Suriye müdahalesi Bosna ve Kosova’ya ne kadar benzer?
Bugün Orta Doğu’daki gelişmelere ‘Balkanlaşma’ olarak adlandırmak doğrusu zorlayıcı bir durumdur. Sadece istikrarsızlaştırmadan dolayı kullanılıyorsa doğru olabilir.
Orta Doğu’da Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Mısır, Somali, Tunus ve Mali ekseninde yaşananlar etnik bir çatışmadan çok mezhebi farklılıklardan kaynaklanmaktadır.
Suriye sorunu ise küresel aktörlerin ve bölge ülkelerinin çıkar stratejileri üzerinden görülen bir hesaplaşmaya dönüştü. Suriye halkına ise; kin ve nefretin derinleşmesi, Baas iktidarını destekleyenler veya karşısında yer alanlardan olmak üzere; 100 binden fazla insanın ölmesi, binlercesinin yaralanması, milyonlarcasının iç ve dış göçe maruz kalması kaldı.
Bu günlerde batılı ülkelerin oluşturacağı bir koalisyonun Suriye’ye müdahalesi için geri sayıma başlandı…
ABD yönetimi ‘Suriye’ye yapılacak müdahalenin asker ayağı değmeden, dar kapsamlı (limitli) ve rejim değişikliğine neden olmayacağını’ açıkladı. O zaman akla bu müdahalenin neye yarayacağı sorusu geliyor.
Henüz BM’den bir onay çıkmadı. Ayrıca ABD Temsilciler Meclisi ve İngiltere Parlamentosu müdahaleye karşı tavır geliştirdiler.
Herkes BM kararı olmadan ABD öncülüğünde Batı ittifakının Bosna ve Kosova’ya yaptığı müdahaleyi örnek göstermektedir. Bu durumu benzeşen ve ayrışan yönleriyle ele almak gerekir…
Ölümler, yaralanmalar, sakat kalmalar, göçler, ibadethane ve evlerin yıkılması itibariyle Suriye sorunu Bosna’ya benzeşmektedir. Tek fark Bosna’da Müslümanlara saldıranlar ve onları azmettirenler Hıristiyanlık inancına sahip Ortodoks Sırplardı. Kosova’da da farklı bir durum söz konusu değildi. Hıristiyan Ortodoks Sırplar Müslüman Arnavutlara karşı Bosnalı Müslümanlara yaptıklarının aynısını yaptılar. Sadece rakamlar farklıydı.
***
Bosna’da ve Kosova’da ayrışma dini ve etnik yapılar üzerinden gerçekleştiği için geliştirilen çözüm metotları kısa vadede başarılı gibi gözüküyor olmasına rağmen; bugün Bosna Hersek’te bölünme veya çatışmanın ayak sesleri yeniden duyuluyor.
Suriye’ye yapılacak uluslararası müdahale Bosna ve Kosova’da ortaya çıkan sonuçları sağlaması güç. Suriye’de ki ayrışma dini ve etnik yapılardan çok yönetim eleştirisi ve mezhepler arasında yaşanmaktadır.
Suriye sorununun çözümünde hangi mezhebi anlayışın sözü egemen kılınacak? Sünnilerin mi, Şiilerin mi yoksa Selefilerin mi? Sekülerlerin ve dini azınlıkların durumu ne olacak?
Uluslararası müdahaleyi yapacak olanlar, talep edenler ve destekleyenler Suriye’nin geleceğini de düşünmelidirler.
Suriye sorununun çözümü için tüm tarafların masaya oturduğu bir siyasi müzakere süreçinden başka çıkış yolu gözükmüyor. Kötü barış iyi savaştan iyidir.
‘Limitli müdahale’ sadece yapılmış olmak için olacak ve Suriye’de sorunu çözmekten çok; bölgeyi daha kaotik hale getirecektir.
SÜLEYMAN GÜNDÜZ