Sakarya’da direniş 7. yılına girdi

Sakarya’da başörtüsü merkezli adalet ve özgürlük mücadelesi 314. eylemle 7. Yılına girdi. Açıklamada herkese Müslüman bir tutumun savunulduğu eylemler için “Bugün dünden daha kararlı, dünden daha güçlüyüz.” mesajı verildi.

Sakarya Başörtüsü Platformu adıyla 17 Eylül 2005’te başlatılan adalet ve özgürlükler mücadelesi, 314. hafta eylemiyle 7. yılına girdi. 2008’den beri Sakarya Adalet Girişimi (SAGİR)’in katılımıyla daha güçlü yürütülen eylemlerin “28 Şubat bin yıl sürecek” meydan okumasına karşı Müslümanca bir başkaldırı olarak başlatıldığı vurgulanan eylemde açıklamayı okuyan Kadrican Mendi şöyle dedi:

“Platformlar gösterdiği sebatla doğruların yanında olmanın mücadelesini verdi “Direniş” kültürünü yaygınlaştırma ve derinleştirmenin sürekli arayışı içinde oldu. Kendini konjonktürel durumlara göre değil, İktidarın köleleştirici ve soysuzlaştırıcı doğasına karşı konumlandırdı.

Varoluş ilkesini “müslümanca bir duruş” olarak tanımladı, ancak kendine değil herkese müslüman bir tutumun savunucusu ve uygulayıcısı olmaya çalıştı ve bunun gereğini hiçbir ama’nın arkasına saklanmaksızın lafı eğip bükmeksizin, hiçbir menfaat ilişkisine hiçbir “müdahane”ye tenezzül etmeksizin yapageldi.”

Her türlü baskıya rağmen devam!

Sakarya Dayanışma Derneği sözcüsü Kadrican Mendi, platforma dönük basın, yargı ve askeri yargı tarafından bugüne kadar birçok müdahalesinin olduğunu hatırlatarak “Platformumuz, İnandığı ilkelerin hiçbir güç tarafında teslim alınamayacağını en zor zamanlarda ispat etmenin manevi hazzını yegâne ödül addetti. Evet zaman içinde köprünün altında çok sular aktı, iktidarın yüzü değişti bir zamanların mazlumları iktidar denen şeyin baştan çıkaran tadını aldılar.

Platformumuz, yüzü değişse de aslına devlet iktidarının esasının değişmediğini, kamuoyuna yönelik yapılan tüm manipülasyonlara rağmen ne genelde özgürlükler ne de özelde Başörtüsü meselesinde köklü ve anlamlı değişimler olmadığını kamuoyuna karşı deşifre etmeyi sürdürdü.

Başörtüsü başlığı altında, Kürt meselesi ve emek sömürüsünü gündemine alan, bölgemiz ve dünya ile ilgili tavrını ve tarafını net bir şekilde ortaya koyan bir çizginin takipçisi oldu. Geldiğimiz an itibariye kendi durduğu noktadan ülke halklarının özgürlük mücadelesine katkıda bulunmaya, müslümanca bir siyasal duruşun imkânlarını oluşturmaya ve tartışamaya devam ediyor.” dedi.

Bir cevap yazın