Konya 172. hafta: Tarih mühlet verir ama asla ihmal etmez
“Meryem oğlu İsa da: ‘’Ey İsrailoğulları, ben size Allah’ın elçisiyim. Benden önce gelen Tevrat’ı tasdik edici ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak (geldim)’’ demişti.” (Saff Suresi 6. Ayet)
Değer yargılarının karıştığı kıymetlinin değersiz, değersizin kıymetli olduğu, en önemlinin hiçe sayıldığı, önemsiz olanların göklere çıkarıldığı vakitler insanların zihinlerinin iğdiş olduğu vakitlerdir. İslami takvime göre, hicri yılbaşı büyük bir sessizlik içerisinde geldi geçti. Halkının ekserisi Müslüman olan bir ülkede herhangi bir devlet yetkilisi, bir açıklamayla, Müslümanların yılbaşını tebrik etmedi. Onları, kahir ekseriyeti, cumhuru ciddiye almadı. Yönelişleri batıya ve batının değerlerine olanlar halkının değerlerine yine sırtlarını döndüler…
Ülkemizdeki azınlıkların kabul ettikleri tarihlere göre Noellerinin ayrı ayrı kutlanması ve devlet erkânınca her birine ayrı ayrı tebriklerin yapılması, onların dini önderlerinin muhatap alınması, Türkiye açısından önemli bir gerçeği bir daha ortaya çıkarttı. Ülkemizde, cumhurun, çoğunluğun yani Müslümanların ne adı var ne de kimliklerinin tanınması… Tarihlerine, kültürlerine, takvimlerine, ez cümle İslam’a ve Müslümanlara ait olan her şeye sırt dönülmekte, soğuk bakılmakta… Halkının değerlerine muhalefet edilip, onlar tehlikeli ve düşman görülmekte. Tekrar belirtmek istiyoruz ki: Ülkenin sahibi, Müslüman halkın İslami kimliği tanınıp kabul edilmemektedir. Bir an önce bu hatadan vazgeçilip, İslami kimlik bir gerçeklik olarak kabul edilmeli ve bu kimliğin kabulünün gerekleri bir an önce yapılmalıdır.
Şanlı İslam peygamberi, Hz. İsa’nın mübarek doğumları olarak kabul edilen miladi yılbaşı, bu yüce peygamberin şanına yaraşmayacak bir şekilde, onun yüce öğretisine muhalefet edecek bir şekilde kutlanmaktadır. Bir Tevhid peygamberi olan, yeryüzünün ıslahı ve günahların giderilmesi için gönderilen İsa (a.s)’ın doğduğu günü, yeryüzünde bir fesat çıkartmak, günahları arttırmak ve kötülük olan her bir şeyi yapmak vesilesi saymak, ona, getirdiği öğretiye ve tevhidi esaslara düşman olmaktır. Onun yüce adının bu sefil hareketlerle birlikte anılmasını şiddetli bir şekilde kınıyor, onun adının ve mesajının temizliğini bütün insanlığa ilan ediyoruz.
O şanlı nebi peygamberlik silsilesini son halkasına bağlayan en güçlü bağdır. Onun bu ilahi misyonunu, Muhammed (a.s)’ı müjdeleyen Mesihî nefesini ve zülümattan aydınlığa çağıran kutlu çağrısını tekrar edip bütün insanlığı onun ilahi çağrısına uymaya davet ediyoruz.
Dünyevi çıkarlar için, onun ilahi mesajını sekülerleştiren, onun getirdiği değerleri tahrif edip, ideolojik sapkınlıklara sebep kılan her anlayışı da şiddetli bir şekilde tel’in ediyoruz.
Bugünlerde yapılan uluslar arası toplantılar sebebiyle, ülkemizde bulunan, işgal kuvvetlerinin yerli işbirlikçi maşası Karzai’ye gösterilen ilgiyi, yakınlığı, kardeşlik bilinci içerisinde ve hürriyet anlayışımızla doğru bulmadığımızı ve bu yakınlaşmanın tarafların her birine, işgalciyle yakınlaşma sıfatını vereceği endişesi taşıdığını belirtiriz. Elinde Müslüman kardeşlerimizin kanı bulunan işgalci amerikanın uşağı karzainin Türkiye’de bulunması ve makbul bir misafir gibi karşılanması, halkımız tarafından utanç verici olarak değerlendirilmiştir.
Afganistan’la ortak tatbikat talepleri, geçmişte İsrail’le yapılan tatbikatları ve sonuçlarını hatırlatmıştır. İsrail’e karşı gösterilen tepkilerin zulümde İsrail’den aşağı kalmayan işgal kuvvetlerine ve onun uşağı karzaiye karşı gösterilmemesi, ibretlik bir şekilde takip edilmektedir.
Tarih mühlet verir ama asla ihmal etmez. Zalimlerin yaptıklarından hesaba çekilecekleri gün çok yakındır.
Tevhid ve adalet üzere kurulu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 173. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU