YSK’nın Hatip Dicle krizi hakkında ne dediler?

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı ve Mardin bağımsız milletvekili Ahmet Türk, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından M. Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesine tepki göstererek, “Bu adeta Türkiye’yi, halkımızı çatışmalı bir ortama çekmek için verilen bir karardır” dedi.

Altan Tan’dan YSK Kararına Tepki

Altan Tan ise kararla ilgili şöyle konuştu: “YSK’nın bu kararı da, bundan önce vetolar döneminde verdiği karar da hiçbir şekilde meşru, doğru, haklı kabul edilemez, bu çok net. Ama esas sorun şurada Türkiye’de bir grup eski savaş konseptinin devam etmesini istiyor. Yani Kürt sorununda Kemalistlerin 1924’den beri devam ettikleri inkar, baskı, asimilasyon ve yok etme siyasetini bir grup bu günde devam etmek istiyor… Bu savaş konseptinin kimseye faydası yok. 87 yıldır deneniyor hiçbir sonuç vermedi.

Bir başka grup, bu işin artık Ankara’da TBMM çatısı altında konuşularak, anlaşarak, dünyadaki demokratik kriterleri ölçü alarak, barış içinde çözülmesini istiyor, esas mesele budur, gerisi ayrıntıdır.”

Galip Ensarioğlu

AK Parti Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu İnternet Haber sitesine kararı, “Halkın iradesine yapılmış bir haksızlıktır bu. Tahammüden bilerek, tasarlayarak, sonuçları hesaplanarak, ortamı germek, kaos yaratmak için alınmış bir karardır. Değişime direnenlerin hamlesidir. Yargıtay’da seçime 2 gün kala Dicle’nin cezasını onaylayanlar da bunu hesaplayarak yapıyorlar” şeklinde değerlendirdi.

Mazlum-der: İnkar politikalarının devamı

Mazlum-Der Diyarbakır Şubesi, Hatip Dicle’nin milletvekilliliğinin düşürülmesi nedeniyle basın açıklaması düzenledi.

Şube binasında düzenlenen basın açıklamasını Şube Başkanı Av. Abdurrahim Ay okudu. Ay, 12 Haziran seçimlerine 2 gün kala Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin daha önce almış olduğu bir mahkumiyet kararının alelacele görüşülüp kesinleştirilen Diyarbakır bağımsız milletvekili Hatip Dicle hakkında Yüksek Seçim Kurulu’nca (YSK) verilen milletvekilliği düşürme kararının halk iradesinin bir kez daha hiçe sayıldığını gösterdiğini söyledi.

Ay, “Her fırsat ve ortamda dile getirdiğimiz üzere mevcut anayasa ve ulus devletçi ideoloji ile hazırlanan diğer kanunların hak ve özgürlükler önünde nasıl büyük bir engel teşkil ettiği YSK’nın bu kararı ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. 77 binden fazla oy almış, seçmenlerinin temsil ettiği aileleri ile birlikte yüz binlerin tercihi olmuş bir kişinin milletvekilliğinin düşürülmesi, yüz binlerin iradesinin, bu ülkedeki huzur ve barış beklenen ortamın ve halkların kardeşliğinin 7 yüksek hakimin iki dudağının arasına mahkum olması demek olup vicdanen ve ahlaken kabul edilemeyecek kadar vahimdir.” dedi.

Bir cevap yazın