzü kabul buyurunuz. Birleşmiş Milletler’den Türkiye’yi kınama isteğinde bulunmadığımızdan dolayı, İHH terör örgütünün sizin partiniz ve siz Sayın Erdoğan ile olan bağını arıştırma isteğinde bulunmadığımızdan dolayı, tekrar özür diliyorum. İyi dileklerimle. ”Millitvekili Danny Danon, İsrail Parlamentosu adına”

Hakkın hak olup ve batılın tamamına galip geldiği bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 172. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU

 

 

Bir cevap yazın