OKULLAR KIŞLALARA TAŞINMAYA BAŞLADI

Milli Güvenlik Bilgisi dersleri kapsamında her yıl Mayıs ayında gerçekleştirilen kışla ziyaretlerine öğrenciler taşınırken, öğrencilerin silahlarla çektirdikleri fotoğraflar dikkat çekiyor

Tüm liselerde 10. sınıf öğrencilerine “Ortak Genel Kültür Dersi” adıyla verilen Milli Güvenlik Bilgisi kapsamında gerçekleştirilen bir uygulama dikkatleri yeniden bu derse çevirdi. Her yıl genellikle Nisan ve Mayıs ayında yapılan uygulama ile lise öğrencileri, Milli Güvenlik Bilgisi dersine giren subaylar eşliğinde okullardan alınarak askeri otobüslerle ildeki kışlalara götürülüyor.

Kışla gezilerinde erkek öğrencilerin özellikle piyade tüfekleriyle ya da poz verdiği gözlemlenirken, İmam-Hatip Liseleri’nde ise geziye götürülen kız öğrencilerin başlarının açtırılması sıkıntı oluşturuyor. 1926 yılından beri çeşitli isimler altında öğretilen Milli Güvenlik Bilgisi, mevcut öğretim programlarında “zorunlu seçmeli” ders olarak yer alıyor. Son Milli Eğitim Şurası’nda dersin kaldırılması teklifi kabul edilmemiş, subayların yerine öğretmenlerin dersi vermesi kararlaştırılmıştı.

Konuyla ilgili görüşünü aldığımız Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Coşkun, hem kışlalara yapılan gezilerin hem de Milli Eğitim Sistemi’ndeki diğer uygulamaların öğrencilerde kurmaya çalıştığı zihniyeti eleştirerek şunları ifade etti:

“Türkiye’deki mevcut eğitim sisteminin militarist bir yapıda işlev gördüğü bilinen bir gerçektir. Hala liselerde muvazzaf subayların girdiği milli güvenlik derslerinin yönetmeliğinin amaçlarında geçen şu madde dikkat çekicidir. c)Silahlı Kuvvetleri tanıtmak, gençleri ordu’ya içten gelen sevgi ve özlemle bağlamak, onları Silahlı Kuvvetlerle yapılan ana savunmanın temel bilgileri üzerinde fikren hazırlamak böylece Türk gençliğini her an ordu ve sivil savunmanın aktif organlarında görev alabilecek bir düzeye getirmek, birlik ve beraberlik ruhunu yaratmak ve vatansever bir gençlik yetiştirmektir.

Militarizm sivil alanı daraltan, ötekileştirici, askerliğe ve orduya dair tüm değerleri kutsayan bir ideolojidir. Ve bu ideoloji yıllardır gerek ders kitapları aracılığıyla gerekse andımız, nöbetçi öğrenci ve tören yürüyüşleri gibi uygulamalarla çocuklara aşılanmaktadır. Çocuklara hala okullarda sanki sınırı koruyan bir asker gibi nöbet tutturulmaktadır. Her gün rahat, hazır ol komutlarıyla onlara “andımız” söylettirilmektedir. Böyle olunca da okullardan “insan” yerine uysal, itaatkâr, vatanı için ölmeyi/öldürmeyi göze alan insanlar yetişecektir.

Öğrencilere sürekli olarak belirli bir ideolojiyi ya da bir kitleyi, kurumu üstün görmeleri dayatılırsa eğer; diğer ırk, renk, dil ve inançlara karşı bir önyargının oluşmasına olanak sağlanmış olunur. Bu bakımdan gençlerin silahlarla tanıştırılması ve askerlere özendirilmesi çok yanlıştır. Onun için askeri ritüellerin ve yönetmeliklerin mutlaka okul ortamından uzaklaştırılması gerekmektedir. Eğitimle ordunun yan yana telaffuzu bile sakıncalıdır. Evrensel pedagojik değerlerle de uyuşmamaktadır.”

PLATFORM HABER

Bir cevap yazın