Sakarya 449. Hafta: “Yeni MİT Kanununa Hayır!”

2014_0421_sakarya-449-01

Sakarya’daki 449. hafta basın açıklamasında, Meclis’te kabul edilen yeni MİT yasası ve “Umut Davası” kapsamında Yargıtay tarafından onanan cezalar gündeme getirildi.

Sakarya’da her cumartesi yapılan adalet ve özgürlükler eyleminde 449. hafta basın açıklamasını Diriliş Saati Dergisi adına Muhammed Emin Duman okudu. Bu haftaki açıklamada, Meclis’te kabul edilen yeni MİT yasası ve “Umut Davası” kapsamında Yargıtay tarafından onanan cezalar gündeme getirildi.

Yeni yasayla, MİT’in denetlenemeyen ve soruşturulamayan dokunulmaz bir yapıya dönüştürüldüğü belirtilen açıklamada, bu yasa kapsamında, kamu görevlisi MİT mensupları ve kamu görevlisi olmayan MİT muhbirlerinin bir suç işlemeleri halinde, cumhuriyet savcılarının kovuşturma yürütemeyeceği; ancak durumu MİT müsteşarına bildirebileceği hatırlatıldı.

1990-2000 yılları arasında işlenen binlerce faili meçhul cinayetin müsebbibi olarak JİTEM’e işaret eden Duman, “Yeni kanun ile yetkileri olağanüstü kılınan MİT’in JİTEM benzeri faaliyetlere imza atmayacağının garantisi nedir?” diye sordu ve hükümete seslendi: “Bu kanunu acilen geri çekip revize edin. İç güvenlik paronayası sizi istihbarat devleti tercihine götürmemelidir. Aksi takdirde MİT yasasının hesabını ne bu dünyada ne de ahirette veremezsiniz.”

Öte yandan, Umut Davası sanıklarına verilen cezaların Yargıtay tarafından onanmasına da değinilen açıklamada, haksız gerekçeler üzerine bina edilen bu dava kapsamında verilen son onama kararının 28 Şubat sürecinin hala devam ettiğine kanıt olduğu belirtildi.

“Ortada düşünmek ve düşündüğünü söylemekten/yazmaktan başka hiçbir eylem yokken, bu davada yargılananlar mağdur edildi.” diyen Duman, bu davadan mağdur olanlarla dayanışma içerisinde olduklarını ifade ederek açıklamasını sona erdirdi.

Sakarya 449. Hafta Basın Açıklaması

MİT yasası TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Yasa ile Türkiye’nin bir istihbarat devletine dönüşme tehlikesi ortaya çıkmıştır. Sonuçlarını iktidarın dahi yeterince analiz etmediğine inandığımız bu sakıncalı yasa önümüzdeki süreçte çok vahim uygulamalara yol açabilecek bir içeriğe sahiptir.

Yasa ile MİT denetlenemeyen ve soruşturulamayan dokunulmaz bir yapıya dönüştürülmüştür. Yasa ile kamu görevlisi olan MİT mensupları ve kamu görevlisi olmayan MİT muhbirleri faaliyetleri sebebiyle sorumlu tutulamayacak, herhangi bir suç durumunda cumhuriyet savcıları kovuşturma yürütemeyecek ve ancak durumu MİT müsteşarına bildirebilecektir. Diğer bir deyişle MİT görevlileri ve muhbirleri yargı önünde hesap vermeyecek özel bir statüye kavuşturulmuştur.

Bu yasa ile neyin amaçlandığı çok önemlidir. İç güvenlik paronayası ile vatandaşların, sivil toplum organizasyonlarının, ticari kuruluşların, kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli ve keyfice izlenebildiği bir muhaberat devleti ile karşı karşıya kalacağız. İzlemenin haricinde, MİT’in ülke içindeki operasyonel faaliyetlerine de sıklıkla tanık olacağız.

Mevcut denetim mekanizmalarına rağmen Emniyet ve Jandarma’nın iç güvenliğe dönük hukuki olmayan bazı uygulamaları tartışılırken, denetime tabi tutulamayacak yeni MİT’in hukuksuz uygulamalarının ayyuka çıkacağını söylemek abartı olmaz.

İktidara veya resmi ideolojiye muhalif her düşünce, inanç ve söylem biçiminin sürekli kovuşturulacağı ve baskı altına alınacağı bir sürecin ayak seslerini duyuyoruz.

Hiç kimse iktidara yakınlığı nedeniyle bu yasa beni ilgilendirmez demesin… Bugün iktidarda olanlar yarın muhalefete geçtiğinde söz konusu MİT kanununun özgürlüklerine nasıl zincir vuracağını bu safhada düşünmek zorundadır. Özgürlüğü, kardeşliği ve barışı zedeleyecek MİT yasasına karşı tüm halkımızı seslerini yükseltmeye ve seferber olmaya davet ediyoruz.

Halkımıza 1990-2000 yılları arasında gerçekleştirilen binlerce faili meçhul cinayeti tekrar hatırlatmak istiyoruz. Bu dönemde Jandarma İstihbaratı olarak kurulan ve sınırsız yetki verilen JİTEM teşkilatı hepimizin malumu… 1990-2000 yılları arasında işlenen faili meçhul cinayetlerin sorumlusu olan JİTEM’i bugün çok yönlü sorguluyoruz. Halkımızın tüm kesimleri JİTEM’i lanetle anıyor ve bir daha asla böyle bir oluşuma meydan verilmemesi gerektiğine inanıyor.

Şu can alıcı soruyu sormak istiyoruz! Yeni kanun ile yetkileri olağanüstü kılınan MİT’in JİTEM benzeri faaliyetlere imza atmayacağının garantisi nedir? Bugünkü kadro bunu yapmaz dense dahi, yarın gelecek kadroların hukuksuz birçok işlemi gerçekleştirmeyeceğini kim garanti edebilir?

Hükümete buradan sesleniyoruz. Bu kanunu acilen geri çekip revize edin. İç güvenlik paronayası sizi istihbarat devleti tercihine götürmemelidir. Aksi takdirde MİT yasasının hesabını ne bu dünyada ne de ahirette veremezsiniz.

2014_0421_sakarya-449-02

Yargıtay 9. Ceza Dairesi “Umut Davası” kapsamında verilen cezaları onadı. 28 Şubat sürecinin oluşturduğu yapay davalardan biri olan Umut Davası; hiçbir gerçek delile dayanmamasına ve sanıklara göz dağı verme üzerine kurgulanmasına rağmen yargının yanlı yaklaşımları sonucu maalesef haksız cezalandırmalarla sonuçlanmıştır. 

Uğur Mumcu’nun katli gibi önemli bazı faili meçhul cinayetlerin bu davayla ilişkilendirilmeye çalışıldığını dava sürecinde ibretle izledik. Uzmanların devletin derin unsurları veya yabancı istihbarat örgütlerinin işlediğini ifade ettikleri bu cinayetleri Umut Davası’na yapıştırma gayretleri Allah’ın yardımıyla boşa çıktı. Ortada düşünmek ve düşündüğünü söylemekten/yazmaktan başka hiçbir eylem yokken, bu davada yargılananlar mağdur edildi.

Umut Davası’nda mağdur edilen kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan ilan ediyoruz. Bu davada adaletin değil gücün sesi olan yargının da ilgili kararını kınıyoruz.

Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi

 

 
 

Bir cevap yazın