Konya 282. hafta
Rahman, Rahim, Allah’ın adıyla
“Sizden önceki nesillerden akıllı kimselerin, yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men’etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar arasından, ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi böyle yaptı. Zulmedenler ise kendilerine verilen refahın peşine düşüp şımardılar ve suç işleyenler olup çıktılar.”(HUD/116)
S Sevgili dostlar değerli basın mensupları;
Yeryüzünün,kibirli zalimi AmeriKAN konsolosluğuna yönelik Ankarada ki saldırı öncelikle AmeriKAN emperiyalizmine yönelik bir tutum ifade etmesi açısından önemlidir. Bu saldırının failleri ve ne yapmak istedikleri ise ayrıca değerlendirilmelidir. Amerika bulunduğu her yerde işlemiş olduğu suçlardan dolayı farklı din, mezhep, anlayış ve ideolojiden tepkiler alacaktır. Bu tepkiler, AmeriKAN emperyalizminin işlemiş olduğu suçların tabii sonucudur. Ne varki zamanlaması, failleri, ve sonuçları itibariyle ayrı değerlendirmeye tabii tutulmalıdır.
Libyada AmeriKAN konsolosunun öldürülmesi AmeriKAN zulmünü ve işgallerini haklı gösterme aracı olarak kullanılınca bugünkü Ankara saldırıları da farklı zulümlerin ve işgallerin sebebi olarak kullanılacağı yada mevcut durumun meşruluğunu sağlama alma şeklinde tezahür edeceği gayet açıktır. Sebepleri üzerinde durmayı henüz gaybı taşlamak olarak değerlendirdiğimiz bu saldırının sonuçları hakkında konuşmayı da basiret çerçevesi içerisinde ele alıyoruz.
Bu saldırı Türkiye AmeriKAN ilişkilerinin kuvvetlenmesine bölgesel ve küresel birlikteliğin sağlamlaşmasına yönelik bir tezahür ile sonuçlanacak gibi duruyor. Amerika bölgesel etkinliklerini Büyük ortadoğu projesine yönelik uygulamalarını bu saldırı üzerinden yeniden şekillendirip daha etkin hale getirecektir. Türkiye hükümetini de bu saldırıya mani olamayışından dolayı eziklik tutumu içerisinde kendisi ile olmaya mecbur kılacaktır. Bu saldırının sonuçlarından bir kısmının böyle tezahür edeceği öngörüsü içerisindeyiz.
Bölgesel sorun israilin suriyeye yönelik saldırıları bütün yapay gündemlere rağmen ana sorunun israil olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. İsrail kendi varlığını kendi gücüne ve destekçilerinin gücüne borçlu değildir. İsrailin varlığı muhalifleinin acziyeti, bölünmüşlüğü ve zaafiyetleri üzerine kuruludur. İsrail bütün zamanlarda çevresindeki çatışmaları kendi lehine kullanmış ve bu çatışmalardan azami fayda elde etmiştir.
İsrailin bu saldırısı özelde Türkiye kamuoyunda tepkisiz karşılanmıştır. Müslümanların bu tepkisizliği, onların üzerinde gerçekleştirilen oyunların tutmakta olduğunun işaretçisi midir? Müslümanların bir kısmının ‘oh olsun’ tutumu içerisinde olması hazin ve ibretlik bir tutum değil midir? Kardeşliğimizi zedeleyici, tartışma alanlarının duruşumuzu ve öncelik sıralamalarımızı da değiştirmiş olması ne kötü bir durumdur. Müslümanlar bir an önce azami müşterekler hususunda ittifakları öncelemeli, kadim düşmanlarımızı unutmamalı ve onlara karşı mücadeleyi engelleyecek anlayışlardan ve tavırlardan uzak durmalıdır.
Malideki Fransa işgali zulmünde sınır tanımadan devam etmektedir. Türkiyeli müslümanların, Nato müttefiki olan Fransaya karşı tepkisizliği Natoyla gelinen süreçte ulaşılan noktaya dikkat çekmek hususunda önemlidir. Müslümanları kendi kimlikleri üzerinden duruş sergilemeye, payanda yapılmak istenildikleri siyasal oluşumlardan uzak durmaya, kendi referansları üzerinden düşünce ve siyaset üretmeye tekrar davet ediyoruz.
Tarihin bir ibret levhası olduğu sonu kan ve zulümle bitecek heyecanların bulunmadığı tevhit ve adalet üzere kurulu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 283. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU
21 REBÎ’UL-EVVEL 1434 02 / 02 / 2013