Ankara 256. hafta: Ayrım yapmaksızın her mazlumun yanında durduk
Bildiğiniz gibi bugün 2010 yılının son cumartesi günü ve bizim bu yıl itibariyle son basın açıklamamız. İnanç özgürlüğü platformu hak ihlallerini gündeme getirmek, inançların (hangi inanış ve dinden olursa olsun) önündeki engelleri kaldırmak için her hafta yağmur kar demeden bu parkta toplandı ve mazlumun sesi olmaya çalıştı.
2010 yılı ülkemiz ve dünya için çok hareketli bir yıl oldu. Hükümetin yeni Anayasa teklifine yetmez ama EVET dedik. Başörtüsü yasağı gündeme geldiğinde umutlandık ama umutlarımız başka bahara kaldı. Önümüzde bir seçim dönemi var. Hükümeti ve muhalefet partilerini uyarıyoruz. Başörtüsü özellikle eğitim gören kızlarımızın asli sorunudur. Onlar da bu seçimden ve yeni Anayasadan çözüm bekliyorlar. Bu çözümün nereden geleceğini gözlemleyecek ve kararımızı vereceğiz.
Kamusal alan tartışmaları hala devam ederken eğitim ve hizmet alma sektöründe başörtülü kızlarımızın mağduriyeti devam etti. Okul kapılarından tartaklanarak döndürülürken, hastane ve resmi kurumlarda rencide edildiler. Turizm ve eğitim amaçlı okul gezilerinde otobüslerden indirildiler. Pasoları verilmedi. Milli güvenlik gibi bazı derslerde formasyonu bile olmayan öğretmenler tarafından başörtülü kızlarımız, namaz kılan çocuklarımız ve hatta anne babaları bile fişlendiler. Gençleri okullarda eroin ve sigara gibi uyuşturucu madde ve alışkanlıklardan kurtarmaya çalışmak yerine nerede namaz kıldıkları, tespih çekip çekmedikleri araştırıldı.
Sözde çağdaş STKlar bile burs verirken öğrencilerin ihtiyaç sahibi olup olmadıklarına bakmak yerine inançlarını ve aile yapılarını araştırdılar. Terörist olmaları, illegal olaylara karışmaları onlar için önemli değildi. Yeter ki öğrenci inançlı olmasın annesi başörtülü, babası dindar olmasın burs için bu yeterliydi.
Bizler farklı inanç gruplarının da hakları gasp edildiğinde yine sesimizi buradan duyurduk. Ankara Cebeci’deki Kurtuluş Kilisesi’ni basan üç silahlı kişiyi buradan kınayan açıklamalarımız oldu. Sadece bu değil. Biz inanç özgürlüğü PLT. Olarak din, dil,ırk,mezhep ayırmaksızın mazlumun yanında olduk. Baş bağalar katliamını kınarken, Sivas katliamını da unutmadık.
Danıştay saldırısını , Hırant Dink cinayetini, darbe senaryolarını, YAŞ mağdurlarını dile getirdik.Türkiye üzerinde oynanan oyunları yıllardır görmemize, bilmemize rağmen kanıtlanamayan bir takım olaylar sebebiyle suskun kaldık. Ama bugün ülkenin başına örülmeye çalışılan çorap sökülmeye başladı. İpin ucu yakalandı. Fail-i meçhuller, işkenceler, darbeler, suikastlar gün yüzüne çıkarılır ümidini taşıyoruz.
Irak, Filistin işgalleri , Mavi Marmara direnişi de gündemimizdeydi. Dünya barışı ve insan hakları her zaman gündemimizde olacaktır.
İnanç özgürlüğü platformu olarak bir 256 hafta daha buradan seslenmeyi göze alıyoruz.Yeter ki zalim zulümlünün, mazlum ise bunun bir kader olmadığının farkında olsun. Bir sonraki hafta buluşmak dileğiyle 2011 yılı hepimiz için huzur, barış ve özgürlüklerle dolu bir yıl olsun diyoruz. Selam ve dua ile…
25.12.2010
ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜPLATFORMU ADINA
İLKDER–AYSEL YILMAZ